Doğan Türk Birliği futbol kulübünün armasına ve internette yer alan aramalardaki kuruluş yılına baktığımda, "1938" olarak belirtilmektedir. Bugüne kadar da böyle bildik aksi iddia edilmediği sürece!

Bir Leymosun takımı olduğundan ve bu camia içerisinde ailemle birlikte gerek babamın futbolculuk ve antrenörlüğü, gerekse amcam Fevzi Adanır'ın (bir dönem), merhum dayım Ahmet Ali Bahri'nin, merhum abim Mete Adanır'ın, benim de 3 yıl kadar genç takımında ter akıttığım Doğan Türk Birliği'nin, yaşamımız içerisinde ayrı bir yeri vardır. Ve elbette Türk Ocağı Limasol kulübümüzün de çünkü o da en başta bir Leymosun takımı ve babam hatırladığım kadarıyla ilk antrenörlük görevini de TOL'da üstlenmişti. Hatta ben bundan dolayı önceleri hep Ocakçıymıştım ama daha sonra rahmetli Şinasi Konuloğlu abim beni bir yaşpasta ve kolaya DTB'ye geçirmişti (gülüyorum). Bundan dolayı her iki camia da benim için çok önemli.

Araştırma dünyası öyle birşey ki, yazılı belgelere ulaştıkça, sadece "sözde" kalanların teyiti ya da yanlışı-farklısı ortaya çıkabilme olanağına sahipsiniz bu alanda, yıllar geçse de. Bundan dolayıdır ki bir toplumun özellikle "yazılı basını", toplum tarih ve belleği için önemli bir kaynak teşkil etmektedir, şayet arşivlenmişse.

Geçtiğimiz günlerde başka bir konuda eski gazete arşivini tararken önüme, 1952 yılında Leymosun (kimisi Limasol diyor ama bana göre de Leymosundur) Türk Spor Kulübü (LTSK) ile Doğan Güneş kulüplerinin birleşerek Doğan Türk Birliği kulübünü oluşturdukları haberi geldi. Hatta bu haber için edebiyat dünyamızın önemli isimlerinden şair-yazar Özker Yaşın'ın da Bozkurt gazetesindeki köşesinde, "birlik ve beraberlik" manasında böylesi bir birleşmenin "Türklük adına" ne kadar önemli olduğunu belirten bir de yazısı yayımlanmıştı. Ardından sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta kısaca gazete kupürünü paylaştıktan sonra sevgili yeğenim (müthiş Ocak sevdalısı) İnanç Karagözlü'nün bir sorusu beni farklı bir araştırmaya yöneltti. Bu birleşmenin ardından, kulüpten ayrılıp Türk Ocağı Limasol'u kuranların ayrılma nedenleri neydi? Elbette o günleri hatırlayanlar sözlü olarak ve belki de subjektif şekilde nedenlerini birbirlerine anlatmışlardır ama ayrılık nedenlerinin gazetelerde yer alıp almadığını öncelikle (eksik sayfaları da olmasına karşın) Bozkurt gazetesini 1952 yılının sonuna kadar taramama rağmen rastlayamadım. Diğer gazetelerin de taranması şart elbette.

Doğan Güneş ise sn.Ali Osman (Müezzinoğlu) ile Hasan Beyit beyin öncülüğünde kurulan bir kulüptü ve genelde Arnavut Mahallesi sakinlerinden Liman işçilerinin büyük desteğini alan bir oluşum olduğu notu düşülmektedir, kimi kaynaklarca. Ama bu iki takım da ta o yıllardan, yani 40'lı yıllardan itibaren birbirinin rakibi olmuşlardı. Biri liman işçileri merkezli, diğeri memur takımı.  Zaten bundan dolayıdır ki, LTSK ile Doğan Güneş bir anlamda "milli birlik" adına birleştirilmesine karşın, kısa sürede kopmuşlar ve bu kez de Doğan Güneş'in -ki liman işçilerinden oluşan destekçileriyle- Türk Ocağı Limasol'u kurduklarını söyleyebiliriz. Tarih mi? TOL'un da kuruluş yılı, armalarında 1952'yi gösteriyor ama kuruluşlarıyla ilgili o yıllardaki gazete haberlerine "şimdilik" ulaşamadım. Yazıyı fazla uzatmak istemiyorum çünkü, uzun bir araştırma konusudur ve bu konudaki araştırmam sürmektedir.

Fakat... şu iki başlık dikkatimi çekiyor: 1- Doğan Türk Birliği, 1952 yılında LTSK ile Doğan Güneş'in birleşimiyle meydana gelmiş ve "Doğan Türk (Spor) Birliği" ismini ortaya çıkarıp bu isimle yol almış olmakla birlikte, neden kuruluş yılı olarak Leymosun Türk Spor Kulübü'nün (LTSK) kuruluş yılı olan 1938'i kullanıyor? Ve temeli bundan gelmedir diyorsak o zaman niye Türk Ocağı Limasol takımı da Doğan Güneş'in kurulduğu yılı kendine almamış da 1952 yılını "kuruluş" olarak almıştır? Ayrıca Erdoğan Şentürk (Motoragi) abimizin de anılarında yer alan Doğan Güneş kurucuları arasındaki; Ali Osman, Hasan Beyit, Şeytan, Ali Garip ve Mustafa Mis gibi isilerden yola çıkarak da bazı isimlerin özellikle TOL ile bütünleştiklerini bilen bilir.  

Ve ikinci ilgimi çeken konu ise; merhume hocanım Çağla Konuloğlu'nun kaleme aldığı "Doğan Türk Birliği 70 Yaşında" kitabında, LTSK'nın kurucularından olan sn.Ahmet Mithat Berberoğlu'nun konuyla ilgili anılarını anlatan sn. Mustafa Berberoğlu, LTSK'nın kuruluşuyla ilgili önemli bilgiler verirken, formasının da "kırmızı-beyaz" olduğunu belirten bir anlatımı var:

"...Orada yapılan genel kurulda Limasol Türk Spor Kulübü (LTSK) adıyla kurdukları spor kulübünün ilk yönetim kurulu üyeleri seçildi ve "kırmızı-beyaz" formasıyla takım olarak etkinliğe başladı..."

Sevgili Oral Mahmut abimiz de aynı şekilde renklerinin kırmızı-beyaz olduğunu belirtiyor.

Takıldığım, "renk" konusu. Çünkü koleksiyonumda olan LTSK iğnesi-rozetinin rengi "lacivert-beyaz". Rozetin bir başka LTSK'ya ait olması da imkansız çünkü hem yılı 1938 hem de sol üst köşede küçük harflerle "Limasol" yazılı.

Zaman, hatıralarımızla ve bilgilerimizle oynayabilir. Bunu çoğu kez gördük, kendimiz bile bazan bu yanlış hatırlamalarımızın farkına varmışızdır. Doğaldır. Ama konu bir "tarih-geçmiş" olduğunda bunu farklı bilgiler-bulgular ve kaynaklarla teyit etmek ve gerçeğe "en yakınını" ortaya çıkarmak gerekir. Bundan dolayı bazı tarihlerde "ezber bozmak" denilen cinsten "yeniden" tarih yazılabilmekte-güncellenebilmektedir.

Araştırmacıların ise beslendikleri en önemli dürtü; "kuşku"dur.

Eh, bir Leymosunlu olarak bu konuda da araştırmaları derinleştirmek, elimizden geldiğince,  boynumuzun borcudur diyelim.