“Lütfen artık tedbir alın”
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Doktor Özlem Gürkut, 1 Temmuz açılımı sonrası vakaların artış olmasının beklenilen bir şey olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Doktor Özlem Gürkut, 1 Temmuz açılımı sonrası vakaların artış olmasının beklenilen bir şey olduğunu söyledi.
Gürkut, uzun süre pozitif vaka görülmeyen ülkede tedbirlerin gevşediğini birçok kuralın ihlal edildiğini söyleyerek sosyal medya hesabından çağrı yaptı:
“Sınırlarımızın açılması ile yeniden COVID-19 vakalarının görülmesi beklediğimiz bir şeydi. Ancak toplum, çeşitli söylemlerin ve uzunca bir süredir ülkemizde pozitif vaka olmayışının etkisi ile hiçbir tedbir almadığımız eski normal yaşantımıza dönmüştü bile. Her ne kadar bizler ara vermeksizin tedbirleri elden bırakmayın çağrısı yapmaya devam etsek de sıcakların gelmesinin de etkisi ile iyice rahatlamıştık.
Ülkemize gelecek yolcuların taranması amacı ile belirlenen yöntemlerden birisi olan ÇİFT PCR uygulamasının riski azaltmakla birlikte virüsü taşıyan tüm kişileri saptamaya yeterli olmayacağını (Şu anda kullanılmakta olan PCR kitinin gerçekte pozitif olan vakaların %60 kadarını saptayabildiğini biliyoruz) dolayısı ile sınırlarımızdan girişte test yaparak saptadığımız ve izolasyona aldığımız kişilerin yanı sıra pozitif olmasına rağmen PCR testi ile bunu gösteremeyerek normalmiş gibi toplumun içine gönderilen kişilerin olacağını da defalarca söyledik.
Peki niye?
Felaket tellalığı yapmak için mi?
Söyledik çünkü bu kişiler pozitif olduklarını kendileri de bilmedikleri için hiçbir önlem almayacak ve başkalarına virüsü bulaştıracaklardı. Bulaşan her kişi topluca bulunulan eğlence mekanlarında, lokantalarda, konserlerde, seçim toplantılarında vb yüzlerce kişiyle temas edecekti. Temaslı takibi yaparak şüpheli kişileri belirleyip gözlem altına almak ve toplumsal bulaşı sınırlamak mart ayındaki kadar kolay olmayacaktı.
Söyledik çünkü hastanelerimizde ve sağlık sistemimizde yapıldığı söylenen hazırlık yeterli değildi, kapasite kolayca aşılabilecekti. Böylesi bir durumda ise ikinci bir defa kapanmanın yaşanması çok daha zor ve tahammül edilemez olacaktı.
Söyledik çünkü güvenli olanın “HAZIRLIKLI OLMAK” olduğunu düşünüyorduk ve pandemi ile ilgili organizasyon, yatak kapasitesinde gerekli artış, personel eğitimi ve gerekli uygun personel artışı ve ayrı bir pandemi hastanesi hala yapılmamıştı. Uyarılarımızla yönetimin harekete geçebileceğini umut ettik.
Gelin görün ki söylediklerimiz bir bir çıkmakta ve işaret ettiğimiz tehlike kapımızı çalmaktadır. Bu durumda ne yapmalıyız?
Bu virüs TEMAS ile bulaşmaktadır. Virüsü taşıyan kişilerle veya onların virüs bulaştırdığı yüzey ve ortamlarla temas etmedikçe bulaşma riskimiz YOKTUR.
O zaman özellikle kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız. Kapalı alanlarda maskemizi hiç çıkartmamalıyız. Başka kişilerle aramıza 1.5-2 metre mesafe koymalıyız. Ellerimizi ve bulunduğumuz ortamları ve yüzeyleri sık sık temizlemeliyiz.
“Lütfen artık tedbir alın”
Biz hekimler ve sağlık çalışanları, yüzlerce insanın olduğu toplu kutlamaların, eğlencelerin, sahillerin, siyasi toplantıların fotoğraflarını gördükçe daha da çok üzülüyoruz. Çünkü siz bunları yaparken bile hava sıcak diye maske takmaya dayanamazken, birileri size uzaylı gibi görünen o tulumların içinde, birkaç kat maske takarak hastalarımızı iyileştirmeye çalışıyor. Bundan şikayet de etmiyorlar ama bunun sizi korumaya yetmeyeceğini de biliyorlar. Çünkü bizim için değerlisiniz.
ARTIK ARAMIZDA VİRÜS TAŞIYAN VE BUNUN FARKINDA OLMAYAN KİŞİLER OLDUĞUNU BİLİYORUZ.
Lütfen
-kalabalık ortamlardan uzak durunuz
-maske-mesafe-hijyen kurallarını sürekli uygulayınız!
Yöneticilerimizin,
-Vaat edilen pandemi hastanesini derhal hayata geçirmesini
-Sağlık sisteminde gerekli hazırlıkları tamamlamasını
-Ülkemize gelen yolcu sayısında gerekli pandemi hazırlıkları tamamlanıncaya kadar kısıtlamaya gitmesini veya daha güvenli tedbirler almasını (karantina gibi) bekliyoruz.
(Tabii ki yöneticilerin de topluma örnek olacak şekilde maske-mesafe-hijyen kurallarını uygulamasını da hayal etmekteyiz)"