M. Necati Özkan’ın 19 Mayıs Leymosun Ziyareti-1950
Gerek Kıbrıs Türk Siyaseti gerekse iş yaşamımızda önemli bir yere sahiptir M. Necati Özkan bey. Yaşamımızın bir döneminde gazetesi “İstiklâl”den tutunuz da sigara, kereste fabrikalarına, turizm şirketinden kurduğu İstiklâl Partisi’ne kadar bu toplumun önemli isimlerinden biri. Ve hatta halk tarafından “ilk seçilmiş kişi” olarak da kendisinden bahsediliyor.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, Atatürkçü Kıbrslı Türklerin en önemli bayramlarından biriydi-biridir. İngiliz Sömürge İdaresi altında 1960 yılına kadar yaşamış olsa da, Kıbrıslı Türkler her zaman Atatürk devrimlerini hayatına en kısa zamanda adapte etmiş ve laik anlayış yapısıyla adada yaşamını sürdürmektedir.
Necati Özkan bey 1950 yılında Leymosun’un (Limasol) futbolsever yeni jenerasyonunun pek bilmediği Doğan Güneş futbol kulübümüzün davetlisi olarak 19 Mayıs etkinliğine katılmak üzere Leymosun’a gider. 1938 yılında kurulan Leymosun Türk Spor Kulübü (LTSK) yanında tam tarih konusunda kesinleştiremesem de ‘40’lı yılların ortalarından itibaren bir başka kulübümüz olan Doğan Güneş de çok güçlü bir takımımızdı. Yine o yıllarda yaptığım araştırmalarda konuyla ilgili dosyam birikirken, Leymosun’un pek fazla ses getirmese de iki başka kulübü de olduğunu belirtelim. Biri Yıldız Spor, diğeri ise dedem Ali Bahri’nin de yer aldığı ve Vaso Ayvalyodis tarafından kurulan, denizcilerden (ve maunacılardan oluşan) Deniz Spor. Bu iki kulübümüz muhtemelen 1950 yılında Doğan Güneş’le birleşip Doğan Güneş’i daha güçlü bir hale getirmiştir. Ardından Leymosun Türk Spor Kulübü ile Güneş Spor’un birleştirilmesine gidildi fakat bu birleşim biraz zoraki de olduğundan pek yaşamayınca 1952’de dağılıp, LTSK’lılar Doğan Türk Birliği, Doğan Güneş ise Türk Ocağı Limasol (TOL) olarak futbol yaşamına devam etmiştir. Uzun zamandır LTSK ve Doğan Güneş tarihi hakkında araştırıyor bilgi topluyorum. Kısmet birgün belki kitaplaşır.
Doğan Güneş hakkında birazcık bilgi vermiş olara konumuz 19 Mayıs etkinliğine dönelim ve Doğan Güneş’in İstiklâl Gazetesinde çıkan konuyla ilgili ilk habere bakalım.
“İSTİKLAL Gazetesi, 21 Mayıs 1950, syf:4
Doğan Güneş 19 Mayısı Coşkun Bir Şekilde Kutladı
19 Mayıs Gençlik Bayramı Leymosun’da Doğan Güneş tarafından coşkun tezahüratla kutlanmıştır. Kulüb Türk bayrakları ve elektriklerle süslenmiştir. Binlerce Leymosunlu Kulübün içini caddeyi doldurmuştur. Törene civar köylerden gelen yüzlerce köylü vatandaşlarımız da iştirak etmiştir. Görülmemiş bir şekilde yapılan bu törende müteaddit hâtipler günün önemini belirten ateşin hitabelerde bulunmuşlar ve hararetle alkışlanmışlardır.
Geceleyin meşaleler yakılmış ve havaya fişenkler atılmıştır. Bu münasebetle Leymosun halkı gayet heyecanlı bir gün yaşamıştır. Bu hususta gelen nüshamızda daha tafsilâtlı malûmat vereceğiz.”
Bu haberden sonra “tafsilatlı malûmat” dedilen habere, Necati Özkan beyin ziyaretine geçiyoruz. Necati Bey o günlerde İstiklâl Partisini kurma aşamasında ve özellikle Dr. Küçük’le de tartışma halinde. Diğer taraftan Hür Söz gazetesi yazarlarının da farklı farklı konularla Necati Beye saldırdıklarını da not düşelim. Bu durumda Necati Bey’in siyasi hareketi açısından Leymosun’daki toplumla buluşması önemliydi. Nitekim Doğan Güneş camiasının Necati Beyi desteklediği anlamını da gazete haberinde yer alan konuşmalardan çıkarabiliriz. Bu haber; hem Doğan Güneş, hem 19 Mayıs’ın bizler için önemini ve hem de Necati Özkan beyin orada gördüğü değer hakkında bilgi verir niteliğindedir.
“İSTİKLAL Gazetesi, 23 Mayıs 1950, syf:2
Leymosun Doğan Güneş Kulûbunda 19 Mayıs Kutlama Töreni
Leymosunda en büyük spor kulûbu olması hasebiyle Doğan Güneş; Gençlik ve spor bayramını lâyık olduğu veçhile tesit için 15 gün evvel hazırlıklara başlamış ve bu hararetli çalışma neticesi, Leymosun Türklerine 19 Mayıs akşamı fevkalâde süslenmiş bina üzerine 4 bayrağın çekildiği ve Kıbrıs’ta eşi olmıyan bir şeref direği ve tatbikinde de muvaffak oldukları zengin bir proğram takdim etmişlerdir.
Törene başlanmazdan birkaç saat evvel halk Doğan Güneş’in birçok levhalar, vecizeler ve renglerle süslenmiş geniş salonunu doldurmağa başlamıştı.
Herkes heyecan içinde kulûbun misafiri Bay Necati Özkan’ı sabırsızlıkla beklemede.
Kulûbun modern binası üzerine elektriklerle yazılmış Doğan Güneş ilk harfleri; meydanı bir ışık yığını altında bırakıyor ve bu ışıklar altında parlıyan çehrelerde bugüne lâyık olduğu kıymet verildiği için bir gurur görülmekte idi.
Törene başlamazdan az evvel sporcular tarafından futbol sahasından başlayıp kulûba kadar elden ele meşaleler taşınıyor ve alkışlarla kulûb binasına getirilen meşalelerin arkasından Leymosun’un dört gözle beklediği Necati Bey geliyor. Bu an “varol”, “yaşa” sesleri etrafı çınlatıyor ve fişenkler atılıyordu. Bu büyük tezahürat arasında Necati Bey mütebessim çehre ile herkesi selamlıyor. Fakat alkış tufanına bir türlü son verilmiyor. Necati Bey alkış tufanı arasında binaya girip yerini almak üzere iken, Doğan Güneş genç elemanları tarafından İstiklâl Marşı çalınıyor ve bunu müteakip kulûb sekreteri Bay İsmail Karagözlü sürekli alkış ve yaşasın sesleri arasında kürsüye geliyor.
Sekreter, tebessümü ile alkışa son verilmesini istiyor. Şimdi herkes onu candan dinliyor. Ölçülü ve çok açık bir hitabede bulunan Sekreterin her cümlesi şiddetle alkışlanıyor. Sekreter bu karakteristik nutkunda, Doğan Güneş’in programla çalışması neticesinde evvelâ Yıldız Spor’la ve sonra Deniz Spor kulüpleri ile birleşmeğe muvaffak olduğunu ve bu sayede Leymosun’da en kuvvetli bir kulûb olarak ayakta durduğuna işaretle halktan aldığı kuvvetle kulûb heyeti idaresinin esaslı bir program tahtinde amme menfaatlarına azami hızmeti görmekte kusur etmiyeceğini anlatmış, bu vesile ile şimdiye kadar Leymosun Türk cemaatının acemice idare edilen ve yarıda bırakılan sosyal davalarını hassasiyetle ele alacağını ve sağlam bir teşkilâtla erken bir zamanda bu çetin mücadelede muvaffak olmak için geceli gündüzlü çalışılacağını ilân ediyor.
Sekreter sözlerine devamla kulûb tarafından Leymosun kültür davasına hizmet için fakir talebelere elzem yardımların yapılacağını kulûb dahilinde gece dersleri verileceğini vaad etmiştir. Bütün bu faaliyetlerinde muvaffak olmak için kulûbun halktan da azami alâka ve yardım beklediğini söyliyen Sekreter halen kulûbun 300 kadar olan üye adetini 500’e hatta daha fazlaya çıkarmak için bütün Leymosun Türklerini “Doğan Güneş’e” üye yazılmağa davet etmiş bu sayede Leymosun’da en müsait olan bu çatı altında arzu edilen birliğin tahakkuk etmiş olacağını söylemiştir. Bu davet, Hazirun arasında büyük memnuniyet uyandırmış ve sürekli alkışlanmıştır.
Sekreter sözlerine son vermeden 19 Mayıs’ı tesid için K.M.T. Birliği’nden (Kıbrıs Milli Türk Birliği ea) bir hitabet kürsüsü istediğini ve heyeti idare azalarının ekseriyeti muvaffak ettiği halde bu kürsünün kulûba verilmeyip bir kahve köşesinde bırakıldığını ve bu müessif hâdise karşısında, Doğan Güneş Rum Milli Birliği’nden bir kürsü temin ettiğini acı acı anlattı. Bu hakikat halk arasında büyük bir teessür ve Milli Birliğe karşı hoşnutsuzluk uyandırmış ve etraftan kahrolsun sesleri yükselmiştir.
Alkışlar ve yaşa sesleriyle kürsüden inen Sekreterden sonra Bay Necati Özkan, Doğan Güneş ping pong müsabakaları birincisi Niyazi Tahir’e bir kupa ve ikincisi İsmet Göngeren’e de bir madalya vermiştir.
Bundan sonra Kulûbûn spor mümessili Bay Hüseyin Cam, Birlik hakkında çok güzel bir hitabede bulunmuş ve halkı bu birliği tahakkuk ettirmek için Doğan Güneş’e davet etmiştir. Bay Hüseyin Cam’ın hitabesi alâka ve alkışlarla dinlenmiş ve hatip yine alkışlar arasında kürsüden inmiştir.
Şimdi Kulûb veznedarı Bay İsmail Cambulat günün ehemmiyeti ve Atatürk inkılabı hakkında uzun ve ölçülü bir söylev verdi ve daha evvelki hatipler gibi alkış tufanı arasında kürsüden ayrıldı. Bay İsmail Canbulat’tan sonra Bay Necati Özkan kürsüye çağrılıyor. Halk alkış ve “varol” sesleri ile etrafı çınlatıyor. Necati Bey kendisine has vakar ve sükûnetle halkın bu coşkun tezahüratını selâmlıyor. Necati Bey eşine rastlanmamış bir alkış tufanı arasında halkın şimdiye kadar dinlemeğe nail olamadığı çok önemli bir söylev verdi. (Necati Bey’in nutkunu ve törene ait fotoğrafları başka bir nüshamızda bulacaksınız.)
Yukarıda yazılı kürsü hadisesinden teessürlerini beyan eden Necati Bey kulûbun bundan böyle rumlara muhtaç olmaması için Doğan Güneş’e bir kürsü hediye edeceğini vaddetmiştir.
Bundan sonra kulûb Heyeti İdare azasından İsmet Göngören Doğan Güneş’in gençliğe hitabesini okudu ve sık sık alkışlandı. Bay İsmet Göngören’den sonra kulûb üyeleri ile ilkokul talabeleri tarafından milli şiirler okundu ve Doğan Güneş marşından sonra İstiklâl Marşı ile törene son verildi.
Doğan Güneş heyeti idaresi kulûb tezyinatını ifada büyük hizmetleri geçen Denizci arkadaşlarına, kulûba büyük bir Türk bayrağı hediye den sabık belediye azası Bukayi Beye, 2 altı ok bayrak hediye eden ve bir de hitabet kürsüsü hediye edeceğini vadeden Necati Bey’e, kulûbun muazzam (16 metre yüksek) bayrak direğini bahşeden Bay Ali Kaptan’a ve bu direği tamir ederek diken Fatih Kaptan, Ali Bahri, Mustafa Gemici Ali ve diğer arkadaşlarına candan teşekkürü borç sayar.”