Maaşlar
Kıbrıslı Türk’ün en ama en büyük sorunu (!) olan ‘maaşlar’ konusu yeniden gündemde.
Devlet memurlarının gözleri aydın (!) olsun... Müstakbel Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, açık ve net olarak, önümüzdeki ay, maaşların yarısının ödenemeyeceği tehlikesinin olduğunu söylemiş.
“Eyvahhhhh” sesleri yükselmeye başladı bile. Ama panik yapmayın. Eminim kısa ömürlü bir sıkıntı olacaktır bu. Protokol allerjili CTP artık yok. İktidara artık protokol ‘haplı’ UBP + DP + Bağımsızlar geliyor. En geç bir ay içerisinde herşey normale dönecektir. Mali Protokol da imzalanacaktır, raflarda duran diğer bütün protokollar v.s. de. Hemen arkasından da musluklar sonuna kadar açılacak, su da para da şırıl şırıl akacaktır. Her şey tıkır tıkır çalışmaya başlayacaktır yeniden. Yeter ki siz birazcık sabırlı olun.
Nato Kafa Nato Mermer
KOP Başkanı Kutskumnis’in başı daha bir süre ağrıyacağa benziyor. Rum’un ‘sivrileri’ bıçaklarını bilediler ve saldırdılar. Neymiş efendim ? Bölgesel Futbol Federasyonları Toplantısı için gittiği Türkiye’de, iş-ola veya eğlencesine oynanan bir futbol karşılaşmasında göğsünde ay-yıldız bulunan forma gitmiş. Bu büyük bir rezalet (!!!) ve bir skandalmış (!!!).
Tepki için ‘nefret’ mi desem ? Yoksa ‘kin’ mi desem ? Yoksa ikisi birden mi ?
Şövenizm her yerde şövenizmdir. Güneyde de Kuzeyde de... Batıda da Doğuda da. Kafalarda fark yok. Biri, “Bak göğsünde ENOSIS yazısıyla yürüdü” der, diğeri de “Göğsünde ay yıldızla futbol oynadı” der... Biri, göğsünde ay yıldızla top oynadı diye tepki alır, Rum kızı da göğsünde ENOSİS yazısı ile yürüdü diye... Baltayı vurmak için bahaneler bulmak o kadar kolay ki...
Önce ENOSİS diye bağıra bağıra, daha sonra da uğraşa uğraşa adanın ikiye bölünmesine en büyük katkıyı yapan bunlardı. Başardılar (!), bölündü. Hala, aynı kafa ile, ve sizinle aynı kafada olan Türk komşularıyla, yeniden birleşmeyi önlemek için elinizden geleni yapmaya devam ediyorlar. Devam edin.. Daha, bu adada daha neler olabileceğini hiç düşünmeden aynen devam edin. Bir gün tarih siz ve sizin gibilerden (Rum-Türk) de söz edecektir.
***
Bir yanda ‘ay yıldızlı forma’ olayı diğer yanda ‘1974 Leymosun Şehitliği’ olayı. Gel de şaşırma... İşte Kıbrıs, işte Kıbrıslı. Hiçbir şeye şaşırmamak lazım.
Leymosun Kültür Vakfı bir süredir çabalayıp duruyormuş. Sonunda da tamamlamış. 1974’de Leymosun’da ‘şehit’ olan 22 Türk’ün kabirleri yapılmış, mezar taşları konmuş. Şimdi şehit ailelerinin de katılacağı bir tören hazırlığı var. Hem de Leymosun Belediye Başkanlığının katkı ve onayı ile.
Survivor Mehmet
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye televizyonlarının en çok izlenen programlarından biridir Survivor. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama şunu kabul etmek zorundasınız. Genç milyarder Acun Ilıcalı usta bir ‘rating’ avcısı. Ne yaparsa ‘rating’ istatistiklerinde hep en üst sıralarda yer almayı başarıyor.
Survivor’ün bu sezonki yarışmacılarından biri de Mehmet idi. Galiba Kıbrıs asıllı bir Londralıymış. Nerden bulundu ? Nasıl katıldı ? Neden katıldı ? soruları bir yana, en çok dikkat çeken tarafı, tüm yarışmalar boyunca avaz avaz bağırmasıydı. Bazen bozuk Türkçesi, bazen İngilizce, hatta ve hatta İtalyanca ile yaptığı tazahüratlar inanılmaz derece rahatsız ediciydi. Röportajlarda bile yer aldı zaman zaman. O konuştu alt yazıda da konuşmalarının tercümesi (!) verildi.
Ve sonunda sürpriz bir şekilde elendi, adayı terketti. Artık yarışmalar, Mehmet’in avazının çıktığı kadar bağırarak yaptığı tezahüratlardan yoksun, çok daha sessiz geçiyor.
Sokağın Ağzı
• Hükümet yenilenirken tartışmalara bakın. Nereye kaç memur istihdamı yapıldı ? 10-20-30 sene. Değişen birşey yok. Kafalar aynı... Anlayış aynı...
• Halkın Partisi hızla yükseliyormuş. Acaba den, ahali hepsini denedik hayır gelmedi, bir da bunları deneyelim der ?
• Uhh anam.. Daha neler göreceyik... Ansızdan Kıbrıs Cumhuriyeti pasapordunu savunan ‘milliyetçiler’ çıgdı ortaya.
• Çıkarın olduğunda Kıbrıs Cumhuriyeti vardır. Doğum belgesi da, kimlik kartı da, pasaportu da. Kap, sok cebine. Köşeyi dönerkandan da başla bırakdığın yerden devam etmeye.