1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. 'Maaşlar ödenmedi tarihi'miz var bizim!
Mert Özdağ

Mert Özdağ

'Maaşlar ödenmedi tarihi'miz var bizim!

A+A-

 

Türkiye, elinde sopa "Ya imzalarsın ya da maaşlar gecikir" diyor…
Hükümetteki taşeronları aracılığıyla da korku salarak yine bir maaş gündemiyle memleket yoğruluyor.
İlk mi bu?
Hani maaşları ödenmemesi, daha doğrusu gecikmesi, ilk kez mi olacak?
Elbette hayır!..
Son 5 yıla bakalım…
2013'te Sibel Siber başkanlığındaki hükümet kamu maaşlarını gecikme ile ödemişti…
Tabii ödeme öncesinde yaşananlar siyasi tarihimize geçecek cinstendi.
Dönemin Başbakanı Sibel Siber, kamu çalışanlarının haziran ayı maaşlarının yüzde 60’ının öz kaynaklar kullanılarak yapılacağını açıklamıştı.
Ardından hızlanan gelişmeler üzerine maaşların ödemesi bütün olarak yapılabilmişti.
Orada da olay aynıydı, Türkiye…
Geç yatırılan “kaynaklar”…
Bile bile…
Pek daha önce?
Sosyal sigorta emeklilerinin yanı sıra kamu çalışanlarının ödemeleri birçok kez aksamış, devletin belediyelere sağladığı katkı paylarını ödememesi de sıkıntılı süreçlerin yaşanmasına neden olmuştu.
Özellikle sosyal sigorta emeklileri bankalar önünde uzunca süre maaş alabilmek için beklerken, belediye çalışanları da katkı paylarının yatırılmasını beklemiş ve ancak gecikmeli olarak ödenebilmişti.

• 26 Şubat 2010: Kamu çalışanları ödenemedi
Tarih 26 Şubat 2010…
Kamuda maaşlar ödenememişti.
Dönemin Maliye Bakanı Ersin Tatar, "Türkiye'den aktarılacak paranın gecikmesinden dolayı maaşları zamanında ödeyemiyoruz" açıklaması yapmıştı.
Tatar, Türkiye’den maaşların ödenmesi için çıkan paranın KKTC Merkez Bankası’na ulaşmaması nedeniyle kamu çalışanlarının ödenemediğini belirtmiş, kamu çalışanlarının maaşlarının ödenmesi için bakiyenin Türkiye’den aktarılacağını ifade etmişti.
Ödeme için 20 trilyon civarında bir para gerektiğini, ancak KKTC maliyesinde yeterli bakiyenin mevcut olmadığını belirten Tatar, “Türkiye Lefkoşa Büyükelçiliği imzaların atıldığını ve paranın Türkiye’den çıktığını belirtti. Ancak henüz bizim hesabımıza yatmadı” açıklamasında bulunmuştu.

• Aralık 2010: 13. maaş yok!
İlgili yasaya göre Aralık ayı içerisinde ödenmesi gereken 13. Maaşlar Aralık 2010 tarihinde ödenmemişti.
UBP hükümeti, 13. Maaşların ödemesini ancak Şubat ayında gerçekleştirebildi.
13. maaş ödemeleri ise 2011 bütçesinden 100 milyon TL’lik avans kullanımıyla yapılabilmişti.
31 Ocak 2010’nda dönemin Başbakanı İrsen Küçük, yaptığı açıklamada, 2011 yılı içerisinde maaş ödemelerinde sıkıntı olmayacağına dikkati çekmişti. Ancak 2011 yılı içerisinde birçok kez maaş ödemelerinde gecikmeler yaşanmıştı.

• 29 Eylül 2011: Emeklilere ödeme yok
29 Eylül 2011’de ise sosyal sigorta emeklilerini maaşlarını alamadı. Maaş için uzun saatler bankalar önünde bekleyen emekliler perişan olmuştu.
İşte o gün basına yansıyan haber şöyle:
“Sosyal Sigorta Dairesi’nin aylardan beri yaşadığı mali kriz devam ederken, bu kurumdan emekli vatandaşlar dün yine ödenemedi. Sabahın erken saatlerinden itibaren bankalara akın eden, çoğunluğu yaşlı sigorta emeklileri gün boyu ödeme emrinin gelmesini bekledi, ancak veznelerin kapanış saatine kadar beklenen emir gelmedi
28 bin 500 sosyal sigorta emeklisinin maaşı yatmadı. Hükümet, maddi kaynak sıkıntısı yaşandığı için 40 milyon TL’lik ödeneği temin edemedi. Bankalarda saatlerce beklemek zorunda kalan sosyal sigorta emeklileri ‘Hep aynı sorunu yaşıyoruz’ diyerek, yetkililerin bu soruna kalıcı bir çözüm getirmesini istedi”

• 30 Eylül 2011: Kamu çalışanları  yine ödenemedi
Devlet memur ve işçilerinin Eylül ayı maaşları yine zamanında ödenemedi. 30 Eylül Cuma günü yapılması gereken maaş ödemeleri hafta sonun da araya girmesiyle ancak 3 Ekim günü ödenebildi.
Devletten katkı alan kurum kuruluş ve belediyelere yapılacak ödemeler de aksamıştı.

• 29 Kasım 2011: Sosyal Sigortalılar ödenemedi
Tarihler 29 Kasım 2011’i gösterdiğinde  ödemelerde yine aksamalar yaşandı. Sosyal sigorta emeklileri yine gecikmeli maaş ödemesi ile karşı karşıya kaldı.

• Belediyelere katkı payı birçok kez verilemedi…
Çoğu zaman belediye katkı paylarının geç yatırılmaması nedeniyle bu kez belediye çalışanları da mağdur oldu.
Ancak 2012 yılının Aralık ayında ise UBP hükümeti, diğer belediyelere geç de olsa katkı yaparken Mağusa ve Girne Belediyesi’ne yaptığı katkıyı yapmadı tepki toplamıştı.
Hükümetten gelen açıklama ise ‘mali yetersizlik’ oldu.

• LTB çalışanları aylarca maaşsız…
UBP Hükümeti döneminde Lefkoşa Belediyesi’ndeki kriz de yaşandı. UBP’li belediye başkanı olan Cemal Bulutoğluları, Maliye Bakanlığı ve Başbakanlık arasında sürekli sorun yaşadı. Çalışanlar uzun süre ödenmedi. 1 yıla yakın süre Lefkoşa Belediye çalışanları maaşsız kaldı, sosyal yatırımları yapılmadı.
                                                                                           
***

Bu örnekler son 5 yıldan…
Elbette daha çoğaltmak mümkün…
Mesela KTHY süreci de var, bazı belediyeler var.
Ve dahası…
Kamuda maaşlar birçok kez gecikmeli ödendi.
Birçoğunda neden, Türkiye'nin dayatmalarıydı.
Ya yaparsın ya da para yok!
İşin özeti hep bu oldu.
Kıbrıs Türk siyaseti de bu kıskacın arasında ezildi.
Önemli olan, biz toplum olarak siyasete 'bulacan canım, bulamazsan gidecen canım' olarak mı bakacağız?
Yoksa çok daha toplumsal olarak mı hareket edeceğiz.
İşte bu seçimimiz geleceğimize yön verecek.
Göreceğiz.

--------------------------------------------------------------------

Yanınca 'gündem' olur, yanmazsa, bize ne?

Denya Camisi Kültürel Miras Teknik Komitesi devreye girene kadar çok hırpalanmış, garip ve yetim bir çocuk gibiydi. Teknik Komite olarak restorasyonunu yaptığımızda o köy kökenli insanlar dışında çok az insanımızın dikkatini çekmeyi başarabilmiştik. Yandıktan sonra ise bazı gazeteciler, imamlar, sivil toplum ve siyasetçiler birden Denya'nın farkına vardı. Açıklama yaptılar. Yolu bulup köye gittiler, boy boy fotolar çektiler. Komutan edasıyla denetlediler. Yani üzülerek sormak istediğim, camiye ilgi gösterilmesi için ille de yakılması mı gerekiyordu ey cemaat?

• Ali Tuncay
Kültürel Miras Teknik Komitesi Kıbrıslı Türk Başkanı

Bu yazı toplam 34979 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar