Maaşları ‘EURO’ ödensek
Kamuda örgütlü öğretmen sendikaları KTÖS ve KTOEÖS’ün Maliye Bakanlığı’na önerdiği protokol taleplerinde “kamu çalışanlarının maaşlarının ödemelerinde ‘stabil para birimine’ geçilmesi” de yer aldı.
Sendikaların yazılı talebine yazılı cevap veren Maliye Bakanlığı ‘stabil’, yani istikrarlı para birimi konusunda kapsamlı bir değerlendirme ortaya koydu.
Dikkatle ele alınması gereken bir konu…
• Maaşların yabancı para birimine endekslenmesi mümkün mü?
‘Stabil’ derken yabancı bir başka para birimine geçilmesini öneriliyor.
Yani istikrarlı…
Peki en fazla kullandığımız yabancı para birimleri Sterlin, Dolar, Euro stabil mi, istikrarlı mı?
Maliye Bakanlığı sendikalara verdiği yazılı yanıtta ortaya koyduğu verilerle Euro, Sterlin ve Doların bir yıllık dalgalanmasını değerlendirerek söz konusu para birimlerinin ‘stabil olmadığını’ vurguluyor.
Maliye, gerçek anlamda stabil bir para biriminden söz etmenin mümkün olmadığına işaret ederek “En azından KKTC’de en fazla kullanımda olan 3 yabancı para birimi için bunu söyleyebiliriz” diye ekliyor.
Neler var değerlendirmede, bakalım…
***
Özellikle son birkaç yıldır para piyasalarındaki inanılmaz volalite böylesi bir geçişi engelliyor.
Ya da daha doğru izah etmek gerekirse sürekli değer kazanan ya da kaybeden yabancı para birimleri ‘stabil’ değil…
Böylesi bir durum da çalışanın lehine bir kazanç sağlamaz.
Peki rakamlar ne diyor?
Kuzey Kıbrıs piyasada en fazla kullanılan yabancı paralardan İngiliz Sterlini kullandığımız Türk Lirası’na karşı 1 Ocak 2014 – 31 Ocak 2015 döneminde %3,59 değer kazanırken Güney Kıbrıs’ında kullanımında olan Avrupa Para Birimi Euro % 6,70 değer kaybetti. Amerikan Doları ise %13,27 değer kazandı.
Mesela çalışan maaşlarını Euro’ya geçirsek bir yıllık dönemde maaşlar % 6,70 değer kaybedecekti.
Sterlin olsa, %3,59 değer kazanacaktı.
Olaya bir başka açıdan bakalım…
Bu üç para birimini eşit oranlarda sepet yaparsak ise kullandığımız para birimine karşı değer artışı sadece %2,46...
Oysa bu dönemde kamudan maaş çeken çalışanlara değişen oranlarda artışlar verilerek ayrıca Asgari Ücret artırılarak ve Kişisel Muafiyet miktarı artırılarak gerek bu 3 yabancı para birimine göre gerekse genel satın alma güçleri korunmaya çalışılmış…
Yani TL değer kaybetse de, devlet değer kaybını artış yaparak kapatmış...
Oranları tartışılabilir pek tabii...
Sonuca baktığımızda kamuda çalışanların maaşları son bir yıllık dönemde yabancı para birimlerine karşı TL’nin kaybı nedeniyle gerilemediğini söyleyebiliriz...
Çünkü bu dönemde maaşlara getirilen artışlar TL’nin kaybından daha fazla olmuş...
***
Bunu kamu açısından söylemek mümkün…
Peki özel sektör?
İşte, maaşlarda gerçek anlamda ‘değer kaybı’ özel sektörde yaşandı.
Çünkü özellikle düşük maaşlı özel sektör çalışanlarının maaşlarındaki artışları, değer kaybını kimse bilmiyor.
Gizli bir dünya adeta…
Kim ne alıyor, ne kadar artış alıyor, alıyor mu?
Burasını bilen yok.
Bence, maaşlarına ne hayat pahalılığı artışı eklendi, ne de bir başka artış…
Belki de işlerinden bile oldular, kim bilir… Bu açıdan bakıldığında kamu maaşlarına getirilen ‘koruma’ şartları keşke özele de getirilebilse… Keşke özel sektör çalışanları da para birimlerinin değer kaybı oranında, hayat pahalılığı oranında artış alabilse…
İşte o zaman gerçek anlamda ‘çalışan haklarından’ bahsedebileceğiz.