Maç mı?.. Ne maçı!..
Telsim Süper Ligi’nin dördüncü haftasında, haftanın maçı olacak olan Yenicami-Mağusa Türk Gücü maçını bir haftadır konuşuyoruz.
Nasıl maç olur, kim kazanır, seyirci gelir mi? diye herkesin hem fikir olduğu tek nokta güzel maç olur ve gelen seyircil
Telsim Süper Ligi’nin dördüncü haftasında, haftanın maçı olacak olan Yenicami-Mağusa Türk Gücü maçını bir haftadır konuşuyoruz.
Nasıl maç olur, kim kazanır, seyirci gelir mi? diye herkesin hem fikir olduğu tek nokta güzel maç olur ve gelen seyirciler de keyif alır.
Gerçekten de güzel maç oldu.
Maçta her şey vardı. Kaçan goller vardı ama goller de vardı, penaltı vardı, havada uçan sarı kart vardı. Kırmızı kart vardı.
Zaman, zaman sertleşen oyunda kavga etmek için mahana arayan futbolcular vardı.
Ama en önemlisi maç sonunda hiç hoş olmayan yaşanan olaylar vardı.
Maç mı?
Ne maçı!
Maçın sonunda kör kuyuya atılan taşlar gibi stat dışından atılan taşlardan kaçmak için küçücük çocuklarını korumak için çırpınan anneler vardı.
Polis de vardı.
Ne mi yaptı?
Kocaman bir hiç.
Benim seyrettiğim gibi onlarda seyretti.
Başbakan vardı, Maliye bakanı vardı, Federasyon başkanı vardı.
Ha bir de Spor Dairesi’nin çiçeği burnunda müdürü Hüseyin Cahitoğlu vardı.
Yalnız Sayın Cahitoğlu’nu kimse tanımadığı için, fark edilmedi ve protokole çağrılmadı.
Fark edilmemesinin sebebi belki de tribün altında koyu güneş (ray-ban) gözlükleri ile oturması da olmuş olabilir.
Maç mı?
Me maçı!
İşte, dört gol oldu ve Yenicami konuk ettiği lider Mağusa Türk Gücü’nü 3-1 mağlup ederek dördüncü hafta sonunda lider oldu.
***
Bu yazıyı yazarken sizlere bu karşılaşmada iki gol atan Massa’dan bahsetmek isterdim.
Kırmızı kart görünceye kadar ki 90’ıncı dakikaydı İbrahim Çıdamlı’nın maç içerisinde bir birinden yaptığı güzel hareketlerden, Erdinç’in takımını nasıl bir orkestra şefi gibi yönettiğinden, Mağusa Türk Gücü futbolcularının maçın yirminci dakikasından sonra nasıl tel tel döküldüğünden bahsetmek isterdim
ama olmadı.
Maçın önüne maalesef, maç sonrası yukarıda da belirttiğim gibi statlarda görmek istemediğimiz olaylar geçti.
Tüm okuyucularımdan özür dilerim.