Maçın hakkı beraberlik değildi
‘Maçın hakkı beraberlikti’ cümlesi futbolun klişe tabirlerindendir. Ancak Küçük Kaymaklı ile Yalova arasındaki karşılaşmanın hakkı beraberlik değildi.
Öncelikle şunu belirtelim; iki takım futbolcularının bu kadar cömert olmaya, elde ettikleri gol şanslarını bu kadar basit harcamaya hakları yok.
Küçük Kaymaklı’nın, hele hafta arasında yaşanan o kadro dışı olaylarından sonra farklı kazanabileceği bir maçtı. Öyle bir galibiyet camia için ilaç gibi olurdu. Haftalardır galibiyeti unutan Yalova için de keza aynı durum söz konusu.
Çağrı, Yaşınses ve Doğukan’ın kadro dışı kalması sonrası Kaymaklı ideal 11 bu maçta doğal olarak değişiklik gösterirken, karşılaşmaya hızlı başlayan taraf da ev sahibi ekip oldu. Yalova’nın ilk düdükle birlikte kendi yarı sahasına çekilmesini, ani ataklarla Dike’ye hazırlanan pozisyonlarla taktik gereği olduğunu anladık.
İlk yarıda Dike’nin karşı karşıya direkten dönen topu, Musa ile Kaymaklı’nın bulduğu pozisyonlar sonrasında 30’da Remzi’ye yapılan harekete verilen penaltı kararı doğruydu. Bu golle öne geçen Kaymaklı’da savunma Yalova’nın attığı gole nasıl bu kadar seyirci kalabildi anlamış değilim. Yusuf, Dike ile yaptığı verkaç sonrası arka direkteki Cemal’a boş bir pas çıkarırken o da bu ikrami geri çevirmedi, tüm savunma hattı da bu golü izledi. 41’de bu gole Kaymaklı Musa ile cevap verdi. 45’te Musa altı pas üzerinde bulduğu net pozisyonu gole çevirmek yerine zoru yaparak dışarı attı. Gol olsa maç ilk yarıdan bitecek, Kaymaklı fişi çekecekti.
İkinci yarının ilk 5 dakikasında değerlendirilemeyen 3 net pozisyona da akıl sır erdirmek mümkün değil. Dedik ya, Kaymaklı farka gidebilirdi, işe bu gollerden birini atsa giderdi. Çünkü Yalova defansı hep çizgi halinde yakalandı, oyundan düştü. Arkasına atılan toplarda tehlike yaşadı. Avantajları, Kaymaklı oyuncularının cömert oluşuydu.
İşte bu dakikadan sonra gidişat yön değiştirdi. Sol taç önünde kazanılan serbest vuruşta Buğra’nın ortası filelerle buluşunca skora eşitlik geldi. Ancak futbol dünyasında ender görülen bir golü kaçırdı Dike. Ahmet Zaifoğlu’nun kaleci Hasan’a kısa pasında topla buluşan Dike, kaleciyi de geçti. Boş kaleye giderken topu gol yapmak yerine savunmanın gelmesini bekledi, geriye döndü, pozisyon da heba oldu. İşte Yalova’nın öne geçme şansı da bu şekilde uçup gitti. 87’de önce Remzi’nin vuruşu direkten döndü, arkadan gelen Mete’nin vuruşu da savunmadan. Kaymaklı net bir şansı daha değerlendiremedi. Başka gol olmayınca iki takım da zor olanı yaparak bu kadar net pozisyonların harcandığı bir maçı beraberlikle bitirdi.
İki takımın savunma hatlarında sıkıntılar olduğu bir gerçek. En önemlisi, bu kadar net pozisyonları bulduğunuzda atmanız gerek. Bu kadar cömertçe şansları harcama hakkınız yoktur. Sonra ahlar vahlarla kaybedilen puanlara ilerde çok yanarsınız.
Kaymaklı’da Victor ön plana çıkan isimlerin başındaydı. Ama Yalova’da parlayan isim, hiç kuşkusuz ilk golü atan Cemal’dı.
Karşılaşmanın hakem üçlüsü iyi bir maç yönetti. Verilen penaltı kararı doğruydu. İlk yarıda Victor’un attığı ve ofsayt gerekçesi ile verilmeyen golünün ofsayt olmadığını düşünüyorum.