1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Maggli’nin kuyusunda gömülü bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler vardır…”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Maggli’nin kuyusunda gömülü bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler vardır…”

A+A-

OKURLARIMIZ BİLDİKLERİNİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDİYOR…

 

Bir Kıbrıslırum okurumuz şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:

“Sevgili Sevgül, selamlar, umarım iyisindir… Sana “kayıp” Kıbrıslıtürkler’le ilgili olarak bir bilgi vermek istiyorum, 1963-64 “kaybı” Kıbrıslıtürkler’le ilgili … Bu yer Lakadamya’da Arşanjelo bölgesinde faşist APOEL kulübünün stadyumu yakınında “Manglis” diye bilinen bir yerdir. Buraya pek çok bina yapılmıştır ancak “Maggli’nin kuyusu” diye tabir edilen su kuyusuna Lefkoşa bölgesinde öldürülmüş bazı Kıbrıslıtürkler gömülmüştür. Bunların sayısının Kaymaklı’da öldürdüklerinden daha fazla olduğu söylentisi vardır. Bazı Kıbrıslırum faşistler onları buraya götürerek öldürmüşler ve “Maggli’nin kuyusu” diye bilinen kuyuya gömmüşlerdir.

Sevgili Sevgül, lütfen bu konuda bir şey yap… Bu bilgi çok önemlidir…”

Bu okurumuza vermiş olduğu bu bilgiler nedeniyle çok teşekkür ederiz.

Bu konuda Kayıplar Komitesi’nin Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum yetkililerini bilgilendirerek bu konuyu araştırmalarını istirham edeceğiz.

Biz de bu konuda kendi araştırmalarımızı yürüteceğiz…


 

 “Aredyu’dan “kayıp” edilen bir Kıbrıslıtürk’ü de Tseri’deki milis grubu öldürmüştü…”

Bir Kıbrıslırum okurumuz, şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:

“Aredyulu bir Kıbrıslırum bana, Aredyu’dan halen “kayıp” olan bir Kıbrıslıtürk’ün de Tseri’deki milis grubu tarafından 1963’te öldürüldüğünü anlattı.

Bu Kıbrıslırum’a göre, sözkonusu Kıbrıslıtürk, Tseri’de değil, Lefkoşa’da bir yerde gömülüdür.

Ona göre günümüzde PAEEK futbol sahasının bulunduğu noktada gömülmüştür.

Sana bu bölgenin koordinatlarını da gönderiyorum… Bu adamın adı ……’dır ve telefon numarası da ……..’dır…”

Bu okurumuza vermiş olduğu bu bilgiler nedeniyle çok teşekkür ederiz.

Bu konuda Kayıplar Komitesi’nin Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum yetkililerini bilgilendirerek bu konuyu araştırmalarını istirham edeceğiz.

Biz de bu konuda kendi araştırmalarımızı yürüteceğiz…


“Lefkoşa’dan Baf’a dönen otobüste bulunan Kıbrıslıtürkler’i Latça’da öldürüp otobüsü de yakmışlardı…”

Bir Kıbrıslırum okurumuz şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:

“Sevgili Sevgül, Lefkoşa’dan Baf’a gitmekte olan bir otobüste bulunan insanları, Lefkoşa’dan beş mil uzaklıktaki Latça’da bazı faşist Kıbrıslırumlar durdurmuş, otobüstekileri aşağı indirerek onları Carlsberg Bira Fabrikası arkasına götürmüşler ve öldürmüşlerdi.

Aradan birkaç gün geçtikten sonra Tseri’nin faşist Kıbrıslırumlar’ı oraya giderek, Latça’da öldürülmüş olan bu Kıbrıslıtürkler’i bulundukları yerden çıkarmışlar ve onları “Aggali” bölgesine götürerek oraya gömmüşlerdi… “Kannavuros’un yeri” olarak bilinen yerin oraya gömüşlerdi. Sonra da otobüsü ateşe verip yakmışlardı… Eğer bu otobüste bulunan “kayıp” Kıbrıslıtürkler’i henüz bulmadıysanız, bu konuda onların tam olarak yerini bilen bir Kıbrıslırum vardır ve hayattadır. Adı ….’dır ve telefonu da ……’dır…”

Bu okurumuza vermiş olduğu bu bilgiler nedeniyle çok teşekkür ederiz.

Bu konuda Kayıplar Komitesi’nin Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum yetkililerini bilgilendirerek bu konuyu araştırmalarını istirham edeceğiz.

Biz de bu konuda kendi araştırmalarımızı yürüteceğiz…

 


“Karaoğlan’ın “Camoka”sı: Danyal Topatan…”

“Danyal Topatan, Karaoğlan filmlerinde canlandırdığı Camoka karakteri ile kitleler tarafından tanındı.

Danyal Topatan, 1 Ocak 1916 tarihinde Mersin, Tarsus’da fakir bir Ermeni ailenin oğlu olarak doğmuştur. Asıl adı Ahmet Danyal Bayri’dir. Çocukluğu yoksulluk içinde geçti. Ortaokul 1. sınıfta eğitimini yarım bırakarak iş hayatına atıldı ve birçok işte çalıştı. Gençlik yıllarında Mersin’de tiyatro da yaptı.

Daha sonra 1949 yılında İstanbul’a giderek Yeşilçam’da filmlerde set işçisi olarak çalışmaya başladı. Setlerde işçilikten dekoratörlüğe kadar birçok işte çalıştı.

1952 yılında sinema oyunculuğuna başladı, yüzlerce filmde karakter oyuncusu olarak rol aldı. 1953 yılında Atıf Kaptan’ın Kont Drakula’yı canlandırdığı “Drakula İstanbul’da” filminde Danyal Topatan Mezarlık Bekçisi rolünü oynayarak sinema oyunculuğuna geçiş yaptı.

Tehlikeli sahneleri korkusuzca yapan Danyal Topatan birçok filmde de dönemin jönlerine dublörlük de yaptı.

Suat Yalaz‘ın yazıp yönettiği “Karaoğlan” filmlerinde canlandırdığı Camoka karakteri ile kitleler tarafından tanındı.

Kendisi çoğu filmde kötü karakterleri canlandırmış ve Türk halkı onu öyle benimsemiş ve sevmiştir. İyi rolde olduğu filmlerde vardır. Örneğin; Yılmaz Güney’in Seyyit Han filminde iyi rolde oynamıştı.

Kötü adam rollerini başarıyla canlandırdığı gibi komedi filmlerinde de ilginç tipler yarattı. Sinema Tarihinde “Bir dönemin tipik ve usta karakter oyuncusu” olarak adı geçti.

Yılmaz Güney ile abi-kardeş, baba-oğul gibiydiler. Yılmaz Güney, senaryosunu yazdığı, yönetmenlik yaptığı ve oynadığı filmlerde ona mutlaka bir rol bulurdu. Yılmaz Güney’le en çok filmde birlikte oynayan oyuncu Danyal Topatan‘dır. Yaklaşık elli filmde karşılıklı oynamışlardı.

Evli değildi, çoluğu, çocuğu yoktu. Hayatını sabahçı kahvelerinde tüketti, kumar oynadı… Yaşadığı bu hayat erken ölümüne sebep oldu.

Danyal Topatan, 26 Ekim 1975 tarihinde İstanbul‘da bir otel odasında 59 yaşında akciğer kanserinden ölmüştür.

(YÜZLEŞME ATÖLYESİ – 1.10.2018)


BİR İNGİLİZ FOTOĞRAFÇININ “SAVAŞ”IN GERİDE BIRAKTIKLARINI ANLATAN FOTOĞRAFI…

“Savaştan geride kalanlar…”

ff-044.jpg

Mihalis Savvidis, adı bilinmeyen bir İngiliz fotoğrafçının “savaş”ın geride bıraktıklarını anlatan fotoğrafını sosyal medyada paylaşarak şöyle yazdı:

“Bu özgün fotoğraf, savaşın zaman içerisinde yarattığı kayıpları ve acıyı özetliyor…

Çocuk babasının şapkasını takıyor ancak annenin ve çocuğun yüzünde herhangi bir “gurur” ifadesi yok… Her ikisi de donmuş gibi ve o donmuş ve tuhaf ifade yalnızca çok büyük bir öfkeyi gizliyor, başka hiçbir şeyi…

Fotoğrafçı, ölü subayın paltosunun bir düğmesini koparıp yere fırlatmış – bununla yüz yıl sonra bile gitseniz, bu kalıntıları orada bulacağınızı, belki lime lime olmuş paltoyu ve toz yığınlarını bulacağınızı göstermek istemiş…

Bu fotoğraf, Birinci Dünya Savaşı ardından İngiltere’de, adı bilinmeyen bir fotoğrafçı tarafından çekilmiş…”

 

 

Bu yazı toplam 2002 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar