Fehime ALASYA

Belediyenin mali durumu, Maraş süreci ve Pandemi ile verilen mücadelede belediyelerin işleyişini YENİDÜZEN’e değerlendiren Mağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, ‘Belediye batıyor’ söylemlerini ‘siyaset dillendirmesi’ olarak nitelendirdi.

Belediyede zaman zaman maddi sıkıntılar yaşandığını anlatan Arter, bunu pandemiyle verilen mücadelede belediyenin gelirlerinin düşmesi, giderlerinin artması gibi bazı nedenlere bağlarken, devletin de buna ‘seyirci kaldığına’ işaret etti.

“Mağusa Belediyesi sıkıdadır, yardım edelim söylemlerini” kabul etmediğini anlatan Arter, “Mağusa Belediyesi sıkıdaysa, onu sıkıya hükümet düşürdü” dedi.

“Kimseden alkış beklemiyoruz ama ‘belediye batıyor’ da demeyin”  şeklinde konuşan Arter,  “Belediyenin mali durumunda bu konuda kusur bulmaktansa, bir de hükümetin bize olan borçlarına bakıp anlamaya çalışmak gerek” ifadelerini kullandı.

“Siyasi dillendirme: belediye batıyor”

Belediyenin genel durumunu değerlendiren Arter, şunları belirtti:

“Belediyenin Vergi Dairesi, Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı gibi borçları yoktur. Normal bir bütçe ile yolumuza devam ederken zaman zaman sıkışıklıklar olur ama bunun da siyaseten dillendirilmesi ‘Belediye batıyor’ şeklindedir. Hiçbir Başkan bunu kendi döneminde yaşamak, bunu kariyerine eklemek istemez. Bu konuda ayrı bir hassasiyetim var.

Maaş ödemeleri bazı günler gecikse de yine de ödüyoruz. Tüm personelin değil, çok az bir kısmının maaşında gecikme yaşanabiliyor…

Belediyenin mali durumunda bu konuda kusur bulmaktansa, bir de hükümetin bize olan borçlarına bakıp anlamaya çalışmak gerek.”

“Devlet bize olan borcunu ödemiyor”

Devletin Belediyeye olan borçlarından dolayı bazen ödemelerde sıkıntı yaşandığını ifade eden Arter, hem pandemi döneminde hem de geçmişten günümüze kangrenleşen sorunlarla belediyelerin ekonomik çıkmaza sürüklendiğini işaret etti.

Arter, “Hükümet edenler ülkeyi yönetmeyi ‘kamu maliyesini düzeltme ve maaşları ödemekten’ ibaret dar çerçevede düşünüyorsa çok yanlıştır.  ‘Ben maaşları ödedim’ demek yetmiyor” dedi.

Hükümeti belediyelere karşı verilen sözleri tutmamakla ve pandemi döneminde destek çıkmamakla eleştiren Arter, şöyle devam etti:

“ ‘Devlette para yok, Maliye’de para yok’ denilerek alacağımız ödemeler ya zamanında yapılmıyor, ya ‘alacağınız yoktur’ deniliyor…

Devlet, devlet ise borçlarına sadık kalmalı. Borcu varsa ödeyecek. Bahaneler sunmamalı. Tüm bu aksaklıklar tabi ki çalışanlarımızın maaşlarının, ödemelerin aksamasına neden olabiliyor.

Geçtiğimiz ayı biraz sıkıntı yaşadık, birkaç kişinin maaşı bir hafta kadar gecikti ama çözdük, bu ayı da çözeceğiz evet ama bu yapı sürdürülebilir değil.  Bu durumu sendika ve Belediyeler Birliği ile de konuştum.  Bu bağlamda da genel olarak birçok belediyenin sıkıntısı var ve eyleme gidilmesi kararı alındı. Bizler de Perşembe günü (yarın) bu eylemin yapılmasına destek belirttik. Vurgu yapılan maddelerin gerekliliği ve aciliyeti konusunda destek verdim. Bununla bir neticeye varılabilecek mi? Bizi yönetenler ‘gidip eylem yapılacak sonra herkes yoluna gidecek’ diye düşünüp harekete geçmezse hiçbir çözüm olmayacak. Keşke olsa… Belediyeler, merkezi hükümetlerin yapması gereken işlere acil olduğu için yardımcı oldu. Vergi Dairesi vezne giriş çıkışları, Kaymakamlık veya tapu dairesinde çalışan gençler Mağusa Belediyesi personelidir. Günde iki bin TL’lik eldiven ödemeleri var. Şirketler bundan bizi sorumlu biliyor, biz sorumluyuz.

Gelirlerimiz düştü, giderlerimiz de arttı. Ekonomimizdeki daralmaların tümü bu nedenle. Hükümet edenler ülkeyi yönetmeyi ‘kamu maliyesini düzeltme ve maaşları ödemekten’ ibaret dar çerçevede düşünüyorsa çok yanlıştır. Belediyeleri de esnafı da vatandaşı da, her kesimi düşünmek zorundadırlar. “Ben maaşları ödedim” demek yetmiyor.”

“Mağusa Belediyesi sıkıdaysa, onu sıkıya hükümet düşürdü”

Belediyelerdeki sancının tamamının belediyelere mal edilmesinin çok yanlış olduğunu dile getiren Arter, “Mağusa Belediyesi sıkıdadır, yardım edelim söylemlerini kabul etmiyorum. Mağusa Belediyesi sıkıdaysa, onu sıkıya hükümet düşürdü. Hükümet üstüne düşeni yapsın ben de üzerime düşen ne varsa yaparım. Personel fazlalığı varmış, buna da el atarım” şeklinde konuştu.

“Kimseden alkış beklemiyoruz ama ‘belediye batıyor’ da demeyin”

Belediyenin Pandemi öncesi olan rutin seyrinin durduğunu kaydeden Arter, hükümetin yapması gereken işleri yaptıklarını anlattı. Sosyal belediyecilik anlayışıyla hareket ettiklerinin altını çizen Arter, “Kimseden alkış beklemiyoruz ama ‘belediye batıyor’ da demeyin.” dedi.

Arter, özetle şunları dile getirdi:

“Mağusa Girişim Akademisi maske fabrikası oldu. Mağusa’nın bir yıldan beridir maske ihtiyaçlarını karşılıyoruz, günde 500, 600 maske yapıyoruz. Yapmasa mıydık?  Online eğitimde çocuklara 800 kusur tablet aldık, dağıttık. Sosyal belediyecilik budur. Kimseden alkış beklemiyoruz ama ‘belediye batıyor’ da demeyin. Belediye bu durumda çünkü hükümetin yapacağı işi yaptık.

Pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı’nın yapması gereken sorumlulukları üstelendik, bize ödeme sözü verildi, sorumlulukları aldık. Pandemi döneminde yaptığımız destekler, tüm tedbirleri kendi bütçemizden karşıladık. 2 Milyon 600 bin TL’lik harcamamız oldu. Bu bir şekilde karşılanır diye düşündük ama şimdi ‘geriye dönüktür’ denilerek hükümet bunların ödenmesinden kaçınıyor.”

Maraş konusu…

YENİDÜZEN’in Maraş’taki açılımla ilgili sorularını da yanıtlayan Arter, yaşanan süreçle ilgili şunları paylaştı:

“Pandemiden dolayı bütçemizde daralma oldu, belli bir bütçeyi bu bütçeye koyduk, Meclis’ten de geçti ama bu konu sadece projelerle idame ettirilebilecek bir konu değildir.

Maraş’ta 40 personelimiz çalışıyor. Oradaki gelirler ile giderler karşılanamaz. Harcamalarımızla ilgili ilk başta proje yaptık, TC’den katkı da aldık ama tüm burası projelere karşılık döndürülebilecek bir iş değil. Belediyeye yeni katılan bu şehrin temizliği, özellikle yazın yangın riski karşısındaki tedirginliğimiz, bu alanın güvenliği veya temizliği için ayrı bir ekip veya finans kaynağı gerekli.

Bu yapının sürdürülebilir oluşunu ilgili bakanlarla görüştük. Burası artık dünyanın gözü önünde olan bir şehirdir. Bir yabancı kanaldan televizyon muhabiri geldi. Bana ‘Tüm bölge belediyelerinde  pandemiden dolayı ekonomik sıkıntılar var, sizin belediyeniz Maraş’ın açılması yükünü kaldırabilecek durumda mı?’ diye sordu ve ‘Ben sizi bu finans gücüne sahip durumda görmüyorum’ dedi.

Tüm mesele bunun altında; İsviçre’den gelen bir gazeteci bana bu soruyu soruyorsa bizim hükümet edenlerimizin bu soruyu daha önceden sorması lazımdı…”