Dila ŞİMŞEK

Gazimağusa Köpek Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi’ne yönelik “hayvanlara kötü şartlarda bakıldığı” iddiaları tepki yarattı, barınak yetkilileri suçlamaları kabul etmedi.
Barınağa köpek sahiplenmek için giden bir hayvanseverin sosyal medyada paylaştığı gözlemler gündem oldu.

Gazimağusa Belediyesi Köpek Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi’nde çekildiği iddia edilen ve hayvanların kötü koşullarda yaşadığını gösteren fotoğraflar üzerine hayvanseverler ayağa kalktı.
YENİDÜZEN, sosyal medyadaki paylaşım üzerine Mağusa’daki bu barınağa girdi, yetkililerle görüştü.

Gazimağusa Köpek Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu Veteriner İlke Soyer, barınak hakkında iddiaları kabul etmediğini belirtti, yaşananların sadece iki köpeğin kavgasından ibaret olduğunun altını çizdi.

Soyer, bu kadar çok köpeğin olduğu yerlerde zaman zaman bu tür üzücü olayların yaşanabileceğini ifade ederken, barınakta 480 köpek olduğunu da belirtti.

Gazimağusa Köpek Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi Personeli Sarah Purcell ise, barınağın ülke şartlarına göre iyi durumda olduğunu, çok sıkı çalıştıklarını ve talihsiz bir olayın bunu etkilememesi gerektiğini düşüncesini belirtti.

Bunun yanı sıra Altın Patiler Derneği As Başkanı Ülkü Curcioğlu, barınağın eksikleri olsa da, tek suçun onlarda değil, devlette ve yurttaşlarda da olduğu düşüncesini belirtti, insanların sokak hayvanlarına karşı daha duyarlı olmasını istedi.

 Hayvan Hakları Derneği Üyesi Göksu Durmuş ise, devletin sahipli veya sahipsiz köpekler için yeterli denetim yapmadığını, hali hazırdaki yasaları uygulamadığını savundu.

Gazimağusa Köpek Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu İlke Soyer:

“Bu kadar çok köpeğin olduğu yerde, bunlar yaşanabilir”

Barınak Sorumlusu Soyer, yaşananların iki yetişkin köpeğin kavgasından ibaret olduğunu söyledi.

“Ne yazık ki geçtiğimiz gün, iki yetişkin köpek, hayvansever arkadaşımız buradayken kavga etti. Köpek diğer bir köpeği boynundan ısırdığı için maalesef kurtaramadık. Bu gibi talihsiz olaylar, bu kadar çok köpeğin olduğu yerde yaşanabilir” diyen Soyer, barınakta 480 köpeğin bulunduğunu da aktardı.

Soyer, kafeslerini yaşam ve rehabilitasyon olarak ayırdıklarını, barınağa gelen köpeklerin sağlık kontrolünden geçtikten sonra bir süre rehabilitasyonda kalıp, olgunlaştıktan sonra yaşam kafeslerine alındığını da belirtti.

“Yetişkin köpeklerle yavruların aynı kafeste kalması söz konusu olamaz.”

Rehabilitasyon kafeslerinde ikiden fazla köpeği birlikte koymadıklarını, çok hasta ve hırçın olanların tek başına, daha uysal olan köpeklerin ikili kaldığını dile getiren Soyer, yavru köpeklerin sadece anneleri ile yan yana olabileceğini, yetişkin köpeklerle yavruların aynı kafeste kalmasının söz konusu olamayacağını söylüyor.

Merkezlerinde kamera denetimi olduğunu ve bir düzensizlik esnasında anında müdahale yapıldığını belirten Soyer, geçtiğimiz gün hayvansever vatandaşın yaptığı sosyal medya paylaşımı hakkında “Ne yazık ki geçtiğimiz gün, iki yetişkin köpek, hayvansever arkadaşımız buradayken kavga etti. Duyar duymaz koştuk fakat köpek diğer bir köpeği boynundan ısırdığı için maalesef onu kaybettik. Bu gibi talihsiz olaylar, bu kadar çok köpeğin olduğu yerde yaşanabilir. Burada hem gönüllü hem personel çok sayıda çalışanımız var. Ülke şartlarında en iyisini yapmaya çalışıyoruz” diye açıklama yaptı ve barınağın, hem yurttaşlardan hem de devletten desteğe ihtiyacı olduğunu dile getirdi.

Soyer, insanların sokak hayvanlarına karşı daha duyarlı olması gerektiğini ve bunun kalıcı olarak sağlanması için de devletin özel yasalar ve yaptırımlar yapması gerektiğini söyledi, “Hayvan sahiplenen insanlar bir müddet sonra sıkılınca hayvanlarını öylece sokağa atamamalı. Sokakta her köpek gördüğünde belediyeyi arayan insanların, barınağın kapasitesinin ve imkanlarının da sınırlı olduğunu anlamalı” şeklinde konuştu.
 

Gazimağusa Köpek Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi Personeli Sarah Purcell:

“Burası hayvanlara kötü bakan bir barınak olsa asla burada çalışmazdım”

 “Hayvansever arkadaşımızın buraya geldiği gün de iki köpek kavga etti. Fakat personel kafese ulaştığında, köpeği kurtarmak için artık çok geçti. Maalesef o olayda bir köpeğimizi kaybettik” diyen Köpek Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi Personeli Sarah Purcell,  bu kavganın, köpeklerin burada kötü şartlar altında kaldığı anlamına gelmeyeceğini söylüyor.

“Burası hayvanlara kötü bakan bir barınak olsa asla burada çalışmazdım” diyen Purcell, ülke şartlarında en iyiyi yapmaya çalıştıklarını, barınağı geliştirmek için ise devletten ve halktan yardım istediklerini dile getiriyor.

Altın Patiler Derneği As Başkanı Ülkü Curcioğlu:

“Maalesef az kafes, çok köpek var…”

Altın Patiler Derneği As Başkanı Ülkü Curcioğlu ise, her barınakta köpek kavgası yaşanabileceğini belirtirken, söz konusu barınakta da çok köpeğe karşılık az kafes bulunduğunu kaydetti.

Curcioğlu’nun ifadeleri şöyle:

 “Barınakta yaşananlar hakkında bizzat bilgi toplamaya çalıştım. Ne yazık ki birçok barınakta köpek kavgası yaşanır. Bunun sebebi, barınakta az kafesin olup çok köpek olması. Köpekler sevgi ve ilgi istedikleri için ziyaretçi geldiğinde birbirlerini kıskanabiliyor. Yaşam kafeslerinde çok sayıda köpeğin kalması bu durumu daha da zorlaştırıyor”.

Gazimağusa Köpek Barınağı’nın belediyenin sorumluluğu altında olduğunu, derneklerin sadece mama yardımı ve sahiplendirmede yardım edebileceğini ve farkındalık için etkinlikler düzenleyebileceğini belirten Curcioğlu, “Ben canlarımız için hiçbir barınağın iyi olduğunu düşünmüyorum, köpekler keşke özgürce yaşayabilseler. Barınakların iyi değil de kötünün iyisi olarak görüyorum. Yaşanan bu talihsiz olayın sebebini, barınakta kapasitesinden fazla köpek olmasına bağlıyorum. Barınağın kapasitesi 300 köpek ise, sayı 301 bile olmamalı. Fakat ne yazık ki halkımız bunu anlamakta güçlük çekiyor. Sokaklarda her gördükleri köpek için belediyeyi arayıp alınmasını talep ediyorlar” diye anlatıyor.

Belediyenin her çağrıya kulak verip, sokak köpeklerini toplamaya gitmemesi gerektiğini söyleyen Curcioğlu, sokakların hem insanlar hem de hayvanlar için olduğunu dile getiriyor. Halkın her şeyi barınak ve derneklerden beklememesi gerektiğini söyleyen Curcioğlu, en büyük sorumluluğun devlette olduğunu belirtiyor. “Devlet yasa önerilerimize olumlu veya olumsuz bir cevap vermediği gibi, hayvan haklarını korumak için cezai yaptırımları da uygulamaya geçirmiyor” diyen Curcioğlu, devletin barınak ve derneklere maddi destek sağlaması, hayvan haklarını yasalarla koruması gerektiğini söylüyor.

İnsanların, barınak kapasitesinin dolduğunu ve daha fazla köpek alamayacağını söylediğinde barınağın önüne köpeği bağlayıp gittiğini anlatan Curcioğlu, insanların barınağı kapasitesinden fazla köpeğe bakmaya mecbur bıraktığını belirtiyor. Bu gibi olayların nasıl çözülebileceği sorusuna ise ancak düzenli kısırlaştırma, pasif ve agresif köpekleri birbirinden ayırma, hamile köpekleri tek başına rehabilitasyon kafeslerinde tutma ile önlenebileceği olarak cevap veren Curcioğlu, aynı zamanda insanların da daha duyarlı olup, sokak hayvanlarına anlayışla ve hoşgörüyle yaklaşması gerektiğini, eğer bu şartlar sağlanmazsa, böyle üzücü olayların daha sık yaşanacağını söylüyor.
 

Hayvan Hakları Derneği Üyesi Göksu Durmuş:

“Barınakta ihmal var”

 “Ben, barınakta ihmal olduğu düşüncesindeyim. Olayı gören arkadaşımızın paylaşımlarını incelediğimde, yerdeki kan lekelerinin kurumuş olduğunu fark ettim. Bu da bana, olayın anlatıldığı gibi ziyaretçilerin barınakta olduğu saatten daha önce yaşandığını gösteriyor”  diyen Hayvan hakları Derneği Üyesi Göksu Durmuş da barınak nüfusunun fazlalığına işaret ediyor.

Gazimağusa Barınağı’nın nüfusunun şu anda çok fazla olduğunu ve bu sayıya hizmet verebilecek personel sayısının yeterli olup olmadığını bilmediklerini dile getiren Durmuş, bu gibi olayların, belediyelere ait barınaklarda yeterli personel çalıştırılmadığı ve kapasiteye sadık kalınmayıp üzerine çıkıldığı sürece son bulmayacağını söylüyor.

Köpeklerin düzenli olarak kısırlaştırılmasının ve köpek sahiplenen insanların bir müddet sonra sokağa bırakmaması için denetim yapılmasının önemini vurgulayan Durmuş, bunun için gereken yasalar mevcut olsa da, uygulanmadığını savunuyor. “Sahipli birçok çipsiz ve ruhsatsız köpek görüyoruz. Bu gibi durumlarda, devlet cezai uygulamada bulunsa, insanlar da yasaların dışına çıkmamak için gerekeni yapmaya mecbur kalırlar” diyen Durmuş, herkesin özveride bulunması, sokak hayvanları ve sahipli hayvanlar için gereken denetimin yapılması gerektiğini söylüyor. Hayvan Haklarının korunması için yeterli tüm yasaların yürürlükte olmasa da hayvanları koruyabileceğimiz yasaların mevcut olduğunu belirten Durmuş, bu yasaların uygulanması ile yol kat edilebileceğine değiniyor.

Bir hayvan severin sosyal medyada paylaştığı bu görüntüler gündeme oturdu.

Hayvan severler ve aktivistler kafeslerde kapasitenin üstünde köpek bakıldığını düşünüyor.

Gazimağusa Köpek Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi personelleri, barınak hakkında yapılan eleştirileri reddediyor,  bu kadar fazla köpeğin bulunduğu ortamda böyle şeylerin normal olduğunu savunuyor.