Mağusa Türk Gücü, Çetinkaya ile birlikte Kıbrıs Türk Futbolunun en önemli iki takımından biridir. Yarım asırı aşkın bir zamandır futbol aşkıyla yanan insanların başarıya taşıdığı bu kulüpte son zamanlarda yaşanan sıkıntılar hafta içinde had safhaya ulaştı ve dün oynanacak olan maçın bile önüne geçti. Bugün (17 Mart 2014), 69. kuruluş yıldönümünü kutlayacak büyük bir kulübün bu durumlara düşmesi ve deprem sarsıntısı geçirmesi çok acıdır.

Sahada oynanan futboldan çok, böyle köklü bir kulübün içine düştüğü durumu yazmak bana daha uygun geldi. Yönetimde yaşanan sorunların takıma yansıması, futbolcuların almaya hakettikleri şeyleri alamadıkları için yaptıkları boykot, profesyonel seviyeye ulaşmak için daha gidecek çok yolumuz olduğunu gösteriyor. Yaşanan süreçte kimin haklı olduğundan çok kötü olan şey, yanlışın yanlışla kapatılmaya çalışılmasıydı. Yönetim, yapmadığı veya yapamadığı ödemeler, 3 oyuncuyu kadro dışı bırakmak ve A2 takıma üst üste iki 90 dakika oynatarak suçlu sandalyesine otururken, futbolcuların sahaya çıkmaması da onlar adına yapılan büyük bir yanlıştı.

Bu yaşananlar içerisinde bir başka nokta da A2 takımda yer alan genç oyuncuların içine düşürüldüğü durumdu. A2 Ligi’nde şampiyonluk mücadelesi veren ve rakibi K.Kaymaklı’yı zorlu bir 90 dakika sonrası 3-1 mağlup eden futbolcuların, sadece Julius Conteh ve Uygar Üngör takviyesiyle ikinci bir 90 dakikaya çıkarılması büyük bir skandaldı. Genç oyuncuların sağlığını riske atarak ikinci kez sahaya sürülmeleri onların fiziksel olarak güç durumlara düşmesine yol açarken, en büyük tesellimiz bu genç oyuncuların ciddi bir sakatlık yaşamamaları oldu.

Aslında en acı noktalardan biri de, MTG gibi bir camianın kurumsallaşma işini yıllardır başaramaması, finansal açıdan maddi gücü olan insanlara muhtaç olması ve bazı kişilerin kendilerine siyasi rant sağlamaya çalıtığı bir ortam olmaktan kurtulamamasıdır.  Olaya dıştan baktığımız zaman hem camianın, hem yönetimin, hem de oyuncuların önemli hataları olduğunu görebiliyoruz. En kısa sürede bu sıkıntıların aşılmasını ve bir zamanların efsane takımının yine rakiplerine korku salan bir halde yeşil sahalara dönmesini dileyerek biraz da maçtan bahsetmek istiyorum.

Karşısında genç oyunculardan oluşan bir rakip bulan K.Kaymaklı maça yeterince konsantre olamamasına rağmen, 15. dakikadan sonra oyuna ağırlığını koydu ve rahatlıkla galibiyeti yakaladı. Siyah-yeşilli oyuncular, ikinci yarı 3. golü bulduktan sonra oyunu rölantiye aldılar ve maçı bir antreman havasında sürdürdüler. Rakiplerinin üzerine gitmeyerek bir bakıma MTG’nin genç oyuncularını zor duruma düşürmekten kaçındılar ve maçı bu şekilde tamamladılar.

Öncelikle MTG’nin genç oyuncularını fedakarca mücadelelerinden dolayı kutlarım. Ciddi bir sakatlık yaşamadan maçı bitirmeleri büyük bir şanstı. Kriz yönetmek bir sanattır. Ülkemizde bir çok takım futbolcuların ödemelerini yapamamasına rağmen bu tarz bir kriz yaşanmamıştı. Bu krizin tırmanmasında yönetimin rolü çok büyüktür ve bu olayın takımı daha zor durumlara düşürmemesi en büyük dileğimdir.