“Mağusa’nın umudu, Derinya kapısı…”
YENİDÜZEN, Lefkoşa’dan sonra Mağusa’daki esnafla dövizdeki hareketliliği konuştu. İflas noktasına geldiklerinden dert yanan Mağusa esnafı, Derinya geçiş noktasının bir an önce açılması noktasında birleşti.
Salih ARICI
Mağusa esnafı, döviz kurlarındaki dakikalık oynamalar yüzünden işlerinin daha da düştüğünü, dükkân kiralarını ödeyemez hale geldiklerini söyledi.
İflas noktasına geldiklerinden dert yanan Mağusa esnafı, Derinya geçiş noktasının bir an önce açılması noktasında birleşti.
Esnaf, 14 yıldır Derinya için mücadele verdiklerini dile getirerek, buradan gelecek turistler ile Mağusa ve çevresinin işlerinin yeniden eskisi gibi düzelebileceğini vurguladı.
YENİDÜZEN, Lefkoşa’dan sonra Mağusa’daki esnafla dövizdeki hareketliliği konuştu.
Esnaftan ortak talep
Şerife Eliaz isimli esnaf, “Neredeyse sıfıra sıfır çalışıyoruz. Derinya’nın açılması büyük yarar sağlayacak” derken, Yılmaz Parlan ise bu konuda adım atılmadığı takdirde topluca iflasların gündeme gelebileceğini belirtti.
Serhat Parlan da “Derinya konusu tartışılacak bir konu değil. Kapının açılması Mağusa bölgesini yüzde bin oranında ayaklandıracak” diye konuşurken, Hüseyin Akterzi yerli halkın alışverişinin durduğunu, Derinya’nın açılmasının çarşıya hareketlilik kazandıracağını dile getirdi.
Hasan Ürüncüoğlu de “Dövizin patladığının ertesi günü, Derinya’nın açılışa hazır hale gelmesi gerekirdi” şeklinde konuştu.
Şerife Parlan Güzer ile Nadir Çubukçuoğlu ise Derinya’dan geçiş olmamasının yanlış olduğunu vurguladı, “Turist gelirse iş yaparız gelmezse iş yapmayız” dedi.
MAĞUSA ESNAFI NE DÜŞÜNÜYOR?
Şerife Eliaz: “Neredeyse sıfıra sıfır çalışıyoruz. Derinya’nın açılması büyük yarar sağlayacak”
“Dövizin yükselmesi sadece bizi değil, bütün vatandaşları etkiledi. Bu memlekette artık yaşanır mı, nereye kadar böyle gidecek bilemiyorum. İhracatı olmayan bir ülkede açıkçası ne kadar ayakta kalabiliriz? Ne kadar daha Türkiye’ye bağlı kalabiliriz? Doğup büyüdüğümüz memleketi terk mi etsek? Çünkü bu yaşam koşullarında kendimizi geçtik, asgari ücretle çalışan insanlar artık sıfırlandı. Ev kirasını nasıl ödeyecekler? Çocuklarını nasıl okutacaklar? Gerçekten çok kötü bir durumdayız. Yıl sonuna kadar daha da kötü olacağını, bu koşularda giderse Doların 15 TL’ye kadar yükseleceğini düşünüyorum. Tek çözüm ya üretmek ya da memleketi terk etmek, ben böyle düşünüyorum. Dövizin yükselmesi işlerimizi de her türlü etkiledi. Biz muhasebeciyiz ve her şey Dolar üzerinden, fiyatlar çok yükseldi ve biz bunu müşteriye yansıtamadık. Elimizdeki para yarıya indi, neredeyse sıfıra sıfır çalışıyoruz. Derinya kapısının açılmasının bölge esnafına büyük yarar sağlayacağı kanısındayım, kapının açılması memlekete bir kâr getireceğine inanıyorum.”
Yılmaz Parlan: “Derinya için 14 yıldır mücadele veriyoruz”
“Stabil para birimine geçmediğimiz sürece bu krizler bitmeyecek ve halkımız erimeye devam edecek. Stabil para birimine geçilseydi bugünkü kriz yaşanmayacaktı. Derinya sınır kapısı açılsa bölgesel bir rahatlama olacak, Kıbrıs sorunu çözülse hepimiz ihya olacağız. Ama bunları yapmazlar, çünkü sistem sizin para kazanıp özgürleşmenizi istemiyor. Şu anda fakirleştirme politikaları devrededir ve Meclis’te bulunan siyasi partilerde bu politikanın birer parçasıdır. Bütün yaşadıklarımız bundan ibarettir. Biz Mağusa esnafı olarak Derinya kapısının açılması için 14 yıldır mücadele veriyoruz. Açılması için gereken parayı da sivil toplum örgütleri olarak biz Avrupa’dan bulduk. Fakat sürekli bahaneler bularak 14 yıldır bizi oyalıyorlar. 3 yıldan beri sayısız eylemler yaptık kapı açılsın diye ama fayda etmedi. Kıbrıs konusunda öyle 44 yıldır devam ediyor görüşüyoruz, halledeceğiz diyerekten oyalıyorlar. Kapıda aynı şekilde aynı şekilde üzerinde çalışıyoruz. Hâlbuki 2003’te kapılar, 2 saat içerisinde açılmıştı… Yani istedikten ve irade konulduktan sonra olur ama sistem bunu istemiyor.
Kapıyı açsak bölge halkı rahatlayacak, Euro’ya geçsek herkes rahatlayacak, bunun karşısında olanlar sistemin ve bu günkü krizin devam etmesini isteyenlerdir. İnsanlarımız ezilmekte ve bu bağlamda böyle giderse topluca iflaslar gündeme gelecektir. Ticari hukuku, siyasi hukuku terk edip evrensel değerleri çöpe atarsan bu günkü tablo kaçınılmazdır diyebilirim.
İnsanımızın alım gücünü korumak istiyorsak Euro’ya geçmek zorundayız. Eğer geçmez ve TL (Türk Lirası) kullanmaya devam edersek enflasyon yoluyla soyulmaya da devam edeceğiz.”
Serhat Parlan: “Derinya konusu tartışılacak bir konu değil. Kapının açılması Mağusa bölgesini yüzde bin oranında ayaklandıracak”
“Bir ülkede yaşıyoruz ki ev kiraları, elektrik, gümrük her şey dövizle ölçülür hale geldi. Dolayısıyla ülke sadece tüketen, üretmeyen bir ülke olduğu içinde döviz her yükseldiğinde elektrikten, benzine kadar her şeye büyük bir yansıma oluyor. İnsanların alım gücü yarı yarıya düşmüş durumda. Böyle bir ülkede yaşamak sanırım büyük bir şansızlık. Bir başka devletin parasını kullanıp da kendi parası terk eden bir devlet her halde dünyanın başka bir yerinde yoktur. Dünyanın en güzel para birimi olan Kıbrıs Lirası kendi öz paramızdır ve bunu terk edip TL(Türk Lirası) gibi bir parayı kullanmak bence büyük bir hatadır. Dövizle yürüdüğümüz sürece sosyal, ekonomik, kültürel alanlarda da her gün düşmeye doğru gideceğiz. Bir an önce gerek TL’den gerekse bir başka devletin sömürgesi altından kurtulmak gerekiyor. Müşteri konusuna da yerli ve turist diye bakacak olursak, yerli halk alım gücünü tamamen kaybetmiş durumda. Yerli ancak evini, elektriğini, üniversite harçları kendi mecburi ödemek zorunda olduğu rakamlara yönelmiş durumda. Bu yüzden çarşıya çok fazla yansımıyor. Turistlere bakacak olursak, turistlerin paraları değerlendi daha çok alış veriş yapacak gibi görünse de ülkemizin yapısından dolayı, ülkeye gelen turistlerim alım gücü düşük olduğu için buda çarşıya pek fazla olumlu yönde yansımıyor. Derinya kapısının açılma konusu ise tartışılacak bir konu dahi değil. Kapının açılması Mağusa bölgesini yüzde bin oranında ayaklandıracak. Her şeyi bir kenara bırakalım bu kriz zamanında alınabilecek en güzel tedbir bu kapının açılması olurdu.”
Hüseyin Akterzi: “Yerli halkın alışverişi durdu, Derinya açılsa çarşı için güzel olur”
“Dövizin artması Türkiye’den giren mal giderlerimize kötü bir etki yaptı. İstediğimiz malı istediğimiz zaman getiremez olduk. Döviz böyle yükselmeden önce bir malı sipariş ettiğimizde, insanlar istediğimiz malı, istediğimiz kadar hemen hazırlayıp tek kuruş para talep etmeden gönderirlerdi. Bu gün ise kumaş oluşmadan iplikçiye bir para çıkarırsak, kumaşçıyı ödersek o zaman bize bir fiyat verebilirler aksi takdirde günün şartlarında kur ne ise daha yüksek bir fiyat verebiliriz size diyorlar. Yani önceden kimse bize malımızın fiyatını söyleyemez bu da bize bir dezavantajdır. Biz okul üniformaları yapıyoruz. Kumaşı ödemeden, iplikçiyi ödemeden okula fiyat veremez hale geldik. Kuruş para almadan üniforma fiyatlarımızın yarısından fazlası cebimizden çıktı. Dövizin artması yüzünden yerli halkın alışverişi tamamen durdu, fakat piyasada turistler de var. Kimi turist ürünlerimizin fiyatlarını TL öderken, kimisi de Euro ödüyor. Derinya kapısının açılması çarşı için çok güzel olur, tüm kale içi esnafı bundan faydalanır.”
Hasan Ürüncüoğlu: “Dövizin patladığının ertesi günü, Derinya’nın açılışa hazır hale gelmesi gerekirdi”
“Dövizdeki bu artış bizi her yönden etkiledi. Biz ürünlerimizi Türkiye’den alıyoruz ama Türkiye’den aldığımız ürünler bize döviz olarak satıldığı için otomatikman bu durumda ürünlerin fiyatlarına yansıdı. Müşterilerimizde çok fazla bir kayıp olmadı çünkü fiyatlarımızda herhangi bir oynama yapmadık, müşterilerimizi düşündüğümüz için eski fiyatlarımızla hizmet veriyoruz. Döviz arttı, hemen fiyatları yukarıya çekelim demiyoruz. Ekstra para kazanmayı düşünmedik, öncelik müşterilerimiz olduğu için fiyatlarımızda bir oynama yapmadık. Hükümetimiz hükümet olsa böyle kriz durumunda Derinya kapısını 24 saat içerisinde açması gerekirdi. Güney’den gelecek olan müşteri bütün esnafı kurtuluşu olur. Oraya bir elektriğin gitmesi, bir kulübenin konması en fazla 24 saattir. Bu dövizin patladığının ertesi günü, o kapının hazır hale gelmesi gerekirdi. Eğer esnafını, halkını düşünen bir hükümet varsa 25 saat fazla 24 saate o kapıyı açması gerekir.”
Şerife Parlan Güzer: “Derinya’dan giriş olmaması yanlış”
“Dövizin artması herkesi etkiledi. Bütün iş yerleri etkilendi, ödemeler sarktı çünkü düzen bozuldu. Müşterilerimizde döviz yüzünden maalesef ki bir azalma oldu. Bazı toptancılar ellerindeki malları vermiyorlar. Ama şu an zaten bizimde alma talebimiz yok. Şu anda elimizde olan stoklarımızı satıyoruz. Derinya kapısının açılması esnafa da çarşıya da olumlu yönde etkileri olur. Ulaşım mesafesi yol daha kısa olur her yerden giriş olduğu halde Derinya’dan giriş olmaması bence yanlış. Kapının açılmasının elbette çarşımıza faydası vardır. Sabırla bekliyoruz, alıştık zaten beklemeye… Kıbrıs meselesi gibi hepsini bekliyoruz. Derinya açılsa eğer daha fazla kaliteli insan gelir. Çünkü bizler belki zamanı hoyratça kullanıyoruz ama yabancılar için zaman daha değerli.”
Nadir Çubukçuoğlu: “Turist gelirse iş yaparız gelmezse iş yapmayız”
“Dövizin artması bizi de etkiledi. Biz gümüş ürün satıyoruz ve gümüşü alırken dolarla alıyoruz. Doların artması yüzünden fiyatlar yükseldi. Daha şimdilik bir şey yok. Marketlerde alışverişte bir fiyat artırımı olmadı ama herhalde olacak. Hepimizi bir şekilde etkileyecek diye düşünüyorum. Müşterilerimizde dövize bağlı olarak çok bir düşüş olmadı. Bizim işimiz turistlerledir, turist gelirse iş yaparız gelmezse iş yapmayız. Derinya kapısının açılması faydasının olacağını düşünüyoruz, bu konuda olumsuz bir şey düşünmüyoruz.”