Mahalle maçı bile böyle yönetilmez
Futbol oynamak için tüm şartların güzel olduğu bir ortam vardı. Ancak bütün bu güzel ortamı bozan üç tane hakem triyosu vardı. Gerçekten mahalle maçını yönetmek için, hani mahallenin saygın ve abi pozisyonunda olan kişilerini maç yönetmesi için sahaya davet ederiz ve kurallarla fazla uymasa da otoritesi ile çaldıkları düdüklere saygı duyarız ya, inanın dünkü maçı yöneten hakemlere ne taraftar ne de spor camiası saygı duymuştur...
Gerçekten böyle maç yönetmek olmaz. Eğer böyle maç yönetecekseniz size tavsiyem bir an önce hakemliği bırakınız.
Maçın içerisinde her iki takım aleyhine çalınmayan o kadar düdük vardı ki anlatamam. Peter'in oyundan atılmasından tutun da, oyun içerisinde gösterilmeyen kartlar, çalınmayan off-sidelar. Ama hepsini bir kenara bırakıyorum. Verilen bir penaltının dört dakika sonra iptal edilmesini anlamıyorum. Önce penaltı çalıyorsunuz, penaltıyı yapana kart gösteriyorsunuz, top penaltı noktasına konuyor ve penaltıyı atacak olan oyuncu topun başına geçiyor, birden yardımcı hakemin yanına gidiliyor ve penaltı aniden iptal ediliyor. Bu kez faule maruz kalan oyuncuya "sen kendini aldatmaya yönelik yere attın" gerekçesi ile ona sarı kart gösteriliyor ve oyun başlatılıyor...
Dünyanın hiç bir yerinde böyle olaya rastlayamazsınız. Mahalle maçlarında bile hakem kararından dönmez. Diyelim ki pozisyonda tereddütün vardı, o zaman o kulaklıkları sizin kulağınıza aksesuar olsun diye mi taktılar? Neden karardan önce konuşup emin olmadınız. Yoksa maçı yardımcı hakemler mi yönetiyor da biz haberimiz yok.
Dünkü yardımcılar aslında maçın hakemi Serkan Durmaz’ın boynuna ipi geçiren kişiler olmuştur. Fakat Serkan da ipi onların eline veren ve kendini asmasını isteyen taraftı. Üstelik de bu kararlarınız yüzünden tribünleri de bir birine soktunuz. Taraftarları bir birine sokacak kararlar vermeye ne hakkınız vardır?
Bir maçta hakemler maçın önüne geçiyorsa o maç kötü yönetilmiştir. Dünkü maçta her şeye rağmen güzel hareketler de vardı. İbo'nun ve genç Selim’in golleri ayakta alkışlanacak nitelikteydiler. Doğan kalecisi Ozan yaptığı kurtarışlarla günün adamı oldu. 78 dakika on kisi oynayan Yenicami çok iyi mücadele etti, rakibine gol noktalarında pozisyon vermedi. Genç fakat tecrübesiz Doğan oyuncuları takdir edilecek bir oyun sergilediler.
Halbuki zemin, hava ve ortam maç için mükemmeldi. Hakemler maçın önüne geçmese, tempolu ve güzel bir maç izlemenin keyfini okuyucularıma aktarmanın keyfini yaşayacaktım. Fakat ne yazık ki hakem faciası maçın genel kritiğini yapmamızı engellemiştir.
Doğan genç ve son haftalarda performansı yükselen bir grafik çiziyor. Bununla birlikte kendi evinde seyirci desteği ile temposunu ve oyun gücünü artıran bir takım. Erken yedikleri gole rağmen, 22’nci dakikada Peter'in de kırmızı kartla oyundan atılmasından sonra dengeyi kurdular.
Peter'in kırmızı kartla oyundan atılması konusunda neler olduğunu kimse görmedi. Sadece yardımcı hakemin uyarısı ile dirsek atmış olabileceğini anlayabildik. Ancak Peter'e kırmızı kart öncesi yerde yatırken Aydın'ın ayağına basmasını da yardımcı hakemin görmesi gerekirdi.
Aslında Peter'in dünkü maçta atılmasından da daha önemlisi, devrenin bitmesine iki hafta kala oynayamayacağı maçlardır.
Gelecek hafta Cihangir ile oynuyor, son maçta da rakibi Kaymaklı ve sanırım Peter bu iki maçta görev alamayacak. Yenicami’de en yetenekli oyuncularından biri olan Peter'in yokluğu bu iki maç için oldukça önemlidir.
Oyunun geneli, tecrübeli Yenicami ile, genç koşan dinamik ve oyuncuların mücadelesi şekli geçti. Yenicami on kişi oynamasına rağmen mükemmel bir mücadele örneği sergiledi.