MAHKEME: 'CEZALAR YETERSİZ'
Girne Ağır Ceza Mahkemesi, ‘sirkat’, ‘geceleyin ev açma’ ve ‘bina açma’ suçlarından yargılanan Umut Ölmez’e ceza yağdırdı: 8 YIL HAPİS!
Ayşe GÜLER
Girne'de Temmuz 2015-Ağustos 2016 tarihleri arasında onlarca eve girerek yüklü miktarda ziynet eşyası ve elektronik eşya çalmak suçundan yargılanan Umut Ölmez, 8 yıl hapis cezasına mahkum oldu.
Girne Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, ‘bina açma’, ‘geceleyin ev açma’ ve ‘sirkat’ suçlarında ciddi artış yaşandığını vurguladı, bu tür suçlara ibret verici ve caydırıcı ceza verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Heyet, Yargıtay Ceza Davaları 8 /2005 sayılı kararında arka arkaya işlenen bu tür suçları ve bu tür suçları işlemek için Kıbrıs'a gelen sanıkların olmasının cezaların yetersiz olduğunu gösterdiğine de değindi.
Potansiyel suçluların doğru mesajı alıncaya kadar bu tur suçlara verilecek cezaların artırılmasının doğru bir yaklaşım olduğunun açık bir dilde işaret edildiğine vurgu yapan Heyet, Yargıtay kararının üzerinden 10 yıla aşkın süre geçmesine rağmen bina açma, ev açma ve sirkat suçlarında yaygınlık ve artış olduğunu, cezaların ağırlaştırılmış gerektiğinin bugün de geçerli olduğunu ifade etti.
Kararı Başkan Esendağlı okudu
Melek Esendağlı başkanlığında Yargıç Seran Bensen ve Yargıç Murat Soytaç’tan oluşan Girne Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin huzurunda görüşülen duruşmada İddia Makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Egemen Metay ve sanık Umut Ölmez hazır bulundu.
Heyet adına kararı okuyan Başkan Melek Esendağlı, sanık aleyhinde polis tarafından yürütülen tahkikat ile ilgili bilgi verdi.
168 bin 374 TL değerinde ziynet ve elektronik eşya ele geçirildi
Esendağlı, soruşturma kapsamında 168 bin 374 TL değerinde ziynet ve elektronik eşyanın ele geçirildiğini, çeşitli bölgelere atılmış kasaların bulunduğunu dile getirdi.
Sanık avukatının mahkemeye verdiği beyana da değinen Esendağlı, sanığın babasız büyüdüğü ve 11 yaşından beridir işlemeye başladığının aktarıldığını hatırlattı.
Esendağlı, özetle şunlara değindi: Sanık avukatı, müvekkilinin 1 Aralık 2015'te Türkiye'ye döndüğünü, ancak iş bulamadığı için Kıbrıs'a geri geldiğini söyledi. Sanığın burada bir kişiyle iş yapmak üzere anlaştığı o kişinin de kendisini zarara uğrattığı yönünde beyanda bulundu. Bu durumun sanığın söz konusu suçları işlemesinde etken olduğu ifade edildi. Sanığın ayrıca mahkeme sonrasında hayatına dürüst ve kanunlara saygılı bir şekilde devam edeceğini, sanığın askıda bulunan diğer davaların birlikte görülmesini kabul ettiğini aktardı. Bunu, mahkemenin zaman kaybı yaşamaması adına yaptığı ifade edildi. Bu durumu sanık lehine hafifletici neden olarak kabul edebiliriz.
Kıbrıs’ın güneyine geçti, altınları Larnaka’da sattı…
Esendağlı, sanık ile ilgili ara bölgede faaliyet gösteren İki Toplumlu Suç ve Suçlara İlişkin Teknik Komite'den bilgi alındığını, verilen bilgide de sanığın belirli aralıklarla Larnaka'da ki bir otelde kaldığının tespit edildiğini kaydetti.
Sanığın 8 Haziran 2016 tarihinde söz konusu kuyumcuya 2969 Euro değerinde altın sattığını tespit edildiğini ifade eden Esendağlı, suçun fiilleriyle birlikte incelediğinde sanığın sirkat ettiği altınları Kıbrıs'ın güneyinde satarak elden çıkardığı, birden fazla nitelikli suç işlediğine değindi.
Annesine düzenli olarak 48 bin 214 TL gönderdi
Esendağlı, sanığın Ağustos 2015 ile Temmuz 2016 tarihleri arasında tutuklanan kadar ev açma suçlarını işlediğini söyleyerek, C.Y isimli kişi tarafından kandırıldığını iddia etse de bu süre içerisinde düzenli iş ve çalışma hayatının olmadığını ifade etti.
Ayrıca Esendağlı, bununla birlikte yapılan soruşturmada Aralık 2015 ile Temmuz 2016 tarihleri arasında sanığın Türkiye'deki annesine düzenli olarak 48 bin 214 TL gönderdiğinin tespit edildiğini de aktardı.
“BU TÜR SUÇ İŞLEMEK İÇİN KIBRIS’A GELEN SANIKLAR VAR”… Girne Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, Yargıtay Ceza Davaları 8 /2005 sayılı kararında arka arkaya işlenen bu tür suçları ve bu tür suçları işlemek için Kıbrıs'a gelen sanıkların olmasının cezaların yetersiz olduğunu gösterdiğine de değindi.
“Bu tür suçları işlemek için Kıbrıs’a gelen sanıklar var”
Esendağlı, Yargıtay Ceza Davaları 8 /2005 sayılı kararında arka arkaya işlenen bu tür suçları ve bu tür suçları işlemek için Kıbrıs'a gelen sanıkların olmasının cezaların yetersiz olduğunu gösterdiğine de değindi.
Potansiyel suçluların doğru mesajı alıncaya kadar bu tur suçlara verilecek cezaların artırılmasının doğru bir yaklaşım olduğunun açık bir dilde işaret edildiğine vurgu yapan Esendağlı, Yargıtay kararının üzerinden 10 yıla aşkın süre geçmesine rağmen ‘bina açma’, ‘geceleyin ev açma’ ve ‘sirkat’ suçlarında yaygınlık ve artış olduğunu, cezaların ağırlaştırılmış gerektiğinin bugün de geçerli olduğunu ifade etti.
“Kamu yararı ve caydırıcılık ön plana çıkmalı”
Esendağlı, bu tür suçların kişileri zarara uğrama yanında huzur ve esenlik içinde yaşamasına da etki ettiğine dikkat çekerek, bununla birlikte evlerindeki güvenlik ile mahremiyetlerinin de sarsıldığına değindi.
Bu tür suçlara ceza takdir ederken kamu yararı ve caydırıcılığın ön plana çıkması gerektiğinin Yargıtay kararlarında da vurgulandığına işaret eden Esendağlı, sanığın arka arkaya ve zaman dilimine yayarak suç işlediğine dikkat çekti.
Ustaca, planlı ve organize şekilde…
Esendağlı, sanığın nitelikli olarak bu suçu işlediğini söyleyerek, sirkat ettiği ziynet eşyaları Kıbrıs'ın güneyine geçerek Larnaka'da 2 farklı kuyumcudan paraya çevirdiğinin tespit edildiğini de belirtti. Bununla birlikte sanığın birden fazla nitelikli suç işlediğini, ustaca, planlı ve organize şekilde hareket ettiğini gösterdiğine işaret eden Esendağlı, tüm bunların sanık aleyhine ağırlaştırılmış unsur olarak değerlendirildiğini ifade etti.
“Bu tür suçlarda ciddi artış var”
‘Geceleyin ev açma’, ‘bina açma’ ve ‘sirkat’ suçlarının son 10 yılda artış meyilinde olduğuna dikkat çeken Esendağlı, bu tür suçlara verilen cezaların artırılmasını şart olduğunu vurguladı.
Esendağlı, sanığın aleyhindeki birinci sucun geceleyin ev açma ve sirkat suçları olduğuna değinerek, ‘geceleyin ev açma’ suçlarının 10 yıla hapislik cezası gerektiren ciddi bir suç olduğunu vurguladı.
Sanığa ceza takdir ederken şüphesiz hapislik cezası verilmesi gerektiğine dikkat çeken Esendağlı, sanığın 8 yıl hapse mahkum edildiğini açıkladı.