Mahkumiyet
Takımlar artık Lefke’nin şifresini çözdü. Lefke takımı kendisini önde basan takımlara karşı sıkıntı yaşıyor. Yenicami alan savunmasını çok iyi yaptı. Lefke topa sahip olduğu zaman tüm takım topun gerisine geçti. Kaymaları tam ve hızlı yaptı. Bu sayede topun olduğu bölgeye destek gitti. Bu oyun şekli Lefke’yi kilitledi. Bunu aşabilmesi için hızlı oynaması, etkili, kaliteli pas yapması gerekiyordu. Lefke bu konuda son derece sıkıntılı. Baskıdan kurtulmak için topsuz koşu yok, alan yaratıp pas isteyen yok. Bu durum böyle olunca da mahkumiyet kaçınılmaz.
Aslında Lefke takımının son iki haftada karakteristik oyun şekli bu; baskı yap, oyun boz, topa sahip ol, rakibe teslim et. Bunun en büyük nedeni futbolcuların hareketsiz oluşu, boş alan yaratmamak, sıkışık alanlara top göndermekte ısrar etmek, yavaş ve kalitesiz pas yapmak. Böyle olunca da rakip takım koşmasına, kendini zorlamasına gerek kalmadan oynuyor. Geçtiğimiz hafta Doğan Türk Birliği maçı, dün de Yenicami maçı.
Kaybedilen iki maç.
Lefke savunması oyunun sadece ilk bölümünde ilk müdahale ve top kesme konusunda fazla sıkıntı yaşamadı. Ancak bu başarıyı oyunun bütününde gösteremedi. İkinci golde korkunç bir kademe hatası vardı. Oyun kurma konusunda da iyi bir şey söylemek mümkün değil. Özellikle birinci bölgeden çıkmaya çalışırken top kayıpları yaşadı. Kaleci Mehmet de dahil hep içeri doldurdu. Uzun toplarla ve Yenicami’nin her alanda iyi kapandığı görülmesine rağmen nedense hep göbekten gitmeyi denedi. Lefke’nin köşe atışından gelen yan topta bulduğu gol; takımın kenarlardan top getirmesi gerektiğinin en büyük göstergesi. Dikine değil kanatlardan oynamalı. Bu yanlış oyun tarzı golden sonra da devam etti.
Şu dipnotu belirtmem gerek. Futbolcular arasında ciddi bir diyalog eksikliği var. Aynı dili konuşmuyorlar. Rahmi takımın kanat oyuncusu. Rahmi, top Lefke’de olduğu zaman hep doğru yerdeydi, doğru koşular yaptı ama hiç top almadı. Bunu bırakın, sol bek tarafından geri çağrıldı. Halbuki top sende ve Rahmi doğru yerde. Bu nasıl bir kargaşa?