Mahkumlar ses verdi: “Vaka sayısı 34 yükseldi, bu insanlar ölüme terk edildi”
Lefkoşa Cezaevi’ndeki mahkumlar, yakınları aracılığıyla ortak bir açıklama yaptı, endişelerini ve taleplerini belirtti. Greve girdiklerini de duyuran mahkumların bir kısmının yemek almadığı da öğrenildi.
Lefkoşa Cezaevi’ndeki mahkumlar, yakınları aracılığıyla ortak bir açıklama yaptı, endişelerini ve taleplerini belirtti. Greve girdiklerini de duyuran mahkumların bir kısmının yemek almadığı da öğrenildi.
Cezaevinde Covid-19 pozitif vaka sayısının 34’e çıkmasından duydukları endişesi dile getiren mahkumlar, can sağlıklarının korunduğuna güvenmediklerini söyledi, pozitif olanlarınsa ölüme terk edildiğini savundu.
Şartlı Tahliye Yasası’nda yapılan değişikliği de eleştiren mahkumlar greve gittiklerini ve bu sistemde talepleri olmayacağını duyurdu.
Mahkumlar, infaz yasasının değiştirilerek herkesin eşitliği gözetilerek düzenlenecek, siyasi rant ve torpilin işlemediği, dünya standartlarında bir yasaya talebini belirtti.
Mahkumların açıklaması şöyle:
“KAMUOYUNA DUYURUMUZDUR !!!
Biz Lefkoşa Merkezi Cezaevi’nde grev yapan mahkumkar olarak size grev sebebimizi acıklamak ve bizlerin icinde bulunduğu koşulları anlamanız icin bu yazıyı yazmaya ortak olarak karar verdik. Cezaevinin durumu net olarak ortada, sonunda bu hastalık iceriyi sardı.Toplam pozitif vaka sayısı maalesef ki 34’e yükseldi. Biz geride kalanlar da iceride bu hastalığı kapmaktan korkuyoruz. Sizlere can sağlığımızın korunması noktasında maalesef ki güvenemiyoruz. Pozitif mahkumların tutulduğu ziyaret yerindeki koşullar belli. Hasta olan bu insanların ne sıcak bir duşa, ne aileleriyle telefonda görüşmeye, ne de kalifiye hemşire ve doktorlar tarafından insani bir tedaviye erişimi var. Bu insanlar resmen ölüme terk edilmiştir.
İçimizde kronik hastalar ve yaşlılar var. 2020 başlarından beri süren pandemi koşullarından hepimiz negatif olarak etkilendik. Ailelerimizden ölenler oldu. Ailelerimizi arkadaşlarımızı göremedik. Mahkemeler de bu süreçten etkilendi. Masum olduklarını iddia eden arkadaşlarımız bile yılları devirmiş ancak davaları mahkemede veya istinafta karara bağlanamamıştır.
Peki sizler bizim için ne yaptınız? 1|3 sartli ile ağzımıza bal çaldınız. Zaten, çürümüş siyasi şartlı düzenin kimseye yararı olmadığı senelerdir ortada. Mahkumlar verilen sözlerden dolayı bu vakte kadar sabretti. Ama artık kimsenin sabrı kalmadı. Hiçbirimizin bu şartlı sistem üzerinden verilecek sözlere güveni yok ve acıkçası bu konuda bir talebimiz olmayacak. Bizim istediğimiz artık önümüzü görmek.
Öncelikli talebimiz, infaz yasasının değiştirilerek herkesin eşitliği gözetilerek düzenlenecek, siyasi rant ve torpilin işlemedigi, dünya standartlarında bir yasaya sahip olmaktır. Dünyanın hiçbir yerinde bizde var olan1/6 infaz yasası yoktur. Bu, ana vatanımızda bile terör suçlularına uygulanan yasadır. Defalarca sözler verilmesine rağmen, bahaneler üretilerek bu yasalarda degisiklik yapılmadı. Halbuki, bahane edilen meclis sıkıntıları bu konuda bir engel değil. Dışarıdan bize destek olan hukukçulardan aldığımız bilgiye göre, bakanlar kurulu kararı ile tüzükte yapılacak değişiklik yoluyla çok seri şekilde cezaevi bağışlaması arttırılarak bir nevi infaz düzenlemesi yapılabilir. (örnegin, hırsızık gibi bazı suçlara verilen yılda ekstra 2 ay bağışlamanın herkesi kapsayacak şekilde geliştirilmesi) Madem ki niyetiniz belli bir süre yatan mahkumları pandemiden dolayı tahliye etmek -ki 1/3 şartlıdaki iddianız budur- bunu net ve kesin bir şekilde şartlı kurulun keyfi kararlarından uzak olacak şekilde bize sunun. Bizler net ve kesin olarak önümüzü görmek istiyoruz.
Bunun dışında, bu pandemi dönemi içerisinde zaten kısıtlı olduğumuz halde bize psikolojik baskı yaparak dünyadan haber alma ve tek eğlence aracımız olan televizyona erişimimizi kısıtlıyorsunuz. Ailerlerimizle kapalı ziyaret bile yapamadığımız bu dönemde cezaevi bölümlerinde nüfüsun bu denli kalabalık olmasına rağmen telefonlarımız on dört saat açık olduğu için görüşmelerimizi yetiştiremiyoruz. Zaten psikolojik olarak cökmüş olan mahkumlar bir de bunun için hergün birbirleriyle savaşıyor. Bütün bu kısıtlamaların üzerine son bir haftadır yani virüsten dolayı en iyi beslenmemiz gereken zamanda meyve, sebze ve kantinden gıda alışverişimizden mahrum bırakıldık. Ayrıca, doktor ve dişçiden tedavi alma hakkımızdan mahrum bırakıldık. Umarım bu yazdıklarımızı öncelikle bizlerin de bir insan olduğunu unutmayarak, anlayışla karşılayarak, bize elinizden gelen desteği verirsiniz. Bizlerin sıkıntısı idare ile değil, bu düzeni yönetenlerle.
Yönetimden çözüme ulaştırmalarını istediğimiz konular bunlar. Bu yazıyı mahkumlar olarak ortak karar alarak yazdığımızı tekrar belirtmek isteriz ve yine almış olduğumuz karar doğrultusunda bu konular çözüme ulaşıncaya kadar grevimizi sürdüreceğimizi bildiririz.”
Bengihan: “Cezaevindeki vaka sayısı 34’e çıktı”