• “Ercan Havaalanı’nı 2 komisyon aracılığı ile denetliyoruz. Herhangi bir hizmet alımı yapmıyoruz.  Herhangi bir ücret de vermiyoruz”

• “Hava kontrolörleri Ada üzerinden uçan uçaklardan da bir miktar para almak istiyorlar. Türkiye’den bu parayı alıp, kendilerine vermemizi istiyorlar. Biz bunu yapamayız, etik de değil.”

• “Kur’an kursları Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimi ve müfredatı ile yapılmalı. Denetimsiz yapılmasına karşıyım. Eğitim Bakanlığı denetlerse bir sakınca görmüyorum.”

• “Bütçede her kalem, ayrı maksatlar için vardır. Yani izaz ikramın kalemi ayrıdır, araç ayrı; hastane, okul yapımı ayrı. Ama makam araçları alınmayabilirdi de…”

• “Lefkoşa-Hamitköy Çevre Yolu’nda ara emirlerden dolayı tıkanıklık yaşıyoruz. Ama örneğin Gönyeli-Boğaz yoluna, bisiklet yolu ekleyeceğiz. Akıncılar’a da kimliksiz geçiş için 5 KM yol yapılacak.”

• “2007-2008 yılından beri taksi T izni verilmedi. Binden fazla müracaat var.”

• “Telefon Dairesi’nin durumunu değerlendireceğiz. Özelleştirme, ortaklık veya yap işlet olabilir”

• “Tek yetkili Başbakanımızdır. O arzu ettiğinde her zaman kabineyi değiştirebilir. Şu an kabine değişikliği beklemiyorum.”

Fayka Arseven KİŞİ

Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Kemal Dürüst, Ercan Havaalanı’nın denetimi için geçmişte yapılan ve büyük tartışmalara neden olan uygulamanın aksine “hizmet alımı yapmıyoruz, ücret ödemiyoruz” dedi.

Bakan Dürüst, 2 milyon TL’lik makam araçları konusunda da Maliye Bakanlığı’ndan gerekli açıklamaları aldıklarını söyledi, “alınmayabilirdi” yorumu yaptı.

Hava Kontrolleri Sendikası’nın yaptığı eylemlerde haklılıklar bulan Dürüst, “Ancak ada üzerinden uçan uçaklardan da bir miktar para almak istiyorlar. Türkiye’den bu parayı alıp, kendilerine vermemizi istiyorlar. Biz bunu yapamayız, etik de değil” açıklamasında bulundu.

Geçmişte Eğitim Bakanlığı da yapan Dürüst, Kur’an kurslarının Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimi ve müfredatı ile yapılması gerektiğini ifade ederek, “Denetimsiz yapılmasına karşıyım” dedi.

Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Kemal Dürüst, YENiDÜZEN’in sorularını yanıtladı.

• Ercan Havaalanı’nda Hava Kontrolleri Sendikası’nın yapacağı grevi 2 kez yasakladınız. Aralık ayında yasak kalkıyor. Eğer sorun çözülmezse ne olacak?
• Kemal DÜRÜST: Hava Kontrollerinin yaptığı iş özellikli bir iştir. Görevlerini de laiki ile yaptıklarını düşünüyorum. Bir takım isteklerinin olması, bir takım eksiklikleri dile getirmeleri de çok normaldir. Biz 5 dakikada ‘biz grev yapıyoruz’ veya ‘uçuşları durduruyoruz’ gibi söylemlerden hükümet ve bakanlık olarak rahatsızlık duyuyoruz. Orada onların eksikliklerinin giderilmesi bir hak… Ama hamile bir kadının yapacağı yolculuk aksadığı zaman, ertesi gün sınava girecek olan bir öğrencinin sınavına giremeyeceği zaman veya milyon dolarlarla ölçülemeyecek bir iş adamının uğradığı zarar ve hele hele hasta olan ve hastalık hizmeti almak için yurtdışına gidecek olan bir kimsenin alacağı hizmet de bir haktır.
Biz bu sorunların çözümünün son anda açıklanacak grevlerle değil aslında konuşarak aşılmalısını istiyoruz. Müsteşarımın kurduğu bir ekiple görüşmelerini yapacaklar. Yapamayacağımız bir konu var, bunu çok açık söylüyorum; Ada üzerinden uçan uçaklardan da bir miktar para almak istiyorlar. Türkiye’den bu parayı alıp, kendilerine vermemizi istiyorlar.

• Türkiye ile istişare ettiniz mi bu konuyu?
• Kemal DÜRÜST: Yok… Bunu istişare etmem, edilmez de. Çünkü TC bize bunu koyarken, tanınmamış bir ülke olduğumuzdan dolayı bize jest yapıldı. Aslında bizi tanımayan ülkelerin, direk temasını bizlerle sağlaması için bu var. Türkiye bunu jest olsun diye yaparken, bizim ondan bu parayı talep etmemizin doğru olmadığını düşünüyorum. Ama bu arkadaşlarımızın çözülebilecek sorunları da var.

• Size aktarılan sorunlarda bu para birinci öncelik mi?
• Kemal DÜRÜST:  Paket olarak düşünüyorlar. Bence bu olmazsa olur. Ben bayramdan sonra kendilerini davet edeceğim. Yetkisiz kişilerle görüştüklerini söylüyorlar. Müsteşarım yetkisiz değil ki…

• Çözüm bulunamaz ise çözüm noktanız ne olacak?
• Kemal DÜRÜST: Mutlaka bir çözümü vardır.

“Ercan’da hizmet alımı yapmıyoruz, ücret ödemiyoruz”

• Ercan Havaalanı’nda bir kontrollük krizi yaşandı, süreç mahkemeye taşındı, raporlar yayınlandı. Nedir son durum?
• Kemal DÜRÜST: Biz göreve geldikten sonra Ercan’da hiçbir sorun yaşanmadı. Rahatız… Çünkü biz çok resmi bir ilişki ve iletişim kurduk. Oradaki bütün denetimi, alt yapı kontrolünü ve üst yapı kontrolörlüğü diye oluşturduğumuz 2 komisyon aracılığı ile denetliyoruz. Bu komisyon kimlerden oluşuyor;  Sivil Havacılık, Karayolları, Planlama İnşaat Dairesi, Türkiye Devlet Havalimanları Müdürlüğü temsilcileri, teknik adamları denetliyorlar. Bu raporlar bize sürekli geliyor. Yani bunun için biz herhangi bir hizmet alımı yapmıyoruz.  Herhangi bir ücret de vermiyoruz. Sadece yurt dışından gelen teknik heyetin uçak masraflarını karşılıyoruz. Bu anlamda Ercan Havaalanı projesi çok süratli ilerliyor. Ekim ayı içerisinde tünel projesi bitiyor.
Biz şunu yaptık; oradaki ihaleyi alan kişilerin önlerinin açılması için her türlü yasal zeminde, mevzuatlara uygun adımlar attık. Ama onların da yasal mevzuatlar çerçevesinde özellikle 2017 yılında gelir paylaşımına başlayacağımız noktada maddi katkıyı bize verebilmeleri için de ter türlü tedbiri aldık.

• Girne Emirnamesi’nde tartışılan çok önemli bir konu vardı; bu kadar inşaat, bu kadar insan bu kadar araba peki trafik sorunu ne olacak? Var mı sizin yeni yol planlarınız, çalışmalarınız?
• Kemal DÜRÜST: Resmi Gazete’de yayınlanacak kurallar ne ise o kurallara bakılarak, işlem yapmak durumundayız. Ama bizim bakanlığımızda Karayolları Dairesi ve Planlama ve İnşaat Dairesi konuyla alakalıdır. Hükümet de bu konuda hassastır. İmar Planı çalışmalarında da arkadaşlarımız vardır. Bütün planlamalar yol güzergahı ile ilintilidir. Özellikle Gönyeli-Kanlıköy taraflarında çok uzun zamandan beri yapılan tartışmalar vardır. Harita üzerinde belirlenen ama daha onayı alınmamış yerler vardır. Hassas konulardır bunlar. Uzun soluklu, ekonomiyi ve kişinin de ekonomik hayatını etkileyecek konulardır. Dolayısıyla hükümet edenler hangi siyasi partiden olursa olsun kriterlerin dışına çıkmaması gerekir. Çünkü kişiden kişiye değişen noktalarda olmamalıdır yapılan çalışmalar. Kişiden kişiye değiştiği zaman kişileri bir anda zengin edebilirsiniz, bir anda ekonomik yatırımını bitirebilirsiniz.

• Lefkoşa-Hamitköy ve Güzelyurt-Lefke yolundaki çalışmalar ne durumda?
• Kemal DÜRÜST: Güzelyurt-Lefke yolunda tüm kamulaştırma işlemlerinin bedellerinin bankaya yatırılması için Bakanlar Kurulu’nda karar aldık. Yolu 15 Kasım’da açacağız. Fakat Lefkoşa-Hamitköy Çevre Yolu’nda belli bir yere kadar sorunları aşmış olmamıza rağmen yine de aşamadığımız yerler var, ara emirlerden dolayı tıkanıklık yaşıyoruz. İtiraf etmeliyim ki, biraz daha mesai harcayacağız. Ama bizim yapılan yollarımız sadece bunlar değildir. Gönyeli-Boğaz yolu var ona bir de bisiklet yolu ekleyeceğiz. Bizim açımızdan büyük, 6-7 milyon TL’lik bir projedir. Alevkaya-Görneç yolu için karar alındı. Yine Akıncılar yolu çok ciddi anlamda önem arz eder. 5 km’lik yol ile artık Akıncılar’a kimlik göstermeden de vatandaşlar gidebilecekler. Bence çok geç kalınmış olmasına rağmen bu adımımızı da mutlukla açıklıyorum. Büyükkonuk-Sazlıköy Yolu yine, Yayla Köyü yolu bizim yeni başlattığımız yollardandır. İskele-Çayırova yolu en az Güzelyurt-Lefke kadar önemli. Karpaz’ı Mağusa’ya bağlayacak bir yol. Ayrıca 11 kavşak projemiz vardır. Evet, Karayolları Dairesi’nin plan ve proje yaparken birazcık hantal olduğunu kabul ediyorum. 11 kavşakla ilgili ihaleye çıkacağız. Bunlar; Başbakanlık Kavşağı, Gönyeli çemberi ve Gönyeli çemberi öncesindeki Çağıloğlu Petrolün oradaki kavşak, Atatürk Kapalı Spor Salonu, Haspolat, Hamitköy kavşağı.

• Yollar, kavşaklar yapılıyor ama alt yapıları, ışıklandırılmaları yapılacak mı?
• Kemal DÜRÜST: Kavşaklar açısından evet.  Diğer Güzelyurt Lefke yolunu incelediğim için söylüyorum, oto korkulukları ile birlikte yapılacak. Güzelyurt-Lefkoşa yolunda birçok kaza olmuştur. Bana göre yol daha tamamlanmış pozisyondadır. Işık, oto korkuluk eksiklikleri vardır. Onunla da ilgili aldığımız karar vardır, uygulamaya koyacağız.

• T izinleriyle ilgili de her dönem çeşitli söylemler ortaya atılıyor. Kaç başvuru var, kaç kişiye verildi. Neden bu kadar tartışılan bir konu oluyor?  
• Kemal DÜRÜST: 2007-2008 yılından beri taksi T izni verilmedi. Bizim dönemimizde de hiç verilmeden durmaktadır. Ama binin üzerinde müracaat vardır. İzin Kurulu’nun yapısı yasal düzenlemeyle değişmelidir. Çünkü birilerinin memnun olurken, birilerinin memnun olmadığı bir sistem var. Ben benden öncekilerden daha farklı bir uygulama yapmadım. Ne kadar az toplantı yaparsanız o kadar az sorunla karşılaşırsınız. Kar-İş’in, Taksiciler Birliği’nin, Kiralık Araç İşletmecileri’nin de temsilcisi vardır, alınan bütün kararlar onların önünde alınır. Verilen izinler ya turistik ya kiralık araba ya kamyon, ya otobüs T’sidir. Ama bu verilen izinlerin kriterleri daha keskin çizgilerle belirginleşmelidir.

“Telefonda özelleştirme, ortaklık ya da yap-işlet-devret”

• Seyrüsefer affıyla ilgili yasa gücünde kararname çıkardınız. Halkın bir kısmı buna memnuniyetle bir kısmı ‘biz ödüyoruz enayi miyiz’ tepkisiyle yaklaştı. Bu kararı alırken neyi amaçladınız ve sizce ödeyenler enayiler mi? Yoksa ödeyenler için de uygulamanız olacak mı?    
• Kemal DÜRÜST: İddialı bir giriş yaptık ve dedik ki; biz burada bazı reform nitelikli kararlar alacağız. Bu iki aşamalı olan bir şeydir. Birinci aşamada 177 bin kayıtlı aracın 48 bininin kayıttan düşmüş veya düşmek üzere olduğunu gördük. 1’nci adım olarak önce yapacağımız proje her ne olur ise olsun önce bu kayıttan düşmüş araçların kayıt altına alınmasını hedefledik. Dedik ki; kayıttan düşmemiş ise ama geriye dönük borcu varsa 1 tane geriye dönük 6 veya 12 ay da ileriye dönük… Düşmüş ise 2 tane geriye dönük, 1 tane ya da 6 aylık da ileriye dönük olsun ve kayıt altına alınsın. Bunu yaparken aslında o sıkıntılı kesimin biz önünü açtık. Nasıl yaptık? Bankadan kredi alacak bir vatandaş vergi borcu yoktur kağıdını bile alamazdı eğer kayıttan aracı düşmüş ise veya borcu varsa. En azından bu sorun da ortadan kalktı. Şimdi ‘biz borcumuzu ödüyoruz zamanında ne günahımız var’ diyenler için de bu yapacağımız 2’nci aşamada belirli indirim kriterleri düşünüyoruz.

• Bu kriterler ve bunun ne zaman hayata geçeceği belli mi?
• Kemal DÜRÜST: Maliye Bakanlığı çalışıyor. Ne zaman yaparız? 90 gün bittiği zaman zaten ödeyen ödemiş, kayıt altına alınacak olan alınacaktır. Kayıt altına alınma noktası tamamlandıktan sonra da yeni uygulamamız olacaktır ama şu an üzerinde çalışılıyor. Hani akaryakıta çok az bir zamla artık seyrüsefer olmama hali ya da çip takılarak belli araçlara ama bunlar henüz netlik kazanmadı. Çünkü Ticaret Odası’nın yapacağımız uygulamada bazı kaygıları vardı. Biz olumlu veya olumsuz bütün görüş ve önerileri almakla kendimizi görevli sayıyoruz. Motorlu araç satıcılarından da aldığımız bazı bilgiler vardı hep birlikte bunu değerlendireceğiz.

• Hükümet programında Telefon Dairesi’yle ilgili ‘özelleştirme’ çalışmalarınız yer alıyordu. Nedir son durum? Çalışmalar başlatıldı mı, ne aşamadadır?
• Kemal DÜRÜST: 2017’de değerlendireceğiz. Telekomünikasyon Dairesi’nin yapılandırılmasına dönük çalışmalar başladı. Bu çalışmalarda önce Telekomünikasyon Dairesi’nin günün koşullarına uygun hizmet verebilmesi için ne gibi yatırımları telekomünikasyon şebekelerine yapmamız gerekiyor diye atacağımız adımlar vardır. Yani fiber hattın çekilmesi, döşenmesi ile teknolojik bir takım teknik yatırımların yapılması…   Bu yatırımları da eğer devlet yapamayacak konumdaysa, bunu işletme hakkının devri veya ortaklığı ile … Bunun adı özelleştirme, ortaklık veya yap işlet olabilir… Biliyorsunuz ki bu çok yönlü bir çalışmadır. Bu bakanlık olarak yalnız vereceğimiz bir karar değildir. Bakanlar Kurulu ve Başbakanın önderliğinde bu adımları atacağız. Çünkü hükümet programımızda vardır.

“Makam araçları alınmayabilirdi de”

• Makam araçlarının yenilenmesi de kamuoyunda çok tartışıldı, eleştirildi. Sizce gerekli ve doğru zaman mıydı ve doğru yöntemle mi bu araçlar alındı?
• Kemal DÜRÜST: Bakanlığımızın dışında alınan bir karar ama 10 yıl devletin araçlara hiçbir tamirat parası vermeyeceği garantisi kapsamında, bu 10 yıl içerisinde de 5 kez her 2 yılda bir ilgili firmanın araçları içine alıp, yenilerini vereceği bir anlaşmadır. Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın bize verdiği bilgide çok yüksek meblağda son 5 yıl içerisindeki bu araçların tamirat ve servis masrafları varmış. Neredeyse servis bedeli yerine arabaların fiyatına yakın bir bedel çıkarmıştır. Bence devlet kazançlı çıkacaktır.

• Bu karar sizce öncelik arz eder miydi? Örneğin bugün Araç Kayıt Dairesi’nde çalışan binanın çalışmaya elverişli olmamasından şikayetçi, hastanelerde her gün onlarca sorun, okullar tadilat bekliyor…
• Kemal DÜRÜST: Bunu şöyle sorgulamamız lazım; CTP iktidara geldiği zaman bütün arabaları değiştirmişti. Hepsi 2 yıllık ömürleri olmayacak olan volkswagen passat aldılardı, şeffaflık adına, beyaz araç olsun diye. O arabalar nerede diye sorarak cevaplamam gerekiyor. Hepsi çöplüktedir, hurdadır. Dolayısıyla geçmişte de yapılan hatalardan dolayı belki buraya gelindi. Ama bugün bu arabalardan elbette çok daha öncelikli hizmetler vardır. Ama biliyorsunuz bütçede her kalem ayrı maksatlar için ayrılmaktadır. Yani izaz ikramın kalemi ayrıdır, araç alımının, hastane yapımının, okul yapımının ayrıdır. Yani her kalemin başka bir kalemle kıyaslanması çok doğru değildir. Ama alınmayabilirdi de…

• Şimdi CTP dönemine işaret ettiniz ve bazı iddialarda, söylemlerde bulundunuz. Hükümetin ihaleye çıkmadan 2 milyon TL’lik araç alımı yapması doğru mu?
• Kemal DÜRÜST: Maliye Bakanlığı’nın yaptığı bir çalışma sonucunda olmuştur bu… Tabi ki Maliye Bakanlığı’nın fiyat değerlendirmesi yaptığını düşünüyorum. Bakanlar Kurulu 32 yetkisi kullandı.

• Hükümet çok eleştiriliyor. Siz performansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? DP kanadıyla ilişkiler nasıl?
• Kemal DÜRÜST: DP kanadıyla sorunumuz yok. Bizim geçmişte CTP ile de sorunumuz yoktu. Sadece o dönemde CTP’nin daha ziyade anavatan politikaları ile su, mali protokol konuları gibi hassasiyetleri vardı.  Hükümet bozuldu ama bizim hiçbir sıkıntımız olmadı.   Hükümetin performansına gelince hükümetin güzel şeyler yapacağına inanıyorum. Kaynak sıkıntısı olan bir hükümet değildir. 2 yıl daha seçime vardır. Hükümet eğer bu süreyi iyi değerlendirebilirse siyasetteki istikrarsızlığı da ortadan kaldırabilir.

• Sürekli kabinede değişiklik olacağı iddiaları var.
• Kemal DÜRÜST: Bu konuda tek yetkili Başbakanımızdır. O arzu ettiğinde her zaman kabineyi değiştirebilir. Benim kişisel yorumum şu an kabine değişikliği beklemiyorum. Ama Başbakan kabine değişikliği yapacaksa bize sorar noktada da değildir. İsterse yapabilir.

“Kur’an kurslarının denetimsiz yapılmasına karşıyım”

• Eğitim Bakanlığı yaptınız ve sizin döneminizde de Din İşleri Başkanlığı ile birlikte okullarda Kur’an Kursu verildi. Bu dönemde izinsiz, denetimsiz bir şekilde camilerde… Sizin görüşünüz nedir?
• Kemal DÜRÜST: Ülkede “biz din bilgisi kursu alacağız, çocuklarımızın yaz tatilinde din bilgisi konusunda kurs almasını istiyoruz” diyen bir kesim var ise biz de demokratik tahammüller içerisinde bu yapılabilir. Ancak bu yapılırken de devlet denetiminde, devletin Eğitim Bakanlığı müfettişleri gözetiminde yapılmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Bu işin yetkisiz, denetimsiz yapılmasına ben de karşıyım. Eğitim Bakanlığı tarafından denetlenmeye açık olduğu sürece ben bir sakınca görmüyorum.