Ulusal Birlik Partisi (UBP) eski Genel Başkanı İrsen Küçük, son seçim dönemlerinde yapılan harcamalarla ilgili hakkında çıkan haberleri yanıtladı ve UBP’ye yapılan gönüllü katkılar haricindeki diğer tüm gelir ve giderlerin banka aracılığıyla şeffaf bir şekilde gerçekleştirildiğini dile getirdi.
İrsen Küçük yaptığı yazılı açıklamada “Uzun yıllar Ulusal Birlik Partisi’nin her kademesinde büyük bir özveri ve gayretle hizmet etmiş, Bakan, Genel Sekreter ve Parti Başkanı sıfatlarıyla Ulusal Birlik Partisi’ni yüceltmeye çalışmış biri olarak adımın son seçim dönemlerinde yapılan harcamalarla ilgili olarak sistematik bir şekilde basın yayın yoluyla çirkin iftira ve asılsız söylemlere karıştırılma ve şahsıma yönelik bir müddet önce başlatılan karalama kampanyasının halen devam ettirilmeye çalışılmasını ve şahsım üzerinden UBP’yi yıpratma gayretlerini üzüntü ve ibretle izlemekteyim” ifadelerine yer verdi.

“Yakın çevremden kaynak aktarmak kaçınılmaz oldu”
Küçük açıklamasının devamında şunları söyledi:
“UBP’nin 1980’li yıllardan bu yana devamlı bütçe açığı içinde büyük sıkıntılar yaşadığı, bir dönem çalışanlarının yatırımlarını hatta ilçe ve örgüt binalarının kira paralarını dahi ödeyemediği basınımızda yer almıştı.
UBP bu kadar büyük maddi sıkıntı yaşarken 2010 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 1,5 milyon TL daha ekstra borç içine sokulmuştu.
Görevi devraldığım dönemde bir seçim kampanyası daha geçirmiş, buna rağmen böylesi büyük maddi bir sıkıntıyı aşmakla kalmamış partimiz adına satın aldığımız 10 adet binanın bedelini ve partimize katılan 2 adet siyasi partinin borçlarını da kapatmıştık.
Mali olarak rahatlamaya çalıştığımız bir döneme rastlayan iki erken seçim, mali tablomuzu bozmakla kalmamış, mali olarak sıkıntı yaşamamıza neden olmuştur.
Lefkoşa Belediye Başkanlığı için yapılan erken seçimlere Partimiz borçsuz girmiş olmakla birlikte kampanya sürecinde yaşananlar öngörülen çalışmaların dışına çıkılarak beklenmedik giderlerin oluşmasına yol açmış ve bütçemizde 400 liralık bir açık meydana gelmiştir.
Erken genel seçimlerin de kısa süre sonra yapılması nedeniyle Partiye sağlanan kaynakların böyle bir seçimi götüremeyeceği görüldüğünden parti harcamaları için kişisel olarak ve yakın çevremden kaynak aktarmak kaçınılmaz olmuştu. Her iki seçim için de yapılan harcamalar ilçe görevlileri ve partililer vasıtasıyla yapıldığından herhangi bir makbuz veya belge alma gereği duyulmamıştır.”

“Tüm gelir ve giderler şeffaf”

Genel seçimlerde UBP’nin billboard, gazete, internet ve televizyon kanalları üzerinden yapılan reklamlara 2 Milyon TL’nin üzerinde harcama yaptığını dile getiren Küçük, Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler ve Demokrat Parti Ulusal Güçler’in de benzeri büyüklükte harcama yaptığını söyledi.
UBP’ye yapılan gönüllü katkılar haricindeki diğer tüm gelir ve giderlerin tamamen banka aracılığıyla şeffaf şekilde gerçekleştirildiğini ifade eden Küçük, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bugün açıklanan rakam ve dokümanlara bu sayede ulaşılabilmiştir. Benden önceki dönemlerde harcamaların kayıt altında olmaması nedeniyle şeffaflık adına bunun oldukça önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Seçimden sonra da görevde bulunduğum sürede hem yetkili kurulların hem milletvekillerinin bilgilendirilmesi için gerekli tüm bilgi ve belgelerin verilmesi yönünde de talimatlarım olmuştur.
Hal böyleyken ısrarla sanki gizli saklı işler yapılmış intibası yaratacak şekilde geliştirilen iddialar sadece şahsıma değil partimize de zarar vermektedir. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve uzun yıllara dayanan politik kariyerime sürülmek istenen lekeye izin vermemek adına bir kez daha bu açıklamayı yapma gereği duydum.”