Salı akşamüzeri ara bölgede yapılacak bir etkinlik için davet gelmişti. 
Seçim hareketliliğinin içinde çok da ayrıntılı bakamamıştım davete ama yine de ajandama not etmiştim.
Yeni model seçimin sonucunu ne kadar sürede alacağımız, uykusuzluktan ayakta durup duramayacağımız bile belli değildi salı için... 
Hakikaten de YSK Başkanı Narin Ferdi Şefik sonuçları açıklarken ben Ledra Palace'taki toplantıya gitmek için hazırlanıyordum.
Hepimiz yorgun, bitkindik.
Ama o davete gittim.
İyi ki de gittim.

*  *  *

Bu davet, kuzeydeki seçime odaklanan beynimin güneydeki seçimlere dönmesine vesile oldu.
28 Ocakta Kıbrıslı Rumlar Başkan seçecek ama biz kendi seçimlerimizden başımızı kaldırıp diğer tarafa bakamamıştık.
Oysa Kıbrıs sorununun yakın ve orta vadede nasıl bir hal alacağı bu seçimlerden çıkacak sonuçla yakından ilgili.
'Nasıl bir Başkan seçilecek?' sorusu pek anlamlı değil, zira herkes Anastasiadis'in kazanacağını görüyor. 
Tek soru şu: İkinci tura Anastasiadis'le birlikte kim kalacak? 
Annan Planı'na timsah gözyaşları dökerek 'OXI' diyen eski Başkan Tasos Papadopulos'un kendisi gibi çözüm karşıtı oğlu DIKO Başkanı Nikos Papadopulos mu?
Yoksa AKEL destekli, federal çözüm ve yakınlaşma yanlısı Stavros Malas mı?
Bu soru şundan önemli: Eğer ikinci tura Malas kalırsa, Anastasiadis propagandasını çözüm zemininde şekillendirecek.
Yok eğer 4 Şubattaki rakip Papadopulos olursa, politik arena 'şahinlerin dansı'na dönüşecek.

*  *  *

Peki ama Malas kimdi, ne söylüyordu? Kıbrıslı Türklerle ve müzakerelerle ilgili nasıl bir tavrı vardı?
İşte bu sorular ara bölgedeki Chateau Status'ün brandadan yapılmış salonunda yanıt buldu.
Stavros Malas iki toplumdan kalabalık bir grup önünde Kıbrıs vizyonunu anlattı, eğitimin yakınlaşma ve barış sürecindeki rolüne vurgu yaptı.
'Milliyetçiliği ve şovenizmi okullardan temizlemeliyiz' gibi çok cesur çıkışlar yaptı. 'Bütün kışlaların okul ve hastane olacağı günler'den söz etti. Gençlerin ve eğitimin ana unsuru öğretmenlerin rolünden ve neler yapılabileceğinden bahsetti.
Malas, kısaca ve güçlü ifadelerle 'Birleşik Kıbrıs'a dair hayallerini paylaştıktan sonra, Türk ve Rum izleyicilerin sorularını cevapladı.
Öylesine güzel şeyler söyledi ki Malas adamızın geleceğine dair, seçim yorgunluğunu unuttum, içimde yeniden bir şeylerin kıpırdadığını hissettim.
Malas bir 'ilk'i yaptı. İki toplumdan insanlarla birebir temas kurdu. Hem de seçim atmosferinde.
Keşke böylesi cesur adımlar başka adaylardan ve seçilmişlerden de gelse!..