1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Maliye Bakanı Mungan YENİDÜZEN'e konuştu
Maliye Bakanı Mungan YENİDÜZENe konuştu

Maliye Bakanı Mungan YENİDÜZEN'e konuştu

Maliye Bakanı Zeren Mungan, YENiDÜZEN’e konuştu, Cumhurbaşkanlığı’ndan dönen yasayı yorumladı: ‘Vergi Dairesi dosyaları çöpe mi atsın?’

A+A-

Fayka Arseven KİŞİ

Maliye Bakanı Zeren Mungan Aralık ayında Meclis’e gönderdiği 16 yasa tasarısından sadece 4’nün Meclis’ten geçmesini yorumladı, “Meclise giden 16 yasadan maalesef 4 tanesi geçti. Üzülerek söylüyorum, bu benim yüreğimi yakıyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı tarafından ‘eşitsizlik’ yaratıldığı gerekçesi ile geri gönderilen Bilançoların Güncellenmesi ve Tahsilatların Hızlandırılması Yasa Tasarısı’nı savunan Mungan, “ Maliye Bakanlığı olarak biz bunun sonuna kadar arkasındayız” dedi,  “Vergi Dairesi evraklara gözünü kapatsın, bulduğu dosyaları çöpe mi atsın” diye sordu.
Mungan,“Bilançolarla ve tahsilatın hızlandırılmasıyla ilgili düzenleme son derece önemli. Yasa geri geldi diye biz buna izleyici durumda kalamayız” şeklinde konuştu.
Mungan, YENİDÜZEN’e konuştu, önemli açıklamalar yaptı.

 YENiDÜZEN: Vergi ile ilgili yasal düzenleme Cumhurbaşkanlığı’ndan geri döndü? Bu yönde geri adım atılacak mı? Meclis tatili mi beklenecek?
 

MUNGAN: “Biz 4 Aralık 2013’de Bakanlar Kurulu kararıyla yol haritamızı açıkladık. 2014 yılını biz ‘uzlaşma, kolaylıklar ve iş yapılabilirliği’ geliştirme yılı olarak kabul ettik. Bir yandan mükelleflerle uzlaşalım, bir yandan onlara kolaylıklar getirelim, bir yandan da iş yapabilirliği geliştirelim. Buna yönelik yasal veya mevzuat gereği düzenleme yoluna gittik ve kapsamlı çalışmalar yaptık.  4 ay geceli gündüzlü Maliye’nin tüm ekipleri yoğun çalışma içerisine girdi. Ekonominin önünde bazı tıkaçlar var, bu tıkaçları kaldırmamız ve insanların iş yapabilirliğini kolaylaştırmamız gerekiyordu. Bunun için de açılımlar yapmanız şart. Maliye Balkanlığı olarak bu kapsamda Meclis’e 16 yasa gönderdik. Ayrıca 14 de Fon Yasası…. Fon yasalarını götürme nedenimiz, bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de ‘Bütçe Birliği’ne ihtiyaç var. Yani kamunun elde ettiği kaynaklar hepsinin bir havuza düşmesi ve kamunun ihtiyaçlarına göre bu kaynakların dağıtılması şart. Fakat fonlarla ilgili talep ettiğimiz değişikliklerin ancak yarısı yasallaştı, diğer yarısı halen Meclis’te.

 YENiDÜZEN: Mecliste beklemesinin özel bir nedeni var mı?
 

 MUNGAN: Ben açıkçası yaptığım göreve bakıyorum. Nedenleriniz çok bilemiyoruz, yorum da yapmak istemem. Ama o ya da bu nedenle bu yasaların yarısını Meclis’ten hala geçiremedik. Bildiğiniz gibi ülkemizde parlamenter sistem uygulanıyor ve bu anlamda da yasama, yürütme ve yargı organı var.  Herkes kendi görevlerini yapmaya çalışıyor. Fon yasaları dışında belki daha da önemlisi Meclis’e ayrı 16 yasa daha gönderdik, yani toplamda 30 yasa göndermiş olduk. Bu 16 yasada hepsi birbiriyle ilişkili yasalardı. Ağırlıklı olarak ‘vergi’ yasalarıydı. Burada temel yaklaşımımız; ekonominin tıkaçlarını ortadan kaldırabilmek için ilk önce insanlara bir nefes aldıralım dedik. Mükelleflerin bilançoları gerçekçi değil. Bilançoları gerçekçi olmayınca bankalardan kredi kullanmaya gittiklerinde, eskisi gibi ‘malınızı ipotek verin buna karşın alın’. Şimdi artık bankalar sizin iş yapabilirliğinize, hedeflerinize, bilançolardaki rakamlarınıza, ödenmiş sermayelerinize ve iş kapasitelerinize bakıyor. Dedik ki bu bilançolar konusunda işverenlere yardımcı olmamız lazım. Bu da bilançoların güncellenmesi için bir açılım yapalım. Yani daha önce Vergi Dairesi’nin bilgilerine ulaşmadığı hususlarda, yurt içinde veya yurt dışında bir takım kaynakları varsa bunları sınırlı bir miktar vergi ödeyerek, gelsinler ve sisteme girsinler. Bu bir yandan işletmelerin önünü açmış olacak diğer yandan da bizim daha sonraki yıllarda daha gerçekçi vergi almamızı sağlayacak. Diğer taraftan baktık ki o veya bu nedenle insanların kesinleşen vergilerini veya Vergi Dairesi tarafından belirlenir ve henüz sonuçlandırmamış vergilerine de bir açılım yapalım, gelsinler ödesinler ve bundan sonra bir düzene sokalım. Buna yönelik olarak da tahsilatın hızlandırılmasını öngördük. Orda da kişiler gecikme zammı ve benzeri vergileri ödemeden ana parasını ödeyerek, bu vergi yüklerinden kurtulacaklar, bir sisteme girecekler ve ondan sonrasında da düzenli ödeyecekler. Siz bu açılımı yapmadığınızda kişinin zamlarıyla birlikte birikmiş bir vergi mükellefiyeti var, yeni yıl geldiği zaman da dağ oluyor. Kişi Vergi Dairesi’ne uğramak istemiyor, bu nedenle önünde bu birikmişliği alalım ve bundan sonrası da daha hafiflediği için de düzene girmiş olacaklar. Çünkü bir takım işletmeler bu tür açılımlar olmayınca ya o işletmeyi yürütemiyorlar, vergi dairesine uğramıyorlar, en iyi ihtimalle işletme açısından o şirketini kapatıyor ve başka bir şirket açıyor. Vergi Dairesi’de hiçbir şey elde edemiyor ve insanlar dolambaçlı yollardan işler yapmaya çalışıyor, bu ekonominin çok ciddi bir yara almasına nenden oluyor. İtirazlı konularla ilgili de daha sınırlı bir ödemeyle bunların içinden çıkacaklarını belirledik.
Meclis’e Vergi Usul Yasası’nı götürdük. Vergi Usul Yasası’nda da; teknolojinin daha etkin kullanımı, elektronik ortamda beyanname verme, elektronik ortamda ödeme yapma imkanlarını açılması, bankacılık sistemlerinin devreye girmesi. Vergi Usulü Yasası’nda önemli bir düzenleme yaptık ve dedik ki; madem bu yükleri önünüzden kaldırıyoruz, daha sonra vergilerinizi ödemediğinizde ve Vergi Dairesi tespit ettiğinde, o dönem için cezai bir uygulama öngörülecek. Bir yandan kolaylaştırma ama bir yandan da mükellefini vaktinde yerine getirmeyene belirli bir takım cezalar koyma yönünde bir düzenleme yaptık. Diğer taraftan bunları destekleyici Muhasebe Destek Yasası’nı Meclis’e götürdük. Şu anda biliyorsunuz Maliye Bakanı istediği kişiyi muhasip olarak atayabilir. Bu olacak iş değil. Ben göreve geldikten sonra tek bir yetki vermedim, vermeyeceğim. Bu yasa geçene kadar vermeyeceğim. Çünkü nasıl doktorların, hukukçuların kendi örgütleri varsa muhasiplerin de kendi birliği olacak. Ve onlar düzenleyici olacak. Vergi Dairesi herkesin başına bir memur koyamaz ama muhasipler eğer doğru çalışır ve nitelikli insanlar olurlarsa, bunlar olabildiğince gerçekçi hesaplar getirirler bu gerçekçi hesaplarla Vergi Dairesi’nin de işi kolaylaşır.
‘Kamu Mali İç Kontrol Yasası’nı götürdük. Kamuda yapılan işler bir kontrol mekanizması vasıtasıyla denetlenmiş olacak.  Yani bizim kendi kendimizi denetlememizdir. Bir diğer yasa ise ‘Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasası’nı götürdük. Şu anda kredi kartlarından bir ücret alınıyor. Biz o ücretin kaldırılması gerektiğine inanıyoruz. Minimum her banka ücretsiz bir kredi kartı vermek zorunda. Onun dışında faizleriyle ilgili düzenlemeler ve benzeri düzenlemeler koyduk. Bunun ardından kredi kartı harcamalarına yönelik bir iade sistemi de getirmek istiyoruz. Her türlü harcamayı elektronik ortama dönüştürmeye çalışıyoruz, bu izlenebilir harcama durumuna gelecek.
 

“Bazı üniversitelerin KDV muafiyeti vardı, kaldırdık”

YENiDÜZEN: Avrupa Birliği ile çalışılan yasalar da var bildiğimiz; bir de İhale Yasası önemli.
 

 MUNGAN: ‘Suç Gelirlerinin Aklanması Yasası’ vardı, bunu Avrupa Birliği ile çalıştık. Bu da çok hassas bir konu ve bunu da yeniden hazırladık ve götürdük. Diğer bir yasa ise ‘Kamu İhale Yasası’… Bugüne kadar Kamu İhale Yasası ülkemizde yoktu, tüzüklerle yönetiliyordu. Maliye Bakanlığı’nın şu yetkisi var; ilgili yasasının 4,2 fıkrasına göre Maliye Bakanı istediği kişiye istediği fiyata bir işi verebilir. Ben göreve geldikten sonra bu konuyla ilgili de yetkiyi kullanmadım, Bakanlar Kurulu’nun 3.2 yetkisiyle belli bir firmaya verme yetkisi var. Onu çok sınırlı ölçüde, kontrollü olarak yürütüyoruz. Ve bu ihale yasası vasıtasıyla şeffaf, hesap verebilir bir düzenleme öngörülecek. Yasayı gönderdik ama yasasının yasallaşmasını beklemedik. Tüzükte bir takım düzenlemeler yaptık, ihale yasasında öngördüğümüz düzenlemeyi destekler. Örneği Onkoloji Hastanesi’ni yaptık. Haklı olarak Sağlık Bakanlığı gecikme nedeniyle sitemde bulundular. Evet, hızlı yapabilirdik ama gönlümüz çok rahat olmayabilirdi. Onun için tüzüğü düzenledik, bir takım puanlama sistemleri getirdik. Şirketin iş yapabilirliği, yanında çalıştırdığı mimar ve mühendis, Vergi Dairesi ile Sosyal Güvenlik ile ilişkileri, şimdiye kadar aldığı işlerin süreçleriyle ilgili hususlar. Bütün bunlar ve detaylarıyla ilgili bir süreç takip ettik. Verdiği fiyat yeterli değil. O firma Müteahhitler Birliği, Planlama ve İnşaat Dairesi, İnşaat Encümeni ile birlikte İhale Komisyonumuz çok detaylı bir şekilde çalışarak, bir puanlama sistemi oluşturdu. Ve gazetelere de teklif verenlerin aldığı puanlar, verdikleri teklifler tüm şeffaflığıyla ortaya koyduk. Ve bunun sonucunda kim bu puanlamada başarılı olduysa o ihaleyi almış oldu.
Bunun dışında şirketle ve Yüksek Öğrenimle ilgili yasal düzenlemelerimiz de oldu. Bazı üniversitelerin KDV muafiyeti vardı. Bu KDV muafiyetlerini kaldırdık. Yasal olarak 1-2 üniversiteye yaptıkları işlerde KDV’den  muaf olmaları yönünde bir yasal düzenleme vardı daha önceden yapılan. Dedik ki bazılarında var bazılarında yok. Bu olmaz. Tümü KDV’ye tabi oldu. Çünkü KDV bir zincir. Gümrükten girişten itibaren bir zincir, bunu bir yerden koparırsanız, bunu takip edebilmeniz mümkün değil. Hem KDV’nin ruhuna aykırılık vardı, hem de üniversiteler arasında haksız rekabet vardı onu giderdik. Üniversitelerimize ciddi bir takım imkanlar veriyoruz. Burada da dedik ki bu imkanları eğitim amacıyla kullansınlar. Yani eğitim dışı faaliyetleri varsa o faaliyetlerde hangi vergi sistemini uyguluyorsak, o geçerli olsun. 
Meclise giden 16 yasadan maalesef 4 tanesi geçti. Üzülerek söylüyorum, bu benim yüreğimi yakıyor. Bu 16 yasanın 4’nü geçirerek, aslında eksik bir şey yaptık. Belki de hiçbiri geçmeseydi daha doğruydu. Çarkta 16 diş var ve siz 4’nü işletiyorsunuz ama o 4 tane diğer dişleri kıracak.  Çünkü hepsi birbiriyle ilişkili öngörüldü. Tabii en önemlilerinden biri de bilançolarla ilgili tahsilatın hızlandırılmasıyla ilgili hususlardan biriydi. Maalesef bunlar halen hayata geçemedi. Tabi biz bunu izleyici durumda kalamayız.
Hükümet ekonominin çarklarını çevirmek zorundadır. Sebep söylemek değil çözüm üretmek zorundadır. Her ne kadar bizim dışımızdaki gelişmelerle bu yasalar geçmediyse de biz bunlara yönelik çalışmalar yapma zorunluluğundayız. Başbakan ve bakan arkadaşlarla bir takım değerlendirmeler yapıyoruz.

YENİDÜZEN: Kısa sürede çözüm var mı?

MUNGAN: Çözümler üzerinde çalışıyoruz. Henüz sonuçlandırmadık. Maliye Bakanlığı’nın, Bakanlar Kurulu’nun, Meclis’in her organın belli yetkileri var. Biz şunu yaptık; Vergi Dairesi’nde pratik düzenlemeler yaparak işlerin yürümesi için tedbirler aldık ama onun dışında yapacağımız düzenlemeler hükümet katında verilecek bir takım kararlarla ve ardından da ihtiyaç olacaksa Meclis katında verilecek kararlarla yürütülecek şeyler. Onlara yönelik de bir takım öneriler hazırlıyoruz. Öncelikle Bakanlar Kurlu değerlendirilecek ve gerekli prosedür yürütülecek.  


“O zaman bırakalım herkes istediği vergiyi versin”


 YENiDÜZEN: Cumhurbaşkanlığı tarafından geri gönderilen yasa tasarısı ile ilgili iddialar ortaya atıldı, bunlardan biri, ‘bazı kişilere ayrıcalık tanınma’ isteği… Cumhurbaşkanı hangi gerekçe ile yasayı Meclis’e geri gönderdi?

 MUNGAN: Bilançoların Güncellenmesi ve Tahsilatın Hızlandırılması Yasa Tasarısı Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edildi, Cumhurbaşkanı’na iletildi. Cumhurbaşkanı takdir yetkisi çerçevesinde bu yasanın tekrar görüşülmek üzere Meclis’e iade etti. Burada yapılacak olan Meclis, bu yasayı yeni baştan görüşür, eğer olduğu gibi geri gönderirse Anayasa gereği bunun Resmi Gazete’de yayınlanması gerekiyor. Ama Meclis bu yasada bir değişiklik yaparak Cumhurbaşkanı’na gönderirse, tekrar iade etmesi söz konusu. Bu yasanın iade edilmesinde gösterilen gerekçe; bazı maddelerinin eşitliğe aykırı olmasıydı. Ancak biz farklı düşünüyoruz.
Bu yasanın içerisinde 3 aşamalı kolaylık ve uzlaşı var. Bir, bilançoların güncellenmesi başlığı altında, Vergi Dairesi’nin hiçbir şekilde verisine ulaşmadığı; örneğin siz bir gelir elde ettiniz ve bu geliri yurt dışında tutuyorsunuz, Vergi Dairesi bununla ilgili hiçbir veriye ulaşmamış, size geri bildirim yapmamış, bunlarla ilgili inceleme yapmamış yani Vergi Dairesi birhaber olmuş. Yani siz bunu getirmezseniz ilelebet bu böyle kalacak. Ama ilelebet kalmasının sıkıntısı şu; bilançonuz güncellenmiyor, bankalara giderken başınız ağrıyor, sıkıntılarınız oluyor.
Dedik ki; bu durumda olanlar eğer sisteme girmek isterlerse bunu beyan ederler ve sınırlı cüzi bir miktar vergi ödeyerek sisteme girebilirler. Bir bacağı bu…
Tahsilatın hızlandırılmasında ise, bir kişinin vergiyle ilgili beyanı var. Ben gittim dedim ki, benim şu kadar gelirim doğdu, şu kadar gelir vergisi, şu kadar kurumlar vergisi, şu kadar KDV ödeyeceğim. Benim imzam ve beyanımla gitti. Veya Vergi Dairesi bir tespitte bulundu, örneğin 200 TL’lik benim beyanım dışımda, bana bildirim yaptı ve ben o 200 TL’lik konuda belgelerimi götürdüm ve bir şekilde uzlaştık ve ben imzaladım. Kesinleşti yani vergim…
Bu beyan ettiğim vergi ile aynı durumdadır. Vergi Dairesi’nin tespitleriyle veya beyanlarla biz buna kesinleşen vergi diyoruz. Eğer vergim kesinleşmişse, bu kesinleşen vergide dedik ki; gecikme zammı, cezayı almayalım. Yani 2 sene önce bu vergi doğduysa, aynısını yüzde yüz ödesin.
Bir başka başlık açtık ve dedik ki biraz önce de ifade ettim; Vergi Dairesi sizinle ilgili bir inceleme yaptı, tespit etti ve imzaladınız. Eğer böyle bir durumda değilse, Vergi Dairesi bir tespitte bulundu ve dedi ki; siz verginizi eksik ödediniz, şu kadar vergi doğdu, size tebliğ etti ve siz itiraz ettiniz. İtiraz edip uzlaşabilirdiniz ve o yüzde yüz ödemeye girebilirdiniz. Ama itiraz ettiniz, ama henüz bağlanmadı Vergi Dairesi’nde bu durumda olanlar da olabilir, Vergi Dairesi yüksek bir rakam tespit edebilir, buna da daha düşük bir rakam uygulayalım. Kesinleşende yüzde yüz uygulamıştık, burada yüzde 70’ni uygulayalım.

Bunun neresinde eşitsizlik?

Eroğlu’nun geri döndürme gerekçesi şu; deniyor ki; Yok ona yüzde 70 uygulama, bilançolarını güncellemesinde Vergi Dairesi’nin hiçbir bilgisinde olmayan hususa girsin. Yani Vergi Dairesi bulduğu bütün dosyaları kapatsın, çöpe atsın, bulduğu evraklara gözünü kapatsın. Ve hiç tespit edilmemiş olan husus kapsamından girsin ve vergi ödesin. İddia bu yüzde 70 uyguladığımızla, bilançolarda uyguladığımız arasında eşitsizlik var.
Bunun neresinde eşitsizlik? Yani biz Vergi Dairesi personelini boşuna çalıştırıyoruz, boşuna para ödüyoruz? İncelesin hesapları, dosyaları, insanların varlıklarını değerlendirsin ve vergi tespit etsin. O zaman bırakalım herkes istediği vergiyi versin. O zaman bırakalım, toplanan paralarla ne kadar yol yapılırsa yapılsın, ne kadar hastane yapılırsa yapılsın, hastalarımız yollarda kalsın.
Bu olacak iş değil. Aksine siz bunu yüzde 70 dilimini bilançolara koyarsanız, çok daha büyük adaletsizlik yaparsınız. O zaman bizim şunu yapmamız lazım; Biz vazgeçtik, Vergi Dairesi’nin tüm dosyalarını yakalım, herkes bilançolarını güncellesin, istediğini yatırsın.
Bu dünyanın neresinde var? Olacak iş mi?
Maliye Bakanlığı olarak biz bunun sonuna kadar arkasındayız. Vergi Dairesi olarak tespit ettiğimiz, verilerine ulaştığımız hususları görmemezlikten gelemeyiz. Halkımıza karşı sorumluluğumuz var. Böyle bir şeyi yapabilmemiz mümkün değildir. Ona yönelik nasıl çözümler üretebiliriz diye düşünüyoruz.
Tabii benim saygım var. Cumhurbaşkanı her konunun uzmanı olma durumunda değildir. Kendisine bir takım veriler, bilgiler aktarılmıştır. O bilgilendirmenin eksik veya yönlendirme olabileceğini düşünüyorum. Bu eksik bilgilerle bu geri dönüş olmuştur, diye düşünüyorum. Ama herkesin belli bir makamı, yetkisi, görev ve sorumlulukları var. Ona da saygı duyuyorum.

 YENiDÜZEN:Vergi kaçakçılığı konusunda bir çalışmanız var mı?
 

MUNGAN: Vergi kaçakçılığını araştırmak Vergi Dairesi’nin asli görevidir. Varlık inceleme yetkisi de vardır. Bir kişinin vergilerini eksik ödediğine dair tespiti olursa, bütün hesaplarını inceler, bundan tatmin olmazsa kişinin bütün varlıklarını, banka hesaplarını, gayrı menkul bilgilerine hepsine ulaşma hepsi Vergi Dairesi’nin yetkisindedir. İhtiyaç olursa bu tür araştırmalar yapılır, zaman zaman da bunu yapıyoruz.
Hükümetimiz kurulduğu günden itibaren, geçiş hükümetinde de görev aldım. O dönem yapılacaklar sınırlıydı. İdari bir takım şeyleri başlatmıştık ama yasal işlemleri başlatmamız mümkün değildi. Biz yeni hükümetle birlikte mevzuata yönelik çalışmaları başlattık. Dedik ki; biz bu düzenlemeleri yapıyoruz. Topluma belli bir açılım getireceğiz. Ama bunu yaparken insanların üzerine gitmeyelim, yani şirketleri incelemeye alma, vergisini eksikliklerini bulma gibi… Ne yaptık; daha önceden incelemeleri yapılmış olanları son noktaya getirmeye çalıştık. Çünkü biz eğer, bu yasaları, açılımları yaparken, bazı şirketlerin üzerine gitseydik, bu kasti bir davranış olurdu. Şunu çok açık yüreklilikle söylüyorum; bizim hükümetimizden itibaren, herhangi bir şirketin veya grup şirketlerin, kesimin üzerine gidip, vergiye yönelik inceleme yapılmadı.
Yapılan sonuçlandırmalar daha önceki hükümet döneminde başlatılan, sonuçlandırılmayan, örneğin; A grup alınmıştı 9’u bağlanmıştı, 1’i kalmıştı onu da bağlayarak çözümler ürettik.   
Bu konuda yüreğimiz çok rahattır. Hiçbir firmanın üzerine gidilmemiştir. Ama eğer bir açılım sağlayacaksanız ilk önce insanların nefes almasını sağlayacaksınız, bu sisteme girme gayreti gösterecek, ama gayret göstermeyene de en ağır şekilde veri ve yasaların kurallarını da uygulayacağız.

----------

YARIN

- ‘Türkiye Cumhuriyeti’nden bütçe ile ilgili kaynak istemedik’
- YENİDÜZEN: Devletin kasasının durumu ne? Gelir gider dengesi nedir?
- Bakan Mungan: Şükürler olsun
- ‘Bütçenin son 6 aylık gelişmeleri olumlu…’
- ‘Gelirlerde bütçe öngörülerinin yüzde 5’i kadar gelir artışı oldu.’
- ‘Nakitte 40 milyon TL artıdayız.’
- ‘Yasalarla ilgili sonuç alamazsak hükümet olarak, Vergi Dairesi mecburdur sahaya insin. İndirim yapmadan, herhangi bir kolaylık sağlamadan, vergisini cezasıyla toplamak zorundadır.’

Bu haber toplam 3016 defa okunmuştur