Maliye Bakanı Mungan YENİDÜZEN'e konuştu
Maliye Bakanı Zeren Mungan, YENİDÜZEN’e önemli açıklamalarda ve yorumlarda bulundu.
Fayka ARSEVEN KİŞİ
Maliye Bakanı Zeren Mungan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçen hafta gerçekleştirdiği görüşmede, bütçe için ek bir kaynak talebinde bulunmadığını söyledi ve “Bu yönde talebimiz de olmamalı ” diye vurguladı.
Mungan, özelikle bütçe hakkında olumlu açıklamalarda bulundu, “Nakitte 40 milyon TL artıdayız” dedi.
Devletin kasası ile ilgili de “Şükürler olsun” yorumunda bulunan Mungan, “İlk 6 aylık dönemde bütçede tasarruf önlemlerine azami uyum olduğunu, gelirlerde de bütçe öngörülerinin yüzde 5’i kadar üstünde bir gelir artışı olduğunu söyleyebilirim” bilgisini paylaştı.
Vergilerle ilgili Meclis’e gönderilen yasaların yasallaşması halinde ise Mugan, “Kısa bir süre daha Vergi Dairesi bekler, ondan sonra sahaya inip vergisini toplayacak. Çünkü vergisini toplamazsa görevini yerine getirmemiş olur” ifadesinde bulundu.
Mungan görevden alınacağına dair çıkan iddialara da yanıt vererek, “Burada kendim doğruları yapabildiğimce, oturacağım. Yine bu doğruları yaptıkça buralarda kalınması gerektiğine inanıyorum. Eğer zaten, yürüyemiyorsanız, doğruları yapamıyorsanız, buralarda oturmanın çok bir anlamı olmadığını düşünüyorum” dedi.
Maliye Bakanı Zeren Mungan, YENİDÜZEN’e önemli açıklamalarda ve yorumlarda bulundu.
***
YENiDÜZEN: Maaş artışlarıyla ilgili sendikalara bir öneriniz oldu. Düşük maaşlı kesimlere de daha yüksek bir artışın yansıtılması için bir ortalamanın alınması… Son durum nedir?
MUNGAN: Göreve geldiğimiz günden itibaren hep şunu ifade ettik; biz çalışanların maaşlarının geriye düşürülmesini öngörmüyoruz. Çalışanların en azından hayat pahalığıyla mücadele edecek maaş artışı almasını öngörüyoruz. Keşke imkanlarımız daha fazla olsa ve reel olarak da ilave artışlar verebilsek. Ancak bütçede bu imkan yok. Yasalar çerçevesinde tüketici fiyatları endeksi kadar bir artışı maaşlara uygulayacağız.
Ancak zaman zaman siyasetende kamuoyunda da düşük gelirlilerin hayat pahalılığı üzerinden aldıkları artış miktarı rakamsal olarak, üst gelir maaş çeken kişilerin aldıkları artış arasında bir farklılık olduğu ve acaba ‘herkese eşit artış verilebilir mi’ gündem olmuştu.
Bu Ocak ayındaki maaş düzenlemesinde de gündeme geldi. Biz o dönem sendikalarla ve yine devletten maaş çeken Emekli Dernekleri Eşgüdüm Komitesi ile toplantılar yaptık. Bu toplantılar sırasında taleplerini istedik. Değerlendirdik ve masaya bir takım öneriler koyduk. Koyduğumuz önerilerden biri de; acaba rakamsal olarak herkese eşit bir artış verilebilir mi? Buna nasıl bakarlar?
Örneğin devletten maaş alanların alacakları artışı biz hayat pahalılığına göre hesaplayalım. Hepsini alt alta koyup toplayalım ve diyelim ki 10 milyon TL artış vereceğiz, o 10 milyon TL’yi 20 bin kişi varsa kişi başına bölelim, eşit herkese artış verelim.
Bunu önerdik, maalesef gerek kamuda örgütlü sendikalar ve gerek Emekli Dernekleri Eşgüdüm Komitesi buna olumlu bakmadı. Onlar karşıt bir öneri sundu. Bunu eşit duruma getirip, yukardan alanların alacaklarını azaltma yerine yukarda alanın miktarı kadar herkese artış verilmesi yönünde. Keşke yapabilsek. Üzülerek söylüyorum; mali imkanımız bu yıl itibarı ile yok.
Hedefimiz şudur; gelirlerimizi artırmak, vergilerimizi daha ciddi düzeylerde toplamak, giderlerimizde yapacağımız tasarrufla, bu bütçe imkanlarını artırarak, hem devletin verdiği hizmetleri geliştirmek hem de çalışanlara, emeklilere ödediğimiz miktarları reel artışla verebilecek hale getirmek.
Ama hedefimizin anasında da şu var; bütçemizi Türkiye Cumhuriyeti’nden cari ödemeler için katkı almaz hale getirmek. Türkiye Cumhuriyeti’nden böyle bir kaynağı talep edeceğiz ama bu kaynağı yatırımlara, ekonominin büyümesine kullanacağız. 10 yıl içerisinde gelirlerimizi artırıp, giderlerimizi azaltarak, bütçe açığını azaltıp, yatırımın önünü açıcı tedbirler almak.
Dünyanın her ülkesi yatırım amacıyla borçlanıyor ya da hibe alıyor. ABD bile dünyanın en borçlu ülkesi. Ama borçlanan parayla yatırım yapılıyor, ekonominin çarklarını döndürüyorlar. Borçlanma dert değil. Borçlanabilirsiniz, önemli olan bunun ekonominin büyümesi için kullanılmasıdır.
YENiDÜZEN: Yapılan birçok düzenleme kamuya yönelik yapılıyor genelde, özel sektör için düşünceleriniz neler? Gündemde asgari ücret var. Maliye Bakanlığı’nın asgari ücret noktasında yetkisi yok ancak sizce asgari ücret ne olmalıdır?
MUNGAN: Asgari ücretten önce şuna bakmak lazım; devlet dışındaki sektörü siz büyüttükçe, katkı yaptıkça o ekonomiye daha fazla yatırım yapar hale gelir. Daha fazla katkı yapmak için de yeni yeni istihdamlar yapmak zorundadır. Yeni istihdamlar yaparken de daha nitelikli elemanlar çalıştıracak, artı çalıştırdıklarına daha üst ücretler verecektir. Temel iş budur. Benim önceliğim ekonominin büyümesidir. Ekonomi büyüyünce zaten ücretler kendiliğinden gelişir, bu ülkede kamu kaynakları da kendiliğinden gelişir, sosyal politikaları da gelişir, özel sektörün önü açılır.
Asgari ücretle ile ilgili ise; konu Çalışma Bakanlığı’nın uhdesinde yürüyen bir konu. Maliye Bakanlığı’nın bir temsilcisi var. İşveren ve işçi temsilcileri ile toplantılar yapılıyor. Bizim 1 oyumuz var. Biz de orada bakanlık olarak katkıyı koyacağız, bizim çalışmalarımız henüz netleşmedi.
YENiDÜZEN: Bir rakam var mı düşünülen?
MUNGAN: Açıkçası bakanlıkla ya da biz kendi arkadaşlarımızla rakam konuşmadık. Bunun çok detaylı hesabı yapılması lazım. Sizi çok iyi anlıyorum. Hep kamuda alacak konuşuluyor da özel sektör ne olacak konusunda maalesef asgari ücret belirleyici oldu. Dünyada asgari ücret belirlemesi çok anlam taşımıyor. Sizin yaptığınız işle ilgilidir asgari ücret… Ama maalesef bizim ülkemizde öne çıktı. Asgari ücretin önemli etkileri de var. Evet, özel sektörde çalışanların imkanlarını geliştiriyor ama işveren açısından da yeni bir yük getiriyor. Sosyal sigortaların sıkıntıları var. Asgari ücret arttığında, sigorta primleri artıyor ve sosyal sigortanın açığına bir katkı yapar gibi gözüküyor. Devletin asgari ücrete bağlı mükellefiyetleri var. Onları yerine getirmesi lazım. Bunlara yönelik teknik çalışmaları yapacağız ama bütün bunlar bir yerde sonuç olarak, bu ülkede yaşayan nefes alan her insanın refah düzeyini yükseltmek için hükümet görev alır. Bu anlayış içerisinde Çalışma Bakanlığı bu konuyu sonuca vardıracaktır.
“Bütçe için KAYNAK İSTEMEDİK”
YENiDÜZEN: Geçen hafta TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşmeniz oldu. Bu görüşmenin içeriği neydi, Türkiye Cumhuriyeti’nden bütçe için kaynak talep edildi mi?
MUNGAN: Görüşmemiz özel bir görüşmeydi ama özel bir şey konuşmadık bunu açık yüreklilikle söylüyorum. Sayın Başbakan ve Tarım ve Enerji’den sorumlu bakan ve ben Bakanlar Kurulu tarafından uygun görüldük, görevlendirildik, gittik. Sayın Tayyip beyle ve Sayın Talip Atalay ve diğer ilgili bakan arkadaşlarla görüştük.
Görüşmenin temel unsuru; daha önce de söyledim; bir hedefimiz var, bütçenin cari açıklarını azaltma yönünde… Biz 6 aylık sonuçlara baktığımızda bunda yol aldığımızı görüyoruz ve biz bütçeyle ilgili Türkiye Cumhuriyeti’nden kaynak istemedik. Yani bütçede açığımız var, maaş ödeyemiyoruz, buraya para verin gibi bir talebimiz olmadı. Olmaması da lazım... Yani kendi kaynaklarımızla kendimizi idame eder durumda olmalıyız. Eğer sıkıntımız varsa da hükümet olarak hepimizin tasarruf yapması artı bütçe disiplinine uymamız gerekir. Bütçede öngörülen ödeneklerin dışına çıkmamalıyız. Bunları mümkün olduğu kadar yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. O anlamda doğrudan bir bütçe kalemi için Türkiye Cumhuriyeti’nden talep olmadı.
Ancak, kuraklık önemli bir konu. Gerçekten hayvancı, çiftçi hayvanlarına bakmakta zorluk çekiyor. Tarım Bakanı da bunu her Bakanlar Kurulu’nda gündeme getiriyor ve haklı… Bunun yanında kuru ziraat ile ilgili önemli sıkıntımız var, yetersiz üretim gerçekleşti. Genel anlamda çiftçilik sektöründe bir sıkıntı var. Yani çiftçilik ve hayvancılıkta belirli sıkıntılarımız var. Kuraklık da bunların en önemlisi. Kuraklık da bildiğiniz gibi bütçeden ödenek almıyor.
Kuraklık dikkate alınarak Genel Tarım Sigortası Fonu adı altında bir fon oluşturuldu, gayet iyi de düşünüldü. Ve orada gerek ihracat sırasında, gerek ürün teslimi sırasında belli prim alınıyor ve bunlar fonda toplanıyor ve beklenmedik bir şey olması halinde bu fondan ödeme yapılıyor.
Şimdi bu yıl öyle bir kuraklık yaşandı ki bu fondaki para ki bu da 18 milyon TL’dir, bu parayla kuraklıktan doğan zararların karşılanabilmesi ve çiftçilerin hayvancıların faaliyetlerine devam edebilmeleri mümkün görülmedi.
Bu konuda çalışmaları Tarım Bakanlığı yaptı bize de anlattığında, ‘evet burada büyük sıkıntı var’ dedik. Ona yönelik bir takım öneriler dizisi hazırlandı. Bunun da mali bir mükellefiyeti doğdu. Türkiye’de konuştuğumuz konulardan biri; ‘bizim beklemediğimiz bütçe dışında oluşan bir durum var acaba TC hükümeti her zaman olduğu gibi bu konuda da bize el uzatabilir mi, yardımcı olabilir mi veya bize bir takım öneriler de bulunabilir mi?’ görüşmemizin temelinde bu husus vardı.
Bir diğer hususta; kamulaştırmalardı. Burada yollar, baraj yapılıyor. Bunlar projelendirilirken, kamulaştırma tutarları hesaplanmıyor. Örneğin 10 milyonluk proje yapılıyor, proje yapıldıktan sonra, kamulaştırmalar orta çıkıyor. Neredeyse proje kadar ya da yarısı kadar kamulaştırma bedeli oluşuyor. Bu da önemli bir sorun. Bunu nasıl çözebiliriz diye istişare yaptık.
Bunun dışında da Sayın Başbakan’ın uygun gördüğü konular vardı, TC Başbakan’ın öngördüğü konular vardı bunlarla ilgili genel istişare yapıldı.
“KDV’de yüzde 30’lar 40’lar civarında artış sağladık”
YENiDÜZEN: Devletin kasasının durumu ne? Gelir gider dengesi nedir?
MUNGAN: Şöyle diyeyim; Şükürler olsun. Devletin hesapları iki türlü değerlendirilir. Bir; bütçe ödenekleri içerisindeki hareketleriniz iki; nakit hareketiniz. Halkı daha fazla ilgilendiren de nakit hareketidir. Çünkü vatandaş Maliye’ye geldiğinde ya da devlete işin yaptığında karşılığını vaktinde almak ister. Bu anlamda baktığımızda da nakitte de bir sıkıntımız olmadığını söyleyebilirim. Bütçe ödeneklerini, bütçede öngörülenleri incelediğimizde hakikatten olumlu gelişmeler oldu.
Bütçede tasarruf önlemlerine azami uyum olduğunu, gelirlerde de bütçe öngörülerinin yüzde 5’i kadar üstünde bir gelir artışı olduğunu ilk 6 aylık verilerde söyleyebilirim.
Biz, bütçeyi götürürken, 359 milyonluk açığımız vardı.
150 milyonu faiz ödemesiydi, onu bir kenara koyarsak; yaklaşık 209 milyonluk bir bütçe açığı ile 2014 bütçesini götürdük.
Meclis’te bize, ‘bu açık ne olacak’ diye soruldu. Orada söyledik; bu tamamen Maliye Bakanlığı’na kalmış, boynuna asılmış bir şey. Ne yapıp yapıp bu parayı bulacaksın. Maliye Bakanlığı, Vergi, Gümrük Dairesi ve diğer birimler ciddi bir performans göstermek zorunda. Bir önceki sene topladığı vergiden daha fazla vergi toplamak zorunda. O konuda da önemli adımlar attık.
Yasalarda da takılmadan yol alabilseydik çünkü; bizim hedefimiz yılbaşından önce gönderdiğimiz yasaları 3-4 ay içerisinde bitirmek ikinci yarıda da sonuçlarını almaktı. Maalesef olmadı… Saygı duyuyorum bütün kurumlara da ama bütün bunlara rağmen bir takım hedefler koyduk.
Vergi Dairesi’nin he şubesine ayrı ayrı 3 tane performans değerlendirmesi koyduk. Kira stopajları, aylık KDV’ler ve paye dediğimiz özel sektörde çalışanların maaşlarından kesilip Vergi Dairesi’ne yatırılması gereken vergilerin yakın takibe alınmasını istedik.
İnanın bir blok yerde 100 tane kira stopajı ödenmeyen yer tespit ettik. Bunların 80’ninde kira stopajı tahsilatı yapıldı. Bu bir örnek…
Sağolsun Vergi Dairesi’ndeki arkadaşlar iyi çalıştı. KDV’de de aynı şekilde yüzde 30’lar 40’lar civarında bu üç kalemde, geçen yılın aynı dönemine göre artış sağladık. Ama gerçek anlamda verginin gelişmesi yasal düzenlemelerin hayata geçmesiyle gelir vergisi, kurumlar vergisi, birikmiş KDV tahsilatlarını rayına oturtabilirsek, bu sistem yürüyecektir. Ve sonuç aldıktan sonra da bu vergilerde yakın takibi yapacağız.
YENiDÜZEN: Yasalarla ilgili sonuç alınamazsa tedbiriniz ne olacak?
MUNGAN: Eğer başarılı olamazsak; yasalarla ilgili sonuç alamazsak, Vergi Dairesi mecburdur sahaya insin. İndirim yapmadan, herhangi bir kolaylık sağlamadan, vergisini cezasıyla birlikte toplamak zorundadır.
Yani kısa bir süre daha Vergi Dairesi bekler, ondan sonra sahaya inip vergisini toplayacaktır. Çünkü vergisini toplamazsa görevini yerine getirmemiş olur.
YENiDÜZEN: Bunun için bir süre var mı?
MUNGAN: Var, yaz çıkmadan.
YENiDÜZEN: Meclis açılmadan mı?
MUNGAN: Meclis açıldıktan sonra. Bizim yazımız biraz uzun biliyorsunuz. Melis Eylül’de açılıyor. Ben Meclis açılır açılmazda çok verimli çalışmalar yapacağına inanıyorum. Ama Eylül bilemediniz Ekim ayında, belki öncesinde de artık yavaş yavaş Vergi Dairesi’nin daha etkin görevler yapması lazım. Bu şu demek değil; Vergi Dairesi şuan da hiçbir şey yapmadan oturuyor. Vergi Dairesi belge, evrak toplamaya devam ediyor. Onların uygulamaya girmesiyle ilgili süreci bekliyor ama bütün mükellefleri takip halindedir. Çünkü buna mecbur bunu yapmazsa memur da ödenemez, hastane, okul, yol da yapılamaz.
“Eksi 60 milyon TL’den artı 40 milyon TL’ye”
YENiDÜZEN: Bütçenin durumu nedir?
MUNGAN:Biz göreve geldikten sonra, her hafta bütün gelirlerimizin tespitini yapıyoruz, bütün mükelleflerin tespiti yapıyoruz ve bunların sonucunu web sayfamızda yayınlıyoruz. Ay sonu itibariyle de bunların kümülatiflerini alıyoruz. Şimdi baktığımızda yanlış hatırlamıyorsam nakitte 40 milyon TL artımız var.
Biz göreve geldiğimizde bütçe nakitte eksi 60 milyon TL idi.
YENiDÜZEN:Bütçede artı rakamı sanırım Maliye Bakanlığı uzun süre görmemişti…
MUNGAN: Ben açıkçası geçmişte ne oldu üzerinde durmak istemem. Ama bu yıl itibarıyla iyi bir bütçe yönetimi tabi bu yalnızca Bakanın, müsteşarın, daire müdürlerinin yapacağı bir iş değil. Hakikaten bütün Maliye çalışanlarının el birliği ile ve tüm bakanlarımızın da aslında bu sıkıcı tavrımıza saygı duymalarıyla, işbirliği ile sağlandı.
Çünkü çoğu konuda ‘bu olmaz, o kalsın, bunun için kaynağımız’ yok gibi durumları zaman zaman yaşadık. Ama sağolsunlar hükümetteki ve diğer birimlerdeki arkadaşlar da işbirliğinde. Çünkü bu ne belli bireylerin çabasıyla ne bir bakanlığın çabasıyla olacak iş değil.
GÖREVDEN ALINACAĞI İDDİALARINA: “Takdir edildiği sürece görevimi yapacağım”
YENiDÜZEN:Bu kadar kemer sıkmanın getirdiği iddialar da sürekli görevden alınacağınız yönünde…
MUNGAN: Hemen söyleyeyim. Ben dışarıdan atandım. Sayın Başbakan takdir etti, bu görevi yapıyorum. Takdir edildiği sürece de yapacağım. Ama benim milletvekili adayı olma farklı yöntemlerle siyasetin içine dahil olma gibi bir düşüncem yok. Burada kendim doğruları yapabildiğimce, oturacağım. Yine bu doğruları yaptıkça buralarda kalınması gerektiğine inanıyorum. Eğer zaten, yürüyemiyorsanız, doğruları yapamıyorsanız, buralarda oturmanın çok bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Kim iş yapacak ve iş üretecekse onların bu tür makamlarda olması gerekir diye düşünüyorum.