1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Maliyet yüksek, üretmek zor…
Maliyet yüksek, üretmek zor…

Maliyet yüksek, üretmek zor…

Tarla ve bahçede gece gündüz çalışarak üretim yapan üreticiler, zor günlerden geçiyor. Üreticilere göre Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı nedeniyle maliyetler 3 katı arttı.

A+A-

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybetmesi nedeniyle üretim maliyetleri ciddi derecede arttı, sebze üreticileri zor günler geçirdiklerini, üretimin zorlaştığını anlattı.

Kazancını topraktan elde eden ve üreten üreticiler YENİDÜZEN’e konuştu, üretim maliyetlerinin azaltılmasından bahsetti.  “Bu maliyetlerle üretim olmaz” diyen üreticiler, yetkililere “Nasıl üretim yapacağız?” sorusunu yöneltti.

Hükümetin maliyetler konusunda çare bulması gerektiğini belirten üreticiler, maliyetlerin bu şekilde yüksek devam etmesi durumunda üretimden kopabileceklerini ifade ederek, “Bir ülke üretirse ayakta kalır. Üretmezse her zaman dışarıdan ithal eder” dedi.

Ülkemizde 23 Ocak’ta gerçekleşecek olan Erken Genel Seçimlerin ardından yeni kurulacak hükümetten de beklentilerini aktaran üreticiler, teşviklerin artırılmasına ve Hal Yasası’nın yürürlüğe girmesine işaret etti, “Üretici mutlu olmalı ki, üretimini eksiksiz yapabilsin. Uygulanabilir bir politika modeli şart” ifadelerini kullandı.

Mesarya bölgesindeki çiftçiler yaptığı değerlendirmede, geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklık nedeniyle almaları gereken kuraklık desteğini henüz almadıklarının da altını çizdi.

 

Üreticiler ne dedi?

Salih Tuğralı (Çiftçi):

“Bu maliyetlerle üretim nasıl olacak?”

“Bu yıl özelinde libazmada sorun yaşadık. Bir miktar geldi, attık ama gelen miktar yetersizdi. İkinci olarak en büyük sorunumuz tabii ki maliyetlerdir. Bir torba gübre fiyatı 600-700 TL oldu, bunun yanında mazota da büyük zam geldi. Mayıs ayında Eurodizel fiyatı 5,32’ydi, şimdi Eurodizel’in fiyatı 11,23 oldu. Bu maliyetlerle üretim nasıl olacak? Bu yıl şu ana kadar yağışlar da güzel gidiyor ama geçen yıldan kalan kuraklık paralarını da henüz alamadık. Tüm bu sıkıntıları yaşarken biz üretmek için büyük bir mücadele veriyoruz ama açık söylemek gerekirse pek mutlu değiliz.

Yeni kurulacak hükümetten beklentilerimiz, doğru tarım politikaları uygulanmasıdır. En başta bir planlama şarttır. Maliyetler düşmesi konusunda çalışmalar yürütülmeli, üretici rahatlatılmalıdır.”

 

Haşim Tankı (Çiftçi):

“Üreticiyi rahatlatmak adına adımlar atılmalı”

“Bu yıl libazma gününde gelmediği için o konuda sıkıntı yaşıyoruz. Bunun yanında maliyetlerin de yüksek olması canımızı yakıyor. Geçen yıl torbası 140 TL’ye aldığımız gübre bu yıl 400 TL’ye yükselmiş durumda. Son dönemde üst üste zamlanan mazot fiyatları da öyle. Yani nereden baksak her şey 2 katı hatta 3 katı fiyata artmış durumda. Geçen yıl gerçekleşen kuraklık parasını da henüz almış durumda değiliz. Çiftçiler olarak çok zor durumdayız.

Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan seçimlerin sonrasında kurulacak olan hükümet artık üreticinin yanında olmalı. Kısacası üreticiyi rahatlatmak adına adımlar atılmalı aksi takdirde üretim yapılamayacak.”

ciftci.jpg

 

Recep Tozanlı (Üretici/Çiftçi):

“Hükümetten gerekli desteği görmesi onu motive eder, tüm zorluklara katlanır ve üretir”

“Kullandığımız para birimi Türk Lirası’nın son zamanlarda döviz karşısında değer kaybetmesi bizim için oldukça kötü bir durum. Çünkü biz üretim yaparken, her şeyimizi dövizle alıyoruz. Eskiden 100-150 TL’ye aldığımız bir damlama su lastiği bile şu anda 1000 TL’nin üzerinde satılıyor. Bir üretici gübre, ilaç ve libazma alamaz, traktörüne de mazot koyamazsa nasıl veya ne kadar üretim yapabilecek? Bir diğer sorun da ürünün bu maliyetler karşısında ucuza satmamızdır. Geçen yıl patates satılmadığından dolayı elimizde kaldı, ben bu yıl patates ekmedim. Her üründen az az ekmemize rağmen yine de cebimizde para kalmadı. Çünkü çok büyük paralar harcadık.

Yakında yeni bir döneme gireceğiz ve bu yeni dönemle birlikte umarım üretici desteklenir. Hükümetten gerekli desteği görmesi onu motive eder, tüm zorluklara katlanır ve üretir. Doğru tarım politikalarının yanında Hal Yasası da artık yürürlüğe girmeli. Artık kimin üretici olup, kimin tüketici olduğunu bilmemiz lazım. Başka işle uğraşan insanlar 80 yaşındaki anne babasının adına üretim gerçekleştiriyor. Biz üreticilerin önünü kesiyor.”

 

Malik Melda (Narenciye üreticisi):

“Hükümet üreticisine sahip çıkmalı”

“Canımızı sıkan en büyük sorun şüphesiz ki, maliyetlerin yüksek olmasıdır. Maliyetlerin yanında işçilik sorunumuz da var. Hem işçi bulma konusunda, hem de işçi maliyetleri konusunda sıkıntılar var. Üretim maliyetleri zaten 3 katı değerinde artmış durumda. Yani bugün artık üretim yapmak oldukça zor bir duruma geldi. Bundan ayrı olarak bu yıl King Mandora ürününde de sıkıntı yaşadık. Devletin kurumu ilk etapta ürünün taban fiyatını açıklamadı, tüccarlar da bunu fırsat bilerek ürünü daha ucuza aldı. Ürünün 4’te 3’ü satıldıktan sonra kurum taban fiyatını 2,50 TL olarak açıkladı. Bu fiyat daha önce açıklansaydı üreticiler bu kadar zarar etmeyecekti. Ne yazık ki devletin kurumu Cypfruvex üreticinin yanında değil. Önümüzdeki dönemde Valensiya ürününün hasadında umarım aynı tabloyu yeniden görmeyiz.

Bizim üreticiler olarak en büyük beklentimiz, hükümetin üreticisine sahip çıkması, üretime destek vermesidir. Biz yetkililerden bunu bekliyoruz.”

 

Recep Tüm (Narenciye üreticisi):

“Maliyetlerin yüksek olması canımızı sıkıyor”

“Günümüzün en büyük sorunu şüphesiz ki pahalılıktır. Bizler de üretim yaparken bu pahalılıktan dolayı çile çekiyoruz. Maliyetlerin yüksek olması canımızı sıkıyor. Bizim narenciye üreticileri olarak mağdur olduğumuz bir diğer nokta da, fiyatı tüccarların belirlemesidir. Tüccarlar istediği gibi fiyatları belirliyor, bizler de ürünümüzü ucuz fiyata vermek durumunda kalıyoruz. Özellikle devlet kurumumuz sezon öncesinde ciddi araştırmalar yaparak fiyatı önceden belirlemeli, tüccarlara bu fırsatı vermemelidir.

Önümüzde bir seçim olacak ve sonrasında yeni hükümet kurulacak. Narenciye üreticileri olarak bizim en büyük beklentimiz, üreticiyi rahatlatabilecek adımların atılmasıdır. Yani üreticiler, bu zor dönemde desteklenmelidir.”

narenciye.jpg

Behiç Ünerdi (Patates Üreticisi):

“Doğru icraatlarla üretimi desteklenmeli, teşvikler verilmeli”

“Üreticilerin en büyük sorunu tahmin edileceği üzere girdi maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Gübre geçen yıl torbası 150 TL iken, şu anda 650-700 TL… Mazot fiyatlarına da zam üstüne zam geldi. Ama biz ürünümüzü her zaman için ucuza satıyoruz.

Yeni kurulacak olan hükümetten en büyük beklentimiz doğru icraatlarla üretimi desteklemesi, teşvikler vermesidir. Ancak maliyetler düşünce üreticiler rahatlayacak. Bu yönde adımlar atılmalı. Bir ülke üretirse ayakta kalır. Üretmezse her zaman dışarıdan ithal eder ve yok olur.” 

 

Hakan Şeker (Patates üreticisi):

“Üretici bu fiyatlarla nasıl üretim yapacak?”

“Maliyetler çok yüksek ve bu fiyatlarla üretim yapmak çok zor. En büyük sorun budur. Gübre fiyatı geçtiğimiz Ağustos ayında torbası 180 TL satılırken, şu anda torbası 600 TL’ye satılıyor. Bu da demek oluyor ki, 4 ayda yüzde 200 civarında zam oldu. Peki, üretici bu fiyatlarla nasıl üretim yapacak?

Üretim ucuza yapılmalı, tarladaki üreticilerin yeni kurulacak hükümetten en büyük beklentisi budur. Bu koşullarda üretim yapmak çok zor. Tarım Bakanı ve alt kademelerdeki kişiler, tarım konusunda her şeyi bilmesi gerekiyor. Ülkemizde tarım alanına ciddi yatırımlar yapılmalı, teşvikler verilmeli. Bir de Hal Yasası artık yürürlüğe girmelidir. Bu sayede ürün bir yerden çıkmalı ve aracılar para kazanmamalıdır. Biz ürünümüzü ucuza veriyoruz ama marketlerde verdiğimiz ürün pahalı. Kısacası çözülmesi gerek birçok sorunumuz var.”

isci-002.jpg

 

Nazım Oğur (Enginar üreticisi):

“Üretici mutlu olmalı ki, üretimini eksiksiz yapabilsin”

“Enginar üreticilerinin en büyük sorunu işçilik ve maliyetlerdir. Hem üretim, hem de işçilik maliyetleri çok yüksek. Bu fiyatlarla tarlaya giremez olduk dersek yeridir. İşçilik 20 TL iken de ürün fiyatı ucuzdu, şimdi işçilik 200 TL oldu, ürün yine ucuz. Tüm bunlara ilaç, gübre mazot fiyatları ve emek de eklenince yaptığınız iş sizi tatmin etmiyor.

Yeni dönemde birçok alandaki üreticinin olduğu gibi enginar üreticisinin de beklentisi tabii ki devlet katkılarının olmasıdır. Yani üretici mutlu olmalı ki, üretimini eksiksiz yapabilsin. Uygulanabilir bir politika modeli şart. Aksi takdirde üreticiler üretim yapmaktan kopacak.”

 

Hamza Doygundağ (Enginar Üreticisi):

“Maliyetler yüksek olunca hem üretim azalıyor, hem de kaliteden ödün veriyoruz”

“Açık söylemek gerekirse üreticilerin canını sadece maliyetlerin yüksek olması sıkıyor. Maliyetler yüksek olduğu için hem daha az ürün üretiyorsunuz, hem de kaliteden ödün vermek durumunda kalıyorsunuz. Bir bidon ilaç 100 TL iken şimdi oldu 60 TL… Bu da ne demek oluyor. Eskiden ürünü daha fazla koruyabiliyorduk, şimdi fiyatlardan dolayı ilaçları alamadığımız için ürünleri koruyamıyoruz.

Göreve başlayacak olan hükümet doğru tarım politikalarıyla üreticinin yanında olmalıdır. Çünkü üretici perişan haldedir.”

yd-destek-gorseli-302.jpg

Bu haber toplam 2156 defa okunmuştur
Etiketler : , ,