1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Mandela’nın ardından-2
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Mandela’nın ardından-2

A+A-

 

Bize rehberlik eden Benjamin Tau,1980-1991 yılları arasında burada hapis yatmış. Suçu, bir petrol tankerini havaya uçurmaya çalışmak.
Tau’nun hikayesi hüzünlü.
1970’li yılların ortalarında Apartheid rejimine karşı yapılan bir sokak gösterisi sırasında, hamile olan sevgilisi ırkçı yönetimin polisleri tarafından öldürülmüş.
Bunun üzerine ‘mücadele’ yemini eden Benjamin Tau yurt dışına çıkmış ve Almanya’da bomba eğitimi almış.
Güney Afrika’ya dönüşünde bir petrol tankerine saldırı planlamış.
Ancak yanlış bir hesap sonucu, ateşlediği bazukadan çıkan roket tankere ulaşamadan havada patlamış ve 2 gün süren kaçışın ardından yakalanmış.
Tau, Robben adasındaki diğer siyasi tutuklular gibi, 1991 yılında serbest bırakılmış.

***

Rehberimiz eşliğinde dolaşırken, hapishanenin suç türlerine göre bölümlere ayrılmış olduğunu görüyoruz.
En anlamlı bölüm elbette, aralarında Nelson Mandela’nın da bulunduğu ve siyasi tutukluların kaldığı kısım olan ‘B’ bölümü.
Mandela’nın hücresini ve mahkumiyeti sırasında kullandığı bazı eşyaları, özenle saklamışlar.
Siyasi tutukluların bulunduğu bu binanın girişindeki tabelada, ‘maximum security prison’ yazıyor.
Bu tabelayı görünce, gülümsemeden edemiyorsunuz.
Demek ki baskı rejimlerinin en çok korktuğu şey ‘siyasi düşünce’.
Yoksa caniler, katiller, tecavüzcüler ve hırsızlar dururken, neden siyasi tutukluların bölümünde güvenlik en üst seviyede olsun ki?

***

Gezimizin duraklarından biri de mahkumların çalıştırıldığı kireçtaşı mağarası.
Siyasi mahkumlar bir yandan gözlerinde ve ciğerlerinde büyük tahribata yol açan (ki Mandela akciğerlerindeki sorun nedeniyle yaşamını yitirdi, serbest kaldıktan sonra da defalarca göz ameliyatı geçirmiş) kireçtaşını kırarken, bir yandan da aynı zamanda bir tuvalet olan bu mağarayı bir toplantı mekanı olarak kullanmışlar.
Apartheid’ın ardından devlet yönetiminde önemli yerlere gelen koyu renk tenli siyasi mahkumların, Güney Afrika Cumhuriyeti Anayasası’nı bu mağarada yazdığını söylüyor rehberimiz.
Ve ekliyor; “kimi buraya tuvalet derdi, kimi üniversite, kimi ise ülkenin en demokratik parlamentosu”...

***

Irka dayalı ayrımcılığın yakın tarihteki belki de en önemli adresi olan Güney Afrika’da, doksanlı yılların ortalarına kadar devam eden yaklaşık elli yıllık bir zaman diliminde, azınlıktaki beyazlar çoğunluktaki siyahi ırka karşı son derece zalim politikalar yürüttü.

Fakat bana göre Nelson Mandela’yı bugün belki de dünyanın gelmiş geçmiş en büyük lideri yapan özelliği, sadece siyahi ırkı Apartheid’dan kurtarıp özgürleştirmesi değil, rejimin sona ermesinin ardından o topraklarda yaşayan farklı renklerdeki insanların, geçmişte yaşananları geçmişte bırakıp,  yeniden uzlaşabilmesi adına yaptıklarıdır da aynı zamanda.

Mandela’yı pek çok diğer liderden ayıran özellik, geçmişte yaşadıkları acı deneyimler nedeniyle, siyahi ırkın içinde biriken öfke ve nefret duygularını kışkırtacak, beyazlardan intikam alınmasını körükleyecek politikalara imza atmak yerine, mücadelesini affetmek ve  barışmak temelinde sürdürmesi, 50 yıl boyunca her türlü hakları ellerinden alan beyazların, asla aynı haklardan mahrum kalmaması için uğraşmasıdır.

Bu son söz, sanırım O’nu ve mücadelesini en iyi anlatacak olandır:
“Birinin özgür olması, sadece ellerindeki zincirlerden kurtulması demek değildir. Özgür olmak aynı zamanda ötekilere saygı duyan ve onların özgürlüğünü yükselten bir şekilde yaşamaktır.”
Nelson Rolihlahla Mandela

SON

Bu yazı toplam 1555 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar