Mandıra
“Daha bizi soracak olursan,
burada her şey
hiç bilmediği gibi”
Yılmaz Odabaşı
“Her gün yeni bir ‘üniversite’ açılıyor!
Ya da ‘hazırlığı’ var, duyuyoruz.
Bu kadar mı kolay yani “üniversite kuruyorum” demek.
“Bu işte para var” denilerek…
“Köfte-ekmek” büfesi gibi girişiliyor, üniversite işine!..
Peki denetim?
Doğrusu, herhangi bir “otorite”nin üniversitelerimiz üzerinde etkisinden söz etmek pek inandırıcı değil…
***
Bir diyaloga şahit oldum, yakın zamanda…
- “Öyle günler gelecek ki, doktora girmeden önce ‘diplomasını’ isteyeceğiz!.. Sen falanca yerden mezunsun, bakacağız ve geri kaçacağız…”
***
Uluslar arası hukuk dışında olmamızın en önemli ‘yarası’ işte bu!..
Standartlardan yoksun…
Gelişigüzel ilerlemek…
Kimileri ‘rantını’ yiyor bunun…
‘Muz Cumhuriyeti’ üzerinden ‘cep doldurma’ anlayışı!..
Ne ölçüt var, ne kriter…
“Yasa” var da, “tanıyan” yok çok fazla…
Baksanıza, Sağlık Bakanlığı “yasa dışı organ ticareti” için denetim dahi yapamıyor!..
- “İnterpol gelsin” diyor!..
Bir gelse gerçekten, memleketin yarısını götürmesi gerekecek...
***
Eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye tam bir başı boşluk!..
Özensizlik…
İşine, aşına sevgisizlik…
İnsan yaşamına saygısızlık…
***
İyi de nedir çıkış yolu?
Sanırım bu soruya dahi gelmedi sıra…
Çünkü asıl mesele tam da burada…
“Bir çıkış yolu istiyor muyuz” acaba?
Yoksa bu “kıytırık” yapının, bu “dünyasızlığın”, bu “keyfiliğin” hepimize sağladığı “hoyratlık” tatlı mı geliyor (!)
***
Hani “mandıra” derler ya, kimi zaman…
Haksızlık!..
Çünkü bildiğim ‘mandıra’da bellidir en azından ‘yalağın’ yeri!