MANZARA
Bankacı dostlarla buluştuk.
“KKTC en güzel günlerini yaşıyor” dese de Başbakan, ekonomi ve finans penceresinden bakıldığı zaman aynı pembe manzara görünmüyor.
“Çok zor bir yıldı” diyorlar.
Sektörlerin tamamında sıkıntı var.
* * *
Peki ne yapacağız?
Sanırım meselenin en hüzünlü yanı da bu, çünkü mevcut kurulu düzende çok fazla “belirleyici” değiliz.
“Türkiye’ye bakacağız.”
“Enflasyon varsa bizi de bulacak.”
“Türk Lirası’nı gözleyeceğiz.”
* * *
İnsanın içini karartıyor, bankacı dostların sözleri...
“Kredilerde her 100 liranın 6’sı batıyor; üstelik teminata ya da kefalete rağmen bu rakam tahsil edilemiyor.”
Bu oranın dünyada “yüzde 1” olarak gerçekleştiğini öğreniyoruz.
“KKTC’nin en güzel günleri” bu (!)
* * *
2020’den de fazla bir beklenti yok.
Çünkü “siyaset”e güven kalmadı.
“Onlar çok daha fazla şikayet ediyor” diyor bankacılar, “ne yapılması gerektiğini söylüyor ama yapmıyorlar.”
Ne gibi?
“Tapudaki satışların süratlenmesi gerekiyor. İcralar için yasalar güncellenmeli ve hükümler uygulanmalı... Her bir devlet kurumu ayrı bir imparatorluk haline dönüştü.”
* * *
Sözler eyleme dönüşmüyor, görüyoruz.
Hükümet, Temmuzda trafik seferberliği ilan etmişti.
Başbakan, “Dünyada eşi benzeri görülmemiş farkındalık kampanyası başlatacağız” demişti, anımsayınız.
Sonucu biliyorsunuz.
* * *
“Güzel günler göreceğiz çocuklar” diyen dizelere inanmak istiyorum.
Öyle de...
Çocuklar dahi inanmıyor.