1. YAZARLAR

  2. Ferdi Sabit Soyer

  3. MARAŞ -MAĞUSA
Ferdi Sabit Soyer

Ferdi Sabit Soyer

MARAŞ -MAĞUSA

A+A-


Maraş’ın Kıbrıs sorunu bağlamında eski sahiplerine iadesi kapsamında yapılan tartışma ve siyasi gelişmeleri yaşamaktayız.  Bu bir şekli ile gündemde durmaya devam edecek. İşte bu aşamada artık, bu konuyu deve kuşu gibi kafamızı kuma sokarak ele alamayız. Ama bunun başka yanlarını da toplumsal tartışmaya almak gerektiği kanısındayım. Çünkü bunun bir Mağusa yanı ve bir de Kıbrıs Türk Toplumunun toplumsal varlığı ile bağı da vardır. Bu konu hiç ele alınmamaktadır.

Maraş'ın İadesi:
Bir kere Maraş meselesi yalnızca Mağusa' nın ve Mağusalı’nın sorunu değildir. Evet, açılması halinde Mağusa bundan ilk önce faydalanacaktır. Ama bunu yalnızca kısa vadeli fayda açısından ele almak da kanımca doğru değildir. Çünkü bu, hem Mağusa’nın, hem tüm toplumun ve adanın bir bütün olarak konumunu  ilgilendiren  bir konudur. Tüm ada sakinlerini her şeyden evvel çözüm konusunda olumlu etkileyecek olan bir gelişmedir. Bu yüzden Maraş açılımını yalnızca Mağusa ve Mağusalılarla sınırlı tutmak doğru değildir . Ama Mağusa ve Kıbrıs Türk toplumunu ilgilendiren bir sorun daha vardır.

MAĞUSA
Son nüfus sayımında Mağusa, Girne’nin gerisine düştü. 3. İlçe oldu… Bu son derece olumsuz bir gelişmedir. Bunun ekonomik ve diğer sosyal yanlarla bağı vardır. İşte şimdi Maraş'ın açılmasını düşünürken, ayni zamanda Mağusa  sorununu da ele almak gerekmektedir.

Bunun tedbirlerini de üretmemiz gerekmektedir.  Sonuçta Maraş’ın açılımı ile orada yatırım yapacak olan yabancı, Güney Kıbrıslı veya Türkiyeli büyük sermaye sahiplerinin oluşturacağı bir devinim oluşacaktır. Eğer bu gelişmeye uyum sağlayacak tedbirleri Mağusa için şimdiden ele almazsak, deyim yerinde ise, bu ekonomik sofradan arta kalacak olanlarla yetinmekle kalacağız…

Bu ise kurulacak olan Birleşik Kıbrıs'ın geleceğini de olumsuz olarak etkileyecektir. Bunun için Maraş’ın taşıdığı ekonomik potansiyel kabiliyetini düşünerek, Mağusa için de paralel gelişmeleri şimdiden ele almalıyız.

Maraş, önemli bir turizm ve ticaret merkezdir. Günümüzde açılması ile birlikte, dünyanın bugünkü gerçeğinde, transit ticaretin ve finansın da etken olacağı bir devinimle daha da gelişecektir. Bu yüzden, şimdiden, orta ve uzun vadeli projelerle Mağusa'yı buna hazırlamalıyız. Buna bakarken bir başka faktörü göz ardı edemeyiz.
Maraş’ı, yalnız kendi kapasitesi ile ele alamayız. Maraş'ın kapalı olduğu dönemde, gerisinde;1974’ten günümüze kadar geçen sürede, dünden farklı bir durum oluştu. Derinya’dan başlayarak ta Larnaka’ya kadar uzanan ve onu da içine alan, çok önemli bir turistik ve ekonomik değer alanı ve bütünleşmesi oluşmuştur. Bu yüzden Maraş'ın açılması ile Maraş; gerisindeki bu çok önemli ekonomik alanla da bütünleşecektir.

Bu yüzden Maraş'ın açılması ile birlikte Mağusa, birleşik kaplar örneğinde olduğu gibi bir gelişme içerisine girmezse; gelecek açısından Birleşik Kıbrıs'ın bütünlüğünde yeni, bu kez de ekonomik olgularla şekillenecek  sıkıntılar oluşacaktır...

Siyasi eşitlik, ekonomik gelişme ile bağlantılıdır. Baksanıza, Birleşmiş Avrupa'da ekonomik sıkıntılar;  İspanya’ da Katalonya’ yı yeni arayışlara itmekte ve bu da mikro milliyetçiliği körüklemektedir.
Bu yüzden, Maraş’ın açılımını tartışırken, eş zamanlı olarak ve Mağusa’yı da ele almamız gerekir..Soru şudur.  Mağusa’yı nasıl ekonomik  gelişime açacağız?

1. Gülseren  ve Askeri Alanlar :
Maraş, önemli bir turizm merkezi olduğuna göre, öncelikle Maraş'ın açılımı ile birlikte Mağusa’yı da bu anlamda ele almak gerekmektedir. Kapasitesini bu açıdan gelişmeye açmak gerekir. Bu bakımdan Maraş'ın potansiyeline,  Mağusa’nın potansiyelini ekleyecek  bir arayışı birleştirmek gerekir.

Bunun için yanlış iskan, şehirleşme, yapılaşma, yerleşim, dağıtım ve yatırım politikası ile Mağusa’da  ekonomiye katılacak alan, hemen hemen kalmamıştır. Bu yüzden yeni alanlar açmak gerekir. .

Bundan ötürü Gülseren  askeri kampı olarak bilinen alanın ve yanındaki askeri alanın, ekonomiye ve kente açılmasını artık ele almak  gerekir. Gülersen askeri kampı ve yanındaki askeri kamp kapatılmalı, buralardaki askeri faaliyetler başka bir yere aktarılmalıdır.

Her iki alanda, ekonomik, sosyal, turistik yatırımlara  açılmalıdır. Bu askeri  alanlarda yapılacak olan turistik, sosyal yatırımların  ise eski Maraş’ta yapılan hata tekrarlanmadan, yani, bir sur gibi deniz sahilini kapatacak şekilde değil, ama insanı, kenti ve turistik tesisleri deniz ile  buluşturacak, güzelim Galpsides ile birlikte bunu bütünleyecek   düzenlemeler, şimdiden projelendirilmelidir.. Antik Sur içi ve Salamis bütünlüğü ile bu rekabet üstü bir değer haline dönüştürülmelidir..

2.Serbest bölge ve Tersane:
Serbest Bölge ve tersane,bu iki yapılaşma, surların karşısındaki bu çirkin duvarlar, setler  ve bu alandaki tüm binalar, oradan kaldırılmalı. Bütün bu alan, insan ve kenti denizle buluşturacak, genel ekonomiye de katkı sağlayacak, yeşil alanlar, sosyal, kültürel ve eğlence maksatlı olarak planlanmalıdır. Ayni zamanda gelişecek olan ekonomik aktiviteye cevap için de bir bölümü de limanın alanlarına eklenmelidir.

Yanlış şehirciliğin getirdiği o güzelim Karakolun deniz kıyısını, beton yığınları ile değersizleştiren uygulamayı da aşmak gerekir. İşte ta Mağusa Surlarından başlayacak ve tüm deniz boyunu sahil ve insanı birbirinden ayırmayacak, sahili bozmayacak yol ve bunun gerisinde, askeri bölgelerin içinde yapılacak olan turistik tesislerin önünden , Galapsides’e kadar gidecek olan bir yol, yürüyüş yolları, alt geçitler, bu bütünlük içinde  ele alınmalıdır.

Bu bakımdan, bu askeri bölgelerin, serbest bölgenin, tersanenin;  günümüzde, kent içinde, bugünkü maksatlarla kullanılması yanlışına artık son vermek gerekir.  Maraş'ın açılmasının tartışıldığı bu günlerde, bunu ele alacak, tartışacak inisiyatifler üretmeliyiz.

2. Liman :
Bu gün, Mağusa limanının önemli bir bölümü, askeri maksatlarla kullanılmaktadır. Şimdi düşünün Maraş'ın açılmasını ve Mağusa limanında  da evrensel alana açılmasını talep ediyoruz. Ekonomik aktivitenin artması, transit ticaret dahil, hareketin artacağı açıktır.

Bu bakımdan  Magusa limanın da buna hazırlanması gerekir. Bundan ötürü askeri liman ve günümüzde rıhtımın önemli bir bölümünün de askeri maksatlara kullanıldığı gerçeğine dayanarak,  daha şimdiden, örneğin Kalecik taraflarında bir askeri liman yapımı ele alınmalı ve Magusa limanını bundan arındırmalıyız.
Şimdiden makro planlarla,  bu gün, Mağusa limanında bulunan balıkçı sandallarının ve yatların bağlı olduğu alanı,  askeri liman ve Palm Beach de bulunan limanımsı koyla bağlantılı olarak adaların, kanallarını da değerlendirecek bir planlama ile buraları, yat limanı, balıkçı barınakları bütünlüğü ile ekonomiye ve turizmin bütününe bağlayacak düzenleme için ele alınmalıdır. Bunu tartışmalı ve planlanmalıyız...
Bu düzenlemelerle,  Mağusa’yı her açıdan açacak, Maraş’la, ekonomik ve beşeri kapasitemiz ile bunu bütünleyecek açılımları ele almalıyız.

3. Sur İçi:
Çok önemli bir değer olan Mağusa surları ve içi,  Maraş’ın açılması ile gelişecek olan turistik aktiviteye daha da etken olarak katılma kapasitesine sahiptir. Bunun için buralarında, yeni bir bakışla planlanması gerekmektedir.

Mağusa Surlarının ve İçinin, otantik dokusunu koruyarak, resterasyonu yanı sıra, özellikle surlar içinde turistik evler, eğlence, kültürel aktivite, lokantalar, alış veriş yerlerine  dönük bir planlamayı ve düzenlemeyi de ele almalıyız. Bunun için gerekli olan planlama,  yasal ve finansal yanları ile ele alınmalıdır. Bunlara dair düşünsel  senaryoları ve üretimleri ele almalıyız.

3. DAÜ - İTÜ
Maraş’ın açılması  ile birlikte önemli bir rekabet üstü değerimiz  olan üniversite olgusunu dikkate alarak, bu sektörü bu açıdan da  bu yeni durum içine amalgame edecek bir anlayışı geliştirmeliyiz.
Maraş açılacak ve insan, Sermaye ve mal dolaşımı konusunda önemli bir serbestlik yaşanacak. işte o zaman DAÜ’ yü bu evrensel açılımın tam tarafı haline gerekecek muhtemel senaryolar üzerinde düşünsel eksersizler oluşturmalıyız.

Ayrıca İTÜ’ nün bir an evvel Karayolları olarak bilinen yeri de dikkate alacak şekilde,  daha fazla yatırım yapmak ve bunu geliştirmek olgusunun da ele alınması gerekir.

Artık ayıptır, Maraş’ın açılması tartışılırken, kapalı Maraş'ı, açık bölgeden ayıran ve ta Derinya’ya kadar ulaşan tel boyunun, o dağınık ve pespaye görünümünü değiştirecek, temizlik ve düzenlemeleri de ele almak lazımdır.
Ayrıca, tarım sektörünün bu artacak kapasiteye sürekli ve sağlıklı ürün sunma kapasitesini, yerel üretim alanlarının mal ve hizmet üretiminin bu harekete dönük düzenlenmesini de ele almak gerekir. Bunun ada çapında bir artı ve ek kapasite yaratacağı açıktır.

Dolayısı ile kapalı Maraş'ın sahiplerine iadesinin tartışıldığı günümüzde, hem Maraş'ın açılmasına hem de Birleşik Kıbrıs’ta; Lefkoşa’dan sonra, ikinci büyük kent olarak, Kıbrıslı Rumlarla ayni kenti paylaşacak olan Mağusa, her açıdan bu gelişmeye hazır hale getirilmelidir.

Günümüzde ekonomik ve demokratik gelişme,  güvenliğin, siyasi eşitliğin  ve toplumsal varlığın en büyük garantisidir. İşte bu yüzden, bunun tartışmasını ve senaryo üretimlerini, planlamayı, hükümet , yerel yönetim, üniversiteler ve sivil toplum bağlamında ele almak gerekir. Türkiye yetkililerinin de halkımızın geleceğe hazırlanması ve bugünkü bu sıkıntıları aşmak bakımından  verecekleri destek de önemlidir.  Kısa ve orta vadeli hedeflerle bağlantılı olarak bunları ele almalı ve şimdiden düşünsel ortamı ve planlamayı birlikte konuşmalıyız.

Bu yazı toplam 2558 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar