Mağusa İnisiyatifi ve Mağusa Kentimiz ((Αμμαχοστος η πολυ μας) inisiyatifleri yaptıkları ortak değerlendirmede, “Maraş’ın tellerle kapatılmış bölgesinde, yasal mülk sahiplerinin haklarının kabulünü” yeniden gündeme taşıdı.

Mağusa İnisiyatifi adına Mertkan Hamit, Mağusa Kentimiz adına da Pavlos Iacavos imzası ile yapılan açıklamada, “Bizler, 1974 yılından beri Maraş’ın tutsak olarak tutulmasının sonucunda başlı başına bir topluluğu hedefe alan, derin insan hakları ihlallerini barındırdığına inanmaktayız” görüşüne yer verildi.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 numaralı kararlarındaki ilgili paragrafları anımsatan örgütler, Maraş’ın geleceği için bu kararların temel alınmasını istedi.

“İki örgüt olarak Maraş’taki tek yanlı adımlardan dolayı derin bir kaygı duymaktayız” denen açıklamada, liderlerin, Kıbrıs’ı birleştirmeyi amaçlayan resmi süreçte teşvik edilmesi gereği üzerinde duruldu.

Mağusa İnisiyatifi ve Mağusa Kentimiz açıklamasında, Evkaf’ın Maraş üzerindeki hak iddiasına dair güvenilir kanıt ya da yasal temeller bulunmadığı da ifade edildi.

Sivilleşme çağrısı

Açıklamada şu ifadeler dikkat çekti:

“Bizlere göre, Kıbrıs’ta ikamet eden her bir insan, adanın her köşesinde özgürce dolaşabilmelidir. Bu hakları ihlal eden askeri bölgeler, bu anlayıştan muaf tutulamaz. Bu yüzden, kararlı bir şekilde, askeri bölgelerin askersizleştirilerek sivil idarenin yönetimine geçmesi gerektiğini vurgularız. Bu talebimiz sadece Maraş ile sınırlı değildir, aynı zamanda Maronit köyleri olarak da bilinen Karpaşa, Gürpınar (Agia Marina) ve Özhan (Asomatos) için de geçerlidir.”

“Barış Gücü’ne aktarılmalıdır”

“Bizler için Maraş’ın toprak düzenlemesi kapsamında ele alınması herhangi bir zoraki yer değiştirmeye yol açmayacağı için hemen gerçekleştirilmesinden yanayız. Başlangıç olarak, Maraş’ın yeşil hattın geriye kalanında olan bölgeler gibi BM Barış Gücü (UNFICYP) himayesine aktarılması Güven Yaratıcı Önlemler için yeni bir çerçeve yaratabilir.”

“Maraş’ta mülkleri bulunan yasal sahiplerinin on yıllardan sonra mülklerine erişebilmesi, çatışma sonrası dönemde bulunan toplumların ihtiyacı olan uzlaşma için gerekli geçiş dönemi adaletinin sağlanmasına da olanak sağlayacaktır.”

“Saygısızlık olur”

Kıbrıslı Rum lider Nicos Anastasiadis’in Kıbrıslı Türklere yönelik AB mali yardımını veto çağrısı da değerlendirilen açıklamada, bu yöndeki endişeler paylaşıldı, “Bütçenin veto edilmesinin daha önce %65 oranında adanın yeniden birleşmesine ve Maraş’ın yasal sahiplerine iade edilmesinden yana taraf olan Kıbrıslı Türk siyasi iradesine yönelik bir saygısızlık olacağını değerlendirmekteyiz” dendi.