1. YAZARLAR

  2. Mehmet Çağlar

  3. MARAŞ'A ATFEDİLEN MÜBADELE DEĞERİ ...
Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

MARAŞ'A ATFEDİLEN MÜBADELE DEĞERİ ...

A+A-

 


HRİSOSTOMOS
Hrisostomos daha birkaç ay önce,  "ulusal menfaatlerimiz doğrultusunda doğal gaz Türkiye üzerinden gidebilir " demişti...

Bilindiği üzere; Noble Energy firmasının tahminlerine göre 12 numaralı parselde  7 trilyon kübik metre gibi son derece büyük bir doğal gaz rezervi bulunuyor...

Dün yeni demeçler verdi Hrisostomos...
Kırmızı çizgilerini ortaya koymuş...
Diyor ki :
"Türklere yüzde 25' ten fazla toprak bırakılmaz;
Tüm Rum göçmenler geri dönmeli;
Ve tüm Türkiyeliler geri gitmelidir...;
Bunlar kabul edilmezse,
Rum Halkına "HAYIR oyu verin" çağrısı yapacağım" ...

Kısacası Hrisostomos;
Doğu Akdeniz’in enerjisini Kıbrıs’ı birleştirmek için değil ayrıştırmak adına kullanmalısınız diyor !..

Peki bu durumda parça parça yani "Güven Artırıcı Önlemler- GAÖ- " adı altındaki bir yöntem paradigmasıyla,
Farklı bölgeleri  ya da ilişkileri "hukuki zemine" taşımak;
Örneğin, Maraş'ın iskana açılması/devri karşılığında doğalgazın Türkiye üzerinden geçecek borularla Avrupa'ya taşınmasını sağlamak Kıbrıslı Türkler adına ne derece doğrudur/kazanımdır ?
Maraş'a atfedilen böylesi bir mübadele değerinin Rum tarafındaki karşılığı nedir?
Mağusa limanının da BM gözetiminde kuzeyin dış ticaretine açılması mı?
Ya da Ercan'nın uluslar arası trafiğe açılması mümkün mü?

Kasulidis bir mülakatında:
“Anahtar orasıdır ve Kıbrıs halkının, Türkiye’nin anlaşmada yer alacak her şeye uyacağına güvenebilmesi için Maraş’ın verilmesi gerekir” demiştir...

ANASTASİADİS'İN YÖNTEMLERİ...

Anastasiadis, Kıbrıs sorununun iki toplum arasında değil,Türkiye ile Kıbrıs Cumhutiyeti arasında görüşülerek çözülebileceği savını ileri sürmekteydi...

Müzakere sürecinde çapraz olarak Ankara ve Atina’yı ziyaret etmek hususunda anlaşmaya varılması, Anastasiadis’in çerçevesine uygun hale sokulması hayli düşündürücüdür...!
Yine Anastasiadis, müzakerelerin belirli bir takvime göre yürütülmesine de karşıydı, hakemlik müessesesine de...
Nitekim şu anda müzakerelerde ne bir takvim var ne de hakemlik müessesesi..!

Şimdi GAÖ adı altındaki bir yöntem paradigmasıyla bu süreci kullanarak, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarının işletilmesi girişimlerini tek yanlı istismar etme niyeti ve ihtimali yoktur kim diyebilir ?

Doğal gaz Kıbrıs’taki dengeleri ve oyunun kurallarını değiştirirken, özellikle Maraş konusunda kararlı davranmak gerektiğine inanıyorum !

Sayın Talat,
“Maraş gibi konuların güven yaratmakla ilişkisi son derece sınırlı… Her şey yolunda gitmezse, müzakereleri geciktirmenin yanı sıra, havayı bulandırma ihtimali bile var” demiştir...ve bu oldukça önemlidir kanımca da...

Maraş bütünlüklü bir çözümün parçasıdır ve müzakerelerin başladığı şimdilerde GAÖ müzakereleriyle birlikte ve öncelikli olarak iadesinin pek doğru olmayacağı görülmektedir...

Bu yazı toplam 2337 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar