1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. “Maraş’ın açılmasını öngörüyorum”
“Maraş’ın açılmasını öngörüyorum”

“Maraş’ın açılmasını öngörüyorum”

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Kapalı Maraş’ın Birleşmiş Milletler gözetiminde iki toplumun yararına açılmasını öngördüğünü söyledi.

A+A-

 

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Kapalı Maraş’ın Birleşmiş Milletler gözetiminde iki toplumun yararına açılmasını öngördüğünü söyledi.

Akıncı, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde kapalı Maraş’ın açılması karşılığında Ercan Havaalanı’ndan direkt uçuşlar ve Gazimağusa Limanı’ndan doğrudan ticaretin sağlanabilmesi için uzlaşma arayacağını ifade etti.

Akıncı, Cumhurbaşkanı seçilirse müzakere masasında ve herhangi bir platformda Kıbrıs Türk toplumunun gerçek iradesi neyse onu yansıtmak, onu savunmak amacında olduğunu belirterek, “Bunun adı masaya yumruk vurmak değil, ne istediğini bilmek ve toplumun hakkını sonuna kadar savunmaktır” ifadesine yer verdi.

Akıncı’nın Basın Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Akıncı dün Kıbrıs TV’de yayımlanan bir programa konuk oldu.

Programa telefonla katılarak soru soran izleyicilerin sorularını da yanıtlayan Akıncı, Kapalı Maraş ve seçilmesi halinde görüşme masasına hangi statüde oturacağını soran vatandaşa verdiği yanıtta, Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın Kıbrıs Türk toplumunun uluslararası alanda tanınan liderini seçeceğini; bugüne kadar tarafların masada temsil ettikleri toplumların lideri olarak görüştüklerini hatırlattı.

“GENÇLERE İŞ OLANAKLARI DOĞACAK”

Kapalı Maraş’ın ise Birleşmiş Milletler gözetiminde iki toplumun yararına açılmasını öngördüğünü kaydeden Akıncı, kapalı Maraş’ın açılması karşılığında Ercan Havaalanı’ndan direkt uçuşlar ve Mağusa Limanı’ndan doğrudan ticaretin sağlanabilmesi için uzlaşma arayacağını ifade etti.

Akıncı, iki tarafın müteahhitlerinin Maraş’ın açılması durumunda başlatacağı çalışmalarla her iki toplumdaki işsiz gençlere iş olanakları doğacağını belirtti.

Akıncı, şöyle devam etti:

“Önemli olan kapsamlı çözüm için uğraş verirken bunun yanında paralel süreçte tetikleyici bir unsur yaratmaktır. Kapalı Maraş da bunlardan biridir. Maraş’ı yılanlar ve farelerden kurtarmak için alışılmışın dışına çıkmak gerek. Başarırsak, Kıbrıslı Türk gençleri için yeni bir umut ışığı doğar. İnsani değerler açısından yeni bir dönem başlar. Mağusa’da yaşayan yurttaşlarımız, ‘yanı başımızda bir cesetle yaşıyoruz’ derlerken, kapalı Maraş’ı Derinya’dan seyreden Kıbrıslı Rumları da düşünmek gerek. Eğer halk bu söylediklerimi içselleştirirse ve bu göreve gelirsem, dünya da bunları bilecek. Kıbrıs Türk toplumunun lideri her zaman ikna edilen konumda olmamalı. Toplumun benimsediği değerler konusunda Türkiye’yi de Rum toplumunu da, uluslararası toplumu da ikna edebilmeli.”

“NE TESLİMİYETÇİ, NE ÇATIŞMACI OLACAĞIM”

Bazı çevrelerin “Akıncı seçilirse Türkiye ile kavga edecek” şeklinde bir söylem geliştirdiklerini söyleyen Akıncı, “Ne teslimiyetçi, ne de çatışmacı olacağım. Ben, Güneyle de Türkiye ile de uzlaşma istiyorum. Uzlaşmanın temel kuralı ise karşılıklı haklara saygıdır” ifadesini kullandı.

Akıncı, halkın beklentileri ile ilgili bir soruyu yanıtlayarak, “Adil, tarafsız, ancak ilkeli ve halkın yanında duran; Kıbrıs konusunda vizyonu olan, iç konulara duyarlı bir Cumhurbaşkanı beklentisi olduğunu görüyorum. Bu beklentileri karşılamak için tabi ki çok çalışmak gerek. Ama korkmuyoruz. Toplum bu görevi verecekse, bunun bir ödev, sorumluluk olduğunu bilerek yola çıktık” ifadesine yer verdi.

“CUMHURBAŞKANI YETKİLERİNİ TEMİZ TOPLUMDAN YANA KULLANABİLİR”

Yüksek düzeydeki bürokratların da ilişkilendirildiği yolsuzluk olaylarına ilişkin yargıya gidilip gidilmeyeceği yönündeki bir soruyu yanıtlayan Akıncı, “Eğer delilli ispatlı raporlara dayalı iddia varsa soruşturma kaçınılmaz. Cumhurbaşkanı hâkim ve hükümet yerine geçemez. Ama kamu düzeninin kesintisiz çalışmasından, Anayasa’ya uygunluktan sorumludur. Yolsuzluk, hukuksuzluk, Cumhurbaşkanı’nı ilgilendirmeli” dedi. Akıncı, Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’dan aldığı yetkilerin temiz toplumdan yana kullanılabileceğini vurguladı.

Akıncı, 15 yıl önce hükümet ortağı oldukları dönemde ülkenin en önemli kuruluşlarından biri olan Kamu Hizmeti Komisyonu’nun demokratikleştirilmesi ve 3’lü kararname kapsamının daraltılması için hazırladıkları yasa önerisinin komisyonun en üst sırasına gelmesine rağmen hükümetten ayrılmalarının ardından çöpe atıldığını kaydetti.

Akıncı, bugüne kadar görev yapan cumhurbaşkanlarının o kuruma kendi adamlarını atadıklarını ve sonunda işlerin imza taklidine kadar vardığını iddia ederek, “Yolsuzluk sonunda kamu düzenini yürüten temel kuruluşa kadar sıçradı. Bu ‘ipler elimde olsun, toplumun eline geçmesin’ mantığının bir sonucudur” dedi.

Telefonlar gelen soru ve yorumları yanıtlayan Akıncı, “Benim görevim sizleri gelecek belirsizliğinden kurtarmak, siz ve sizden sonraki kuşakların daha güzel bir yaşamı olması için çaba göstermektir. Kurtulmaya hep birlikte karar vereceğiz. Türkiye’nin de burada kendi kurumlarımızda söz sahibi olmamıza geçit vermesi gerek. Anayasa’daki geçici 10’uncu maddenin değişmesi, Sivil Savunma, Merkez Bankası gibi kurumların yönetiminde söz sahibi olmalıyız. Ancak bunları yaparken de iyi idare etmesini bilmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

“TÜRKİYE İLE DAHA İYİ AMA KİŞİLİKLİ İLİŞKİ”

Akıncı, bir soru üzerine Türkiye ile KKTC ilişkilerine değinerek, “Biz artık sahaya inmek, kendi yurdumuzun efendisi olmak isteriz. Türkiye ile elbette sağlıklı, iyi ama kişilikli ilişki isteriz” ifadesini kullandı.

Akıncı konuşmasında, “Ben herhangi bir yere kimseyle kavga etmek için gelmiyorum. Çözüm için, uzlaşma için geliyorum. Ama o masada ve herhangi bir platformda Kıbrıs Türk toplumunun gerçek iradesi neyse onu yansıtmak, onu savunmak için varım. Bunun adı masaya yumruk vurmak değil, ne istediğini bilmek ve toplumun hakkını sonuna kadar savunmaktır” ifadesine yer verdi.

(tak)

Bu haber toplam 1752 defa okunmuştur