Maraş’ın sahibi denilen vakıf, 1935’te ‘tazmin edildi, kapatıldı’
Deneyimli siyasetçi Soyer, ‘belgelerle’ birlikte Maraş’a dair görüşünü ortaya koydu
Eski Başbakanlardan, deneyimli siyasetçi Ferdi Sabit Soyer, Maraş’ın sahibi olduğu söylenen Abdullah Paşa Vakfı’nın 1935 yılında tazminat ödenerek kapandığı ifade etti, bunu ise Kıbrıs Vakıflar İdaresi Yayınları’ndan çıkan, Mustafa Haşim Altan’ın 1986 yılında yazdığı ‘Belgelerle Kıbrıs Türk Vakıflar Tarihi’ kitabındaki ‘resmi belgelere’ dayandırdı.
Sunuşunu 1. Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın, girişini ise dönemin Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı Rauf Ünsal’ın, özsözünü ise Vakıflar Genel Müdürü Soner Çuvalcıoğlu’nu yazdığı Kitap, dönemin Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Osman Örek’e sunulan ve ‘Kıbrıs’ta böyle bir vakfın kalmadığına ilişkin’ resmi belgeler içeriyor.
KİTAP’TAN: Ahmet Sami’den Osman Örek’e:“Kıbrıs’taki vakıf kapanmış ve bu suretle Kıbrıs’ta böyle bir vakıf kalmamıştır”
Eski Başbakanlardan, deneyimli siyasetçi Ferdi Sabit Soyer, “Bugün Vakıflar İdaresi’nin ve Müdürü’nün televizyon reklamlarında, reklam tabelalarında yaptığı kaba propaganda ile ne Vakıflar’ın Maraş’taki olgusu, ne de tarihsel gerçeği savunulabilir” dedi, Vakıf Müdürü’nü bu belgeleri de yayınlamaya da çağırdı.
Meltem SONAY
Eski Başbakanlardan, deneyimli siyasetçi Ferdi Sabit Soyer, Maraş’ın sahibi olduğu söylenen Abdullah Paşa Vakfı’nın 1935 yılında tazminat ödenerek kapandığını ifade etti, bunu ise Kıbrıs Vakıflar İdaresi Yayınları’ndan çıkan, Mustafa Haşim Altan’ın 1986 yılında yazdığı ‘Belgelerle Kıbrıs Türk Vakıflar Tarihi’ kitabındaki ‘resmi belgelere’ dayandırdı.
Soyer’in gündeme getirdiği kitapta, Vakıflar İdaresi’nin Maraş’ta ‘mülkiyet hakkı’ olduğu iddialarına karşın, Maraş’ın sahibi olduğu söylenen Abdullah Paşa Vakfı’nın 1935 yılında tazminat ödenerek kapandığı, ayrı ayrı belgelere yansıdı.
Sunuşunu 1. Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın, girişini ise dönemin Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı Rauf Ünsal’ın, özsözünü ise Vakıflar Genel Müdürü Soner Çuvalcıoğlu’nun yazdığı ‘Belgelerle Kıbrıs Türk Vakıflar Tarihi’ kitabı, dönemin Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Osman Örek’e sunulan ve ‘Kıbrıs’ta böyle bir vakfın kalmadığına ilişkin’ resmi belgeler içeriyor.
Bu belgeler, Mustafa Haşim Altan’ın, Belgelerle Kıbrıs Türk Vakıflar Tarihi adlı eserinin 2’nci cildinde, 1262 ila 1281’inci sayfalar arasında yer alıyor.
Belgelerle Kıbrıs Türk Vakıflar Tarihi’nin Harid Fedai, H. Fikret Alasya ve Güney Esendağ’dan oluşan bir komitenin denetiminden geçirilerek, Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu’nca basılmasının kararlaştırıldığı da kitapta not edildi.
Ferdi Sabit Soyer, Vakıflar’ın bu topraklarda var oluş sürecindeki yerinin önemine işaret ederken, Vakıflar olgusunun tarihte bazı yanlışları da olduğunu savundu, bunların objektif olarak ele alınması gerektiğine değindi.
“Bugün Vakıflar İdaresi’nin ve Müdürü’nün televizyon reklamlarında, reklam tabelalarında yaptığı kaba propaganda ile ne Vakıflar’ın Maraş’taki olgusu, ne de tarihsel gerçeği savunulabilir” diyen Soyer, Vakıf Müdürü’nü bu belgeleri de yayınlamaya da çağırdı.
Ferdi Sabit Soyer:
“Kaba propaganda ile Vakıflar’ın Maraş’taki olgusu savunulamaz”
Eski Başbakanlardan, deneyimli siyasetçi Ferdi Sabit Soyer, Vakıflar’ın bu topraklarda var oluş sürecindeki yerinin önemine işaret ederken, Kıbrıs Türk Toplumu’nun aidiyetini ve kimliğini Türkiye’deki bütün gelişmelerde bağımsız bir şekilde koruyup geliştirdiğine değindi, bu noktada Vakıflar’ın rolünün altını çizdi.
“Olumlu rolün yanı sıra Vakıflar olgusunu tarihte karşı karşıya kaldığı bizden kaynaklanan ve İngiliz’den de kaynaklanan yanlışları da vardır” diyen Soyer, bunların objektif olarak ele alınması gerektiğine değindi.
Bugün haklarımızı savunurken, bu objektifliğe dayanarak hareket edilmesi gerekliliğine de işaret eden Ferdi Sabit Soyer, tarihi topluma doğru anlatmak gerektiğini vurguladı.
Soyer, “Bugün Vakıflar İdaresi’nin ve Müdürü’nün televizyon reklamlarında, reklam tabelalarında yaptığı kaba propaganda ile ne vakıfların Maraş’taki olgusu, ne de tarihsel gerçeği savunulabilir” dedi.
Soyer bu noktada Harid Fedai, H. Fikret Alasya ve Güney Esendağ’dan oluşan bir komitenin denetiminden geçirilerek, Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu’nca basılması kararlaştırılan Mustafa Haşim Altan’ın yazdığı ‘Belgelerle Kıbrıs Türk Vakıflar Tarihi’ kitabına işaret etti.
“Bu tarihi hakikatleri topluma anlatmadan hamasetle bu işler götürülemez. Toplumun bu tarihi hakikatleri bilme hakkı vardır” diyen Ferdi Sabit Soyer’in ifadeleri şöyle:
“Hiç kimse tarafından tarihimizin bu şekilde çarpıtılması, ya da bir kısım sıkıntılı noktalar varsa bunların gizlenmesi ve bunlar üzerinden günümüz koşullarında iç siyasete endeksli, hamasete dayalı propaganda yapması geçerli değildir. Bununla toplum bir yere varamaz.
Bu ancak Türk’ün Türk’e karşı yaptığı hadisedir. Dolayısıyla ben ilgili Vakıf Müdürü’nü bu belgeleri de yayınlamaya davet ediyorum. Bununla ilgili olarak tarihi hakikatleri, tarihi gerçekler ışığında konuşup günümüzde sağlıklı bir yapı kurmak mümkündür”.
Kıbrıs Vakıflar İdaresi Yayınları’ndan çıkan, Mustafa Haşim Altan’ın 1986 yılında yazdığı ‘Belgelerle Kıbrıs Türk Vakıflar Tarihi’ kitabı, Maraş’ın sahibi olduğu söylenen Abdullah Paşa Vakfı’nın 1935 yılında tazminat ödenerek kapandığına dair ‘resmi belgeler’ içeriyor…
Kitapta, Es-Seyyit Abdullah Paşa’nın Vakfı’nın mevcut evladına, o süreye kadar müracaat eden 158 kişiye ilişkin 1936 yılında para dağıtıldığı belirtiliyor, ödeme tutarları ile liste de isim isim veriliyor.
Vakıflar İdaresi Müdür Muavini Turgut Süleyman’ın Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Osman Örek’e yazısında ‘nakte tahvil işleminin’ yani paraya çevirmenin ‘anlaşmalı’ yapıldığı bildirilmişti.
Dönemin Vakıflar İdaresi Müdürü Ahmet Sami’nin, Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Osman Örek’e hitaben yazdığı 3 Haziran 1975 tarihli resmi belgede Vakfın kapandığı açıkça yazıyor…