MARAŞLI KIRIAKOS'UN GALLİGA HAYRANLIĞI
Salamina ve Olimpiakos'un liberosundan anekdotlar-1
Adı Kiriakos Kureas... 72 yaşında...
Maraş'ta doğup büyümüş, gençlik yılları Mağusa'da geçmiş.
Uzun yıllar futbol oynamış profesyonel olarak... Salamina takımında başlayan
kariyeri Yunanistan'ın en köklü kulüplerinden Olimpiakos'a kadar
uzanıyor Kureas'ın...
Geçen hafta Brüksel seyahati sırasında tanıştık.
AKEL'in düzenlediği Avrupa Parlamentosu ziyareti çerçevesinde Belçika'ya
gelen Kıbrıslı Türk ve Rum ekibindeydi. Sosyal bir etkinlikte kalkıp söz
aldı ve enteresan anekdotlar anlattı.
Ertesi gün röportaj yapmayı önerdim, kabul etti.
Hoş sohbet ve sıcak kanlı bir insan Kiriakos Kureas...
1963'te, henüz 16 yaşındayken Salamina takımında oynamaya başlamış ama
çocukluk dönemi de mahalle aralarında top oynayarak geçmiş.
"Galliga ile beraber sokakta çok futbol oynadık" diyor iç geçirerek...
Mağusa Türk Gücü'nün efsane oyuncusu Galliga'ya (Hüseyin Alder)
hayranlığını gizlemiyor.
"Çok büyük bir oyuncuydu" diyor, "Onu bütün takımlar transfer etmek
istiyor, herkes peşinden koşuyordu."
Hala Galliga ile temas içinde olduklarını, görüştüklerini söylüyor Kureas...
Bazen Mağusa'da, bazen kendisinin yaşadığı Larnaka'da...
* * *
Salamina'da ve 18 yaşında seçildiği Kıbrıs Milli Takımı'nda hep 5 numarayı giymiş, yani libero mevkiinde oynamış. Uzun boyu ve cüsseli bir fiziği var Kiriakos Kureas'ın...
İdeal libero vücudu...
Milli takım deyince Sevim Ebeoğlu'nu soruyorum hemen, beraber oynadılar mı diye...
"Yok, onlar bizden büyüktü" diyor, "Sevim Ebeoğlu amcamla beraber
oynamıştı. Biz küçükken onları seyrederdik."
Olimipakos takımına transfer öyküsü de oldukça entersan...
Albaylar Cuntası'nın iktidarda olduğu dönem ve 'Kıbrıs futbolunu korumak' gerekçesiyle Kıbrıslıların Yunan takımlarına transferi yasaklanmış o yıllarda Atina yönetimi tarafından...
Ayrıca Kıbrıs Şampiyonu olan takım, ertesi yıl Yunan 1'inci Ligi'nde oynuyormuş.
Önce AEK takımı transfer etmek istemiş Kureas'ı, ama olmamış.
Ardından 1970 yılında Olimpiakos başarmış ve transfer gerçekleşmiş. Ama nasıl? Birazcık 'hile' ile!..
* * *
Kureas'ı önce Amerika Birleşik Devletleri'ne göndermiş Olimpiakos...
Sonra da transfer etmiş.
Böylece Albaylar Cuntası'nın koyduğu kuralın 'etrafından dolanmış' kulüp yönetimi...
Dört yıl boyunca Yunanistan'ın en fazla taraftara sahip takımında top koşturmuş Kureas...
Sonra büyük bir trafik kazası geçirmiş, ağır yaralanmış. Uzun süre sahalardan ayrı kalmış. Sonra bir başka Pire-Atina takımında, Ethnikos'ta oynamış.
Bu arada Kıbrıs'ta darbe olmuş, savaş çıkmış, ada fiziken de ikiye bölünmüştü.
"Artık evime, Maraş'a dönemezdim, çünkü 1974 sonrasında Maraş'a erişim imkansızdı" diyor.
Bu yüzden Londra'nın yolunu tutmuş. Orada da futbolla iç içe olmuş hep...
Salamina'nın İngiltere versiyonunda, Salamina-Londra'da antrenör olarak görev yapmış. Orada da tanıdığı Kıbrıslı Türk futbolcular olmuş.
"Hep iyi ilişkiler içindeydik" diyor Kureas...
Dostluk, dayanışma, Kıbrıslılık gibi kavramlar kullanıyor o günlere
dair...
(YARIN: İrfan Nadir'in kırmızı otobüsleri)