“Maraş’ta Pavlos Kiriakos Kitabevi…”
MARAŞ'TAN HATIRALAR... -5
Maraş’ta Pavlos Kiriakos Kitabevi’nin sahibi Bay Pavlos Kiriakos’un oğlu Bay Kiriakos Kiriaku, ricamız üzerine duygularını kaleme aldı.
Bay Kiriakos Pavlu Kiriaku, şöyle yazdı:
“Benim adım Kiriakos Pavlu Kirikau’dur ve Pavlos Kiriaku ile Marika Kiriaku’nun ilk oğluyum. İki erkek kardeşim ve iki kızkardeşim daha vardır.
Annemle babam evlendikten bir yıl sonra ben Mağusa’da (Maraş’ta) 1947 yılında dünyaya gelmiştim, Thermopilon Sokağı 1 numarada – burası Mağusa’nın ana caddesinden birkaç metre uzaktaydı. Babam ilk küçük mağazasını gazete, dergi, kitap ve kırtasiye satmak üzere işte o caddede açmıştı…
Ben her zaman orada olduğumu hatırlıyorum, hatta okula başlamadan önce de bu kitapçıdaydım çünkü annem babama yardım etmek üzere bu mağazaya gidiyordu… Henüz bir bebekken bu kitabevinin içinde çekilmiş ilk fotoğraflarımdan birisini o kadar özledim ki… Mağusa’da (Maraş’ta) bize ait tüm şeylerin yanısıra, bu fotoğraf da geride kalmıştı…
Babacığım çok pozitif, çok dürüst ve çok çalışkan bir insandı, onun bu özelliklerini ve değerlerini takdir ediyorum ve bunları paylaşıyorum.
Onunla tanışan herkes tarafından sevilip saygı görüyordu. Arkadaşları arasında çok popülerdi çünkü kendine özgü sade biçimde iyi yaşamayı seven birisinin olmasının yanısıra, dostlarına ve müşterilerine çok hoş davranmak gibi bir yeteneği de vardı. Hiçbirşeyden başlamış ve 1974 yılına gelinceye kadar şehirdeki en iyi kitabevine sahip olmuştu. Dört kez kitapçısının yerini değiştirmiş, taşınmıştı – iki kez Ermu Caddesi’nde iki farklı dükkanda ve iki kez de Demokrasi Caddesi’nde iki farklı mağazada kitabevini açmıştı. Ve her defasında daha büyük ve daha iyi bir mağazaya taşınmıştı.
Ben her zaman babamla çalışıyordum ve işi çok iyi öğrenmiştim. Onunla birlikte çalışmadığım tek dönem, İngiltere’ye yüksek öğrenime gittiğim dönemdi. İşe olan ilgim o kadar büyüktü ki, üniversite öğrenimimin üçüncü yılında, bunu kısa keserek Kıbrıs’a dönmüş ve babamdan işi devralmıştım – henüz 23 yaşındaydım, işimiz o kadar iyi gidiyordu ki, bunun benim geleceğim olduğunu anlamıştım. Üzücü biçimde ve ne yazık ki bu yalnızca dört sene sürdü. Herşeyi 14 Ağustos 1974 tarihinde kaybettik. O dönem, üç katlı dükkanımızın her bir katı, aşırı biçimde mallarımızla doluydu…
Zemin katında, girişin hemen yanında gazeteler ve dergiler vardı, mağazanın derinliği boyunca da tahta raflarda romanlar ve kurgu olmayan kitaplar, kategorilerine göre dizilmişlerdi…
Orta bölümdeki raflarda ise insanların ofis, okul ve evdeki tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kırtasiye malzemeleri sergilenmekteydi.
Kitabevinin bir diğer ilginç bölümü de tebrik kartları ile hediye paketleme materyallerinden oluşan bölümdü… Kitabevinin en ucunda ise önemli bir açıklıkta, küçük bir plak mağazacığı bulunuyordu, burada da İngiltere’den popüler müzikler ve klasikler ile LP’ler (uzunçalarlar) düşük fiyatlara satılmaktaydı. Bu noktada şunu da belirtmeliyim ki bizim kitabevimiz İngilizce dilindeki kitaplarda uzmanlaşmıştı ve işte bu nedenle de yalnızca İngilizce bilen yerli insanları değil, İngilizleri ve kentte yaşayan diğer yabancılar ile turistleri de çekiyorduk… Asma kata sanat materyalleri bölümü vardı ve burası çok genişti, burada ayrıca okul kitapları ve eğitime yönelik kitaplar bulunmaktaydı.
Mağazanın bodrum katı bir depo olarak kullanılmaktaydı ve buradan diğer kitabevlerine ve turist sektörüne kitaplarımız dağıtılmaktaydı, bir dağıtım noktasıydı bu bodrum katı kitaplarımız için. Şirketimiz, çeşitli İngiltere yayıncılarının özgün dağıtımcısı olarak da hareket etmekteydi. Kentteki neredeyse tüm otellerle iş yapmaktaydık, bu da işimizin parçasıydı çünkü Kıbrıs’a gelen neredeyse tüm ziyaretçiler, tarihimizi ve kültürümüzü öğrenmek için bir kitap istiyorlardı.
Ağustos ayı başlarında aldığımız son parti siparişi çok iyi hatırlıyorum. Bu sipariş, İsviçreli yayıncı Nagel’den gelmişti, bu yayınevinin Kıbrıs’la ilgili çok önemli birkaç kitabı bulunmaktaydı…
Ben ikinci kuşak bir kitap satıcısıyım, kitabevi sahibiyim – babamdan sonra tüm hayatım boyunca devam eden işimdi bu ve şimdi de kızlarım yani ailemizden üçüncü kuşak da kitabevi sahibi olarak kitap satmaya devam ediyorlar.
Ben ve iki erkek kardeşim, Leymosun’da aile işimizi canlandırmayı başardık ve kitap satma geleneğini devam ettirdik ve umarız ki torunlarımız da Pavlos Kiriaku’nun bize bırakmış olduğu mirastan esinlenerek bunu devam ettirirler.
Doğduğumuz şehir olan Mağusa’ya (Maraş’a) dönmek için dua ediyoruz ve bunu arzuluyoruz, “bir piknik” için “fatihler” olarak değil, soyulmuş evlerin ve mağazaların önünde fotoğraf çeken turistler olarak da değil, kendi kentimizin yasal sakinleri olarak geri dönmek istiyoruz kentimize…
Ben 73 yaşındayım ve son 46 yıldan bu yana kendi doğmuş olduğum yerde yaşamak gibi temel bir insan hakkımdan mahrum edilmiş durumdayım…
Kiriakos P. Kiriaku – Mali Direktör
K.P.Kiriaku (Kitap ve Kırtasiye) Ltd.
P.O. Box 50159
3601 – Leymosun-Kıbrıs.”
Bay Kiriakos Kiriaku, babası Pavlos Kiriaku ve kitabevi çalışanlarıyla birlikte 1974 öncesi Maraş'taki kendi kitabevlerinde
Maraş'taki Pavlos Kiriaku Kitabevi bir zamanlar işte böyleydi...
Pavlos Kiriaku kitabevinin bugünkü hali
DEVAM EDECEK