Marmara Pet Shop sahibi, genç iş insanı Hasan Karacalı: “KKTC’de olan tek sistem torpile dayalı bir sistemdir”
Ülkemizde iş hayatına atılarak yatırım yapan genç girişimciler, YENİDÜZEN’deki ‘Genç Girişimciler’ yazı dizisine yaşadıklarını, düşüncelerini ve hedeflerini anlatıyor
Lefkoşa Marmara bölgesinde ‘Marmara Pet Shop’ isimli işyerinin sahibi, genç iş insanı Hasan Karacalı, hayatta her şeyin bir sisteme dayalı olması gerektiğine vurgu yaparak, “KKTC’de olan tek sistem torpile dayalı bir sistemdir. Güçlünün ilerlediği, standart bir vatandaşın da her zaman ezildiği bir memlekette yaşıyoruz” dedi.
KAPANAN İŞYERLERİ VE İŞSİZLİK… “Bu durumdan sadece benim değil, herkesin gözü korkar. Bir açıklanacağı olacağı zaman ‘aman kapanmayalım’ tedirginliği içerisindeyiz”
ÖZEL SEKTÖR… “Gençlere yönelik hibeler olsa, özel sektör çalışanları mağdur edilmese, maddi ve manevi anlamda gereken destekler yapılsa herkes niçin memur olmak istesin ki?”
GENÇLERE TAVSİYELER… “Hayatta zor olan şeyler zevk verir. Çünkü kolayı herkes elde eder. Yapacağınız girişim sizin hayatınıza göre, planlı ve programlı bir şekilde olmalı”
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Lefkoşa Marmara bölgesinde ‘Marmara Pet Shop’ isimli işyerinin sahibi, genç iş insanı Hasan Karacalı, son bir buçuk yıldaki görevde olan hükümetlerin yanlış kararlar aldığını söyleyerek, “ikinci kapanmanın sebebi hükümetin aldığı kararlardır” dedi.
Ülkemizde özel sektörün hiçbir zaman desteklenmediğine vurgu yapan Karacalı, özel sektörün durumunun kötü olmasından dolayı herkesin memur olmak istediğini söyledi.
12 yıl önce girişimcilik yapan ve bugün halen dükkanının başında olan iş sahibi Hasan Karacalı, şu an için geleceğe dair bir planlama yapılamadığını belirterek, “kapanmamak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.
Ülkemizde gençlere girişimciliğe yönelik bir yapının bulunmadığını da dile getiren Hasan Karacalı, “girişimcilikten soğutan bir yapı var” dedi, “Bizlere pandemi döneminde düşük faizli kredi alınabileceği söylendi. Yani borcu borçla kapatmamız söylendi. Borcu borçla kapatmak kadar kötü bir şey yok” şeklinde konuştu.
- Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
- Ben Hasan Karacalı, 12 yıldır Marmara Pet Shop’un işletmesini yapıyorum. 40 yaşındayım, evli ve iki çocuğum var. Standart bir hayata sahibim diyebilirim.
- Hayvancılık sektöründe hizmet veriyorsunuz. Bu sektörü tercih etmenizin sebebi nedir?
- Askerden yeni çıkmıştım ve köpeğim vardı, eşim de o zamanlar veteriner asistanıydı. İşin içindeydik aslında. Köpeğimizi gezdirirken onun ihtiyaçlarını gidermek adına böyle bir işe kalkıştık. İşin içinden geldiğimiz için biraz bilinçli girmeye çalıştık ama o zaman işin içine girmemizle büyük eksikliklerimizin olduğunu da gördük. Zaman içinde kendimizi geliştirdik. 12 yıldır piyasadayız, açık söylemek gerekirse ilgi de var.
- Genç yaşta atılım yaptınız ve iş kurdunuz. İşinizi kurarken zorlandığınız noktalar oldu mu?
- Tabii ki oldu, kendi imkanlarımla gidip kredi çektim. Çektiğim krediyle dükkanın tamamını dolduramadık. Avantajım vardı ki risk alacağım bir zamandı ve bu işe kalkıştım. Daha kazanmadan birçok vergi verdim. Çok zaman vazgeçip, kapatmayı düşündüm ama pes etmeyi seven bir insan olmadığım için devam ettim ve bugünlere geldik. Bir gerçek var ki zorluklarla karşılaşmayan kolayca bir yere gelemez, gelirsen de kolay bir şekilde gidersin.
- İş yaşamında geleceğe dair ne gibi hedefleriniz var?
- Evet, geleceğe dair hedeflerimiz var ama öyle bir döneme denk geldik ki, pandemi denen bir salgın çıktı. Elimizde olanı da bitirdi. Bu, tüm küçük esnaf için böyle. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki şu anda geleceğe dair bir planımız yok. Şu an borçlarımızı ödemeyi ve geçinmeyi düşünüyoruz. Kapanmamak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.
- Ülkemizde gençleri girişimciliğe teşvik edecek bir yapı var mı?
- Bence yoktur. Hatta girişimcilikten soğutan bir yapı var. Avrupa’da genç girişimci olduğun zaman geri alınmaksızın hibeler verilir. Bizde pandemi döneminde bile hibe yerine düşük faizli kredi olabileceği söylendi. Yani borcu borçla kapatmamız söylendi. Bu şekilde bir insan nasıl ilerler? Bu durum da ne gençler ilerleyebilir, ne de yıllardır iş sahibi olan tecrübeli insanlar… Borcu borçla kapatmak kadar kötü bir şey yok.
“Çok zorlu bir süreç yaşadık”
- Pandeminin sektörünüze ne gibi bir etkisi oldu?
- Herkesin gelirlerinde bir gerileme oldu. Memur ülkesiyiz ama herkesin de müşterisi hep memur kesim değil. Gelir seviyesi yavaşlayınca bizim de bazı ürünlerimizin satışları yavaşladı. Kapalı olduğumuz zamanlar da olduğu için kazancımız olmadı. O dönemde kalan borçlarımız, çeklerimiz, ödemelerimiz birikti. Çok zorlu bir süreç yaşadık.
- Özellikle son 1 yıl içerisinde birçok kişi işsiz kaldı, birçok iş yeri de kapandı. Genç bir girişimci olarak bu durum sizi korkutuyor mu?
- Bu durumdan sadece benim değil, herkesin gözü korkar. Bir açıklanacağı olacağı zaman “aman kapanmayalım” gibi tedirginliği içerisindeyiz. Çünkü esnafın günü paradır. Bu kez de gelir seviyesi düşer, gelir seviyesi düşünce psikolojik olarak etkilenirsin ve ailevi sorunlar başlar. Bu, sadece benim için değil, herkes için geçerlidir.
“İkinci kapanmanın sebebi hükümetin aldığı kararlardır”
- Bu süreçte hükümetin aldığı önlemler yeterli midir? Ne yapılmalıydı?
- Bence iyice dibe vurmamak gerekir ama çok yanlış kararlar alındı. Bence sektörlerin ikinci kapanmasının sebebi hükümetin aldığı kararlardır. Yurt dışından tabii ki insan gelsin, turizm sektörü çalışsın ama kontrolsüz şekilde girişlere izin verdik. Böylelikle vaka sayısı bir an da yukarıya çıktı ve virüs toplumun içine yayıldı. Bu, bence ciddiyetsizlik ve denetimsizlikten oluşuyor. Ülkemizin buna alışmadığı bir şey bu ama daha disiplinli, kontrollü, denetimli yaparlarsa bu dönemi daha rahat geçirebiliriz, çünkü bir ada ülkesiyiz.
“Güçlünün ilerlediği, standart bir vatandaşın da her zaman ezildiği bir memlekette yaşıyoruz”
- Ülkemizde bir sistemsizlik söz konusu… Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Sistemsizlik en kötü şeydir. Sadece ülke yönetiminde değil, bu bireysel yaşamda da böyle. İnsan ailesini bile sistemli bir şekilde kurar. Hayatta her şey sistemdir. KKTC’de olan tek sistem torpile dayalı bir sistemdir. Güçlünün ilerlediği, standart bir vatandaşın da her zaman ezildiği bir memlekette yaşıyoruz. Bizim ülkemizde her şey sistemsizliğe bağlı…
- Özel sektör hakkında ne söylemek istersiniz?
- Özel sektörün durumu belli. Pandemi öncesinde de sıkıntıları vardı ama sesini duyan yoktu. Özel sektörün durumu çok kötü. Bununla ilgili hiçbir çalışma yok. Herkes haklı olarak memur olmak istiyor. Çünkü memur olunca sıkıntı pek fazla sıkıntı yaşamaz. Ama özellikle gençlere yönelik hibeler olsa, özel sektör çalışanları mağdur edilmese, maddi ve manevi anlamda gereken destekler yapılsa herkes niçin memur olmak istesin ki?
- Sizin gibi genç yaşta girişimci olmak isteyen arkadaşlarınıza ne gibi tavsiyelerde bulunabilir siniz?
- Şunu söylemeliyim ki, bir arkadaşı herhangi bir işi yapar, o da o işi yapacak yaklaşımına kesinlikle girilmemesi lazım. Çünkü aynı işi herkes yapamaz. Bu Kıbrıs’ta çok vardır. Benim bazı arkadaşlarım benim yaptığım işi yapmaya başladı ama başarılı olamadılar çünkü bu iş de diğer her iş gibi zor. Herkes karakterine göre iş yapmalı. “Ben ne iş yapabilirim, karakterime hangi iş uygun, bu işte hangi konularda iyiyim veya değilim” diyerek bir çalışmanın yapılması ve ona göre bir atılım yapılması lazım. Bir de yeniliklere açık olmalarını da tavsiye edebilirim.
“Yapılacak girişim planlı ve programlı bir şekilde olmalı”
- Son olarak ne söylemek istersiniz?
- Girişimci olmak zor ama güzel bir şeydir. Hayatta zor olan şeyler zevk verir. Çünkü kolayı herkes elde eder. Yapacağınız girişim sizin hayatınıza göre, planlı ve programlı bir şekilde olmalı.