Martaval okuyanlara!

A+A-

Nüfusun değiştirilmiş olması neden çok önemlidir?

Hangi nüfus?

Tabii ki “Kıbrıslı Türk nüfusu!”...

-*-*-

Bakın bir şey anlatayım...

Fransa’nın Güney Kıbrıs'taki Büyükelçisi Clélia Chevrier Kolačko, Kıbrıs Haber Ajansı'na (KİPE) demeç verdi…

-*-*-

Fransız askerleri Güney’de konuşlanmış durumda…

-*-*-

Habere göre göre Kolačko, "Doğu Akdeniz’de daimi faaliyetlerde bulunan Fransız askeri varlığı, Fransız Silahlı Kuvvetleri’nin güçlü bir dostu ve ortağı olan Güney Kıbrıs olmadan mümkün olamazdı" diyor…

-*-*-

Kolačko, Güney Kıbrıs’ın savunma alanında, Fransa’nın esas stratejik ortağı olduğunu ifade ediyor…

-*-*-

Kolačko, Güney Kıbrıs’ın silahlı kuvvetleriyle tatbikatlar yaptıklarını, teçhizatların çalışılabilirliği üzerinde çalıştıklarını ayrıca AB savunma politikalarında Güney Kıbrıs ordusuyla yakın iş birliği içinde olduklarını da söylüyor…

-*-*-

Ve tabii ki konu Kıbrıs sorununun çözümüne geliyor…

Fransız Büyükelçi, Fransa adına konuşuyor…

Çözüm mü?

BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi 5 ülkeden biri olan Fransa, Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda, siyasi eşitlik ilkesine göre kararların alınacağı, adil, yaşayabilir ve kalıcı bir çözümden yana olduklarını ifade ediyor…

Bunu biliyorduk!

-*-*-

Kolačko bu parametreler dışındaki formüllerin de gerçekçi olmadığını vurguluyor…

Bunu da biliyorduk!

-*-*-

Kolačko, Fransa’nın iki kesimli iki bölgeli federal bir çözümün inşasına yardım etmeye hazır olduğunu belirtti.

Bu da bilinen bir şey!

-*-*-

Ama şuraya dikkatiniz çekmek istiyorum:

Kolačko diyor ki, “… BM Güvenlik Konseyi parametreleri dışındaki çözüm modelleri; Kıbrıslı Türkleri AB üyeliği kazanımlarından da mahrum bırakacak!”…

Peki, Kıbrıslı Türklerin AB üyeliği kazanımlarından mahrum olması kimin umurundadır?

-*-*-

Yaşar Güler’in veya Fahrettin Altun’un umurunda mı?

Hani son olarak ikisi açıklama yapmıştı ya!

-*-*-

Şöyle de sormak lazım; mesela Erhan Arıklı’nın umurunda mı?

Sanmıyorum!

-*-*-

Ünal Üstel ve Tahsin Ertuğruloğlu’nun umurunda mı?

Bilemem!

-*-*-

Peki Ersin Tatar?

O zaten benim gibi İngiliz!

“Üslere sığınır, oradan da memleketimize gideriz” diyecektim ama diyemiyorum!

-*-*-

Kıbrıs sorunu çözülmelidir…

Ve Kıbrıs sorunu, Kıbrıs Türk toplumu ile Rum toplumunun çıkarları doğrultusunda; elbette Türkiye’nin de garantör olarak onayıyla çözüme ulaşılmalıdır…

-*-*-

Ancak buradaki en can alıcı konu; “yok olma, tükenme, var olan haklarını kaybetme riski olan tek toplum Kıbrıslı Türklerdir…

-*-*-

Birileri bizi seviyor ve gelecekte de var olmamızı düşünüyorsa; martaval okumasın!

2025 çok güzel olacak!

Yeni yıla iki hafta kaldı...

Bütçe 18 milyar TL açık!

-*-*-

Yani cep delik!

Cepken delik!

-*-*-

Gazeteler, 2025’te tüm vergilerin inanılmaz artışından – artacağından söz ediyor!

Ödeyemeyeceyik!

-*-*-

Güney’e geçebilen, bir çok ürünü çok daha ucuza alabiliyor da Güney’e geçemeyenler ne yapsın?

Satın alamayacayık!

-*-*-

Sahi, kimler geçebiliyor?

-*-*-

Kaç kişi kaldık?

Neyi, nasıl hesaplayacayık?

-*-*-

Hamasetle karın doyar mı?

Daymaz!

Doyuracayık!

Hamasi gaza devam, anlayacağınız!

-*-*-

Televizyon programında domuz eti yemekten bahsettim, çok kızanlar oldu!

Hepsi baş Müslüman!

Haram mı helal mi?

-*-*-

E be canım, kul hakkı yiyen domuzlara ses etmiyorsunuz da, domuz eti yiyen kullarla mı derdiniz?

-*-*-

Allah mı?

Alın size din dersi: Allah bağışlayandır!

Unutmayın domuz eti yiyeni affeder!

Bağışlar!

-*-*-

Da kul hakkı yiyeni, sanmıyorum!

Bağışlamaz!

-*-*-

Yoksa Allah da mı kul hakkı yemeyi alışkanlık haline getirmiş sahtekarlardan yanadır?

“Mümkün değil” diyelim!

2025’te kul hakkı yiyenleri yakması ricası veya duasıyla yazıyı bitirelim!

-*-*-

2025 çok güzel olacak!

Doğrudur!

Hava bedava, güneş bedava, bol bol da minare maşallah, gölgesi bedava!

Daha ne isterik ki!

Biz yokuz ki!

Garantör İngiltere’nin Başbakanı Sir Keir Starmer Kıbrıs’a geldi, bizimle ilgilenmedi!

-*-*-

Starmer’in tavrını ya da İngiltere ile birlikte tüm Dünya’da aynı olan tutumu eleştirmek yerine; “biz bu maçı kaybettik” gerçeğini düşünmemiz gerektiği inancındayım!

-*-*-

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Fon der Leyen, Ankara’ya gidecek…

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek…

-*-*-

Leyen, Ankara’ya gitmeden önce ne yaptı?

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in aradı!

“Alo, n’assın gardaş?” diye sormak için değil elbette!

-*-*-

Rum Sözcü Konstantinos Letimbiotis açıkladı…

Leyen ve Rum lider, bölgesel konular yanında, Kıbrıs meselesini de konuştu…

-*-*-

Tekrar ediyorum, Leyen’in talebiyle gerçekleşen telefon görüşmesinde Kıbrıs sorunundaki son gelişmeler ele alındı…

-*-*-

Hristodulidis, Leyen’e ne dedi?

Gayet açıktır ki, Türkiye-AB ilişkileri güçlendirilecekse, yani bu ilişkilerde ilerleme olacaksa; Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıs sorununda ilerleme talep edecek…

Bunu söylemiştir…

-*-*-

Peki biz?

Biz yokuz ki!