1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Masada yok Propagandada var
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Masada yok Propagandada var

A+A-

 

İnsan Cumhurbaşkanı’na güvenmek ister.
Güven duyduğu ‘cumhurun başkanını’ da her platformda savunmak, arkasında durmak ister.
“Başkan bunu-şunu söyledi, gözlemleri, bulguları bu çerçevede” gibi ağzından çıkan lafları alıp başka mecralara taşımak ister.
Ülkenin başına getirdiği kişinin politikalarının, o ülkenin insanlarının lehine olacağına inanarak içinin rahat olmasını, şimdi yapamazsa biraz daha, birkaç ay, birkaç yıl sonra yapabileceğini bilmek ister.
Ve tabii ki bu ‘yapabilirlik niyetinin’ olduğuna da inanmak ister.

***

Ama Derviş Eroğlu bu yukarıda saydığım özelliklerin hangisine uyar acaba?
Toplum lideri olarak oturduğu Saray’da en baştaki, belki de tek görevi olan Kıbrıs sorununu çözmek konusunda niyeti olduğuna bu toplumda kaç kişi inanır?
Güvenilir midir?
Ağzından çıkan laflar ‘doğru’ olarak alınıp bunun propagandası yapılabilir mi?
Ortaya koyduğu politikalar, söylemler bu toplumun yararına mıdır?

***

Ne yazık ki Kıbrıs sorununu çözmek gibi bir niyetinin olduğuna inanan iyi niyetli bir azınlık vardır belki ama diğer soruların yanıtı da hep ‘hayır’dır.
Dün Cenk Mutluyakalı yazdı;
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin diplomatik elemanları bazı gazetecilere bilgi aktardılar ve Eroğlu’nun bu tarafta köy köy gezip “Rumlar buraları, şuraları istiyor” demesini yalanlayan açıklamalar yaptılar.
“Eroğlu rüyamızda dahi görmediğimiz bir harita çizdi, çünkü masaya hiç harita gelmedi. Eroğlu sırf seçim kazanmak için Kıbrıslı Rumların da beklentilerini yükselten sinsi bir hareket ve kışkırtmacılık içinde” dediler.
Evet, bir Kıbrıslı Rum kaynak söylüyor bunları… “Cumhurbaşkanınıza inanmıyor da bir Ruma inanıyorsunuz” diyebilirsiniz. Başta da söylediğim gibi insan ülkenin başına getirdiği kişinin laflarını alıp taşımak, yaymak ister ama benim için bu geçerli değil. Büyük bir kitle için de aynı şey geçerli.

***

Şu da var ki müzakereler sürerken daha önceki konularda bir uzlaşı sağlanması mümkün olmamışken sona bırakılan toprak konusuna gelinmesi ve Rumların masada “şurayı da burayı da isteriz” gibi taleplerde bulunmaları mümkün görülmüyor.
Ancak şu da var ki Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı için adaylığına henüz karar vermediğini söylerken aslında halkın en hassas olduğu bir noktadan, vuracağı yeri iyi bildiğinden! toprak konusundan Cumhurbaşkanlığı adaylığı propagandasını kendine özgü üslubuyla başlatmış bile…

Bu yazı toplam 1801 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar