Masallar fos çıktı
Yıllardır bizlere anlatılan masallar Zürih’te fos çıktı. Demek ki bu güne kadar doğru dürüst bir adımın atılmasını, gerçeklerin ada dışına çıkmasını istememişler. Bizleri resmen açık hava hapisanesine kapatıp, “uyuşturucu” verircesine avutmuşlar. Lefkoşa’dan bağırın da korkmayın dediler. Böylece onlar “ganimeti” götürdü, Kıbrıs Türk toplumu da dışa açılmayı unuttu. Şimdi ayni zihniyetler koro halinde KOP’un şemsiyesi altına girmeyiz diye bağırmaya başladılar.
Dünya ve ülke gerçeklerini doğru okumak önemli. Böylece ulaşmak istediğimiz hedefe daha hızlı varabiliriz. O zaman şu konu çok iyi bilinmeli. KOP, Kıbrıs’ın yasal federasyonu. Bizler de bu federasyonun bir organı olacağız. Yani onlar bizim federasyonumuzu tanırken, bizler de onları tanıyacağız. Tıpkı, Türkiye Cumhuriyeti Futbol Federasyonu’nun KOP’u tanıdığı gibi. Her şeyden önce KOP ile KTFF arasında atılan imzalar da GEÇİCİ’dir. Yani olası Kıbrıs sorununun çözümünde bu iki organ yeniden şekillenecektir. Bu yüzden olaya bu pencereden bakıp mide bulandırmamalı.
Hasan Sertoğlu FIFA başkanına 1950’li yıllarında Kıbrıs’taki durumu anlattığında, Blatter hayretlerle dinlemiş ve sormuş. Doğru mu diye? EVET doğru. O zaman sevinelim mi? Ağlayalım mı?... Bence utanç verici bir durum... Demek ki, bu kadar yıldır kendi kendimizi kandırmaktan ve Kıbrıs’ın Kuzeyini “soymaktan” başka bir yapmamışız. Bırakın FIFA’ya, Türkiye Cumhuriyeti’ne bile doğruyu anlatmak istememişiz. Ama biz kendimizi hala daha Lefkoşa’nın merkezinden avazı çıktığı kadar bağırıp dünyayı yöneten ve dünyayı susturacağını sanan üst düzey bir topluluk sanıyoruz (ben değil tabi). Halbuki, koskoca okyanusta küçücük bir damla olduğumuzu unutuyoruz.
Yok efendim eşitlikmiş, yok efendim KOP’un altına girmezmişiz, yok efendim metine imza atmak hataymış. Yok efendim Hasan Sertoğlu derhal istifa etsinmiş gibi garip ve cılız demeçler çıkıyor. O zaman size sormazlar mı? Hasan Sertoğlu’nun hangi antlaşmaya imza atmasını beklerdiniz? Yoksa, KKTC olarak yurt dışına açılmayı mı hayal ettiniz?
Geçmiş haftalarda yazmıştım. Bu görüşme bir millattır diye. Öyle de oldu. Profesyönellerle çalışıldığında FIFA başkanına kadar uzanılacağını gördük. Doğru adamlarla, doğru adrese (niyet varsa) varmak demek ki bizim elimizde. İmzalanan metin, üstüne ısrarla vurgu yapıyorum GEÇİCİ bir antlaşmadır. Ama bu ülkede geçici antlaşmaya bile taamül yok. Ve hemen Hasan Sertoğlu’nu istifaya davet ediyorlar. Üstelik kim ediyor? Serdar Denktaş. Spordan zerre kadar anlamayan sözde spor bakanı. Serdar beye hatırlatma... Yaklaşık 4 ay önce MTG gençleri İzmir’de Büyük Şehir Belediyesi’nin düzenlediği turnuvada, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından engellemişti. Neden o zaman Sertoğlu’nu yetersizliğinden dolayı istifaya davet etmemiştiniz de şimdi davet ediyorsunuz. 4 ay önce TFF size mesaj vermemiş mi? Verilen mesaj işinize gelmediği için unutuldu mu? İsterseniz tekrar hatırlatayım. Hem de eksiksiz. “KKTC tanınmış bir ülke değil. Böylelikle UEFA’dan ceza almamız sözkonusu. Buralarda bir daha maç yapamazsınız”. Hala daha bu mesajı alamamışsanız şahsınıza söyleyecek birşeyim yok. Yok ama alıp da kendi ideolojiniz doğrultusunda bu ülke gençliğinin önüne takoz koycaksanız, o zaman da ben sizi İSTİFAYA davet ederim. Zaten o koltuklara yama olarak gelmemişsiniz, onurunuzla gidersiniz.
Bugün itibari ile Hasan Sertoğlu’nun göstereceği tavır önemli. Blatter bu ülkenin spordan sorumlu sözde bakanının ismini bilmezken, Sertoğlu’nun ismi FIFA merkezinde ezberlendi. Sertoğlu’nun atmış olduğu adımın sonucu üç aşağı beş yukarı sayın Eroğlu tarafından da, sayın Serdar tarafından da biliniyordu. Ama onlar kendilerini KURT siyasetçi görüyorlar ya. Son güne kadar beklediler ve koro halinde bağırmaya başladılar. Amaç şu anda sürdürülen Kıbrıs görüşmelerini tıkamak ve Türkiye’ye “aha KKTC yetkilileri KOP’la antlaşmak istemez” mesajını vermek. Ama bu kez YE-MEZ-LER.
Altını çizerek bir kez daha vurgulamak isterim. BU BİR GEÇİCİ ÇÖZÜMDÜR ve geçici çözümlerde kimse kimsenin altına girmediği gibi üstüne de çıkmaz.
O zaman şunu hatırlatmakta yarar var. “Kıbrıs Cumhuriyeti” pasportunu almak HAK. 2005’ten bugüne kadar “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” Kuzeye bir kereye mahsus verdiği dulluk, yetim ve diğer parar ki 11 milyon Euroyu aşıyor HAK. Yaklaşık 4000 kişiden fazla her ay emeklilik parası almak HAK. Güneyin tüm imkanlarını kullanmak HAK. Ama gençlerin futbol oynamaması YASAK.
Bu ülkede siyasi antlaşma olsun veya olmasın. Futbol anlamında dünyaya açılabilmek için ille de KOP kullanılacaktır. Siyasetçiler, siyaseti yüzlerine gözlerine bulaştırdığı gibi, lütfen futbolun içine de etmesinler. Kıbrıs Türk gençliğinin önüne takoz koymasınlar. Zaten bu kez gençlik buna asla izin vermez. Tekrarlamakta yarar var. Bu bir GEÇİCİ çözümdür ve günün sonunda Kıbrıs Türk gençliği kazançlı çıkar. Aksini düşünen varsa ispatlamalı.
NOT: KTFF ve Türkiye Futbol Federasyonu FIFA önünde bu metnin aynisini imzalamış olsa, acıba buradaki kafatasçılar ne diyecekti çok merak ediyorum