Masaya YATMIŞKEN
Taksiciler yolları kapattı, Ercan’ı kilitledi.
Meclis’in kilidi açıldı böylece!
Çok yakında çiftçiler yürüyecek, bayraklar çıkacak sandıktan.
Önce “vatan millet” flamaları açılacak, sonra “parti...”
Ve marşlar çalınacak.
Böyle başlar buralarda güz dönemi.
Yaprağını döker ahali.
Narenciyeci girecek sıraya, patatesçi...
Derken kadro isteyen “geçici.”
Ve Meclis’in hemen karşısında ELÇİ!
Hükümet bağıracak: Bağla bizi!
“Gel annem” denecek...
Milliyet manşete çekecek: “KKTC’nin Türkiye’ye bağlanma isteği masaya yatırıldı.”
* * *
Taksiciler yerden göğe haklı.
Bu “dağıtım ve üleşme” düzeni, hiçbir planlama ve standart içermiyor çünkü...
İyi de şu anda eylem yapanların çoğu yine aynı yöntemlerle almadılar mı izinlerini?
Birilerini koyarak araya, parti rozetine yatırımla, hatırla, gönülle, ahbaplıkla!
Böyle yürüyor işler.
Ve bu düzen böyle yürüdüğü sürece, gün gele herkesi üzer.
* * *
Peki ne olacak Türkiye’ye bağlanınca!
Ankara’ya mı taşınacak taksiler...
Çiftçiler nereye yürüyecek sahi?
“T” izinleri için AkSaray’a mı gidilecek?
Müteahhit kimin peşine düşecek?
ELÇİ’nin yerini VALİ mi alacak böylece...
* * *
Gördünüz mü EURO nasıl başladı güne.
Doların ve sterlinin ateşini ölçtünüz mü?
İçişleri Bakanımız Türkiye’de görevde olsa bu krize karşı kapıları biraz daha açardı!
Dışişleri Bakanımız “vurur” kaçardı!
Oysa şimdi dörde çarpıyoruz hayatı.
TL’den bitap düşmüş bir halde, “cüzdan”dan vuruluyoruz ha bire...
* * *
“Bakarız” dedi Bakan.
- “Tartışırız... Karar veririz...”
Nihayetinde Kıbrıs’tan da sorumlu!
Birkaç bakan arkadaş buluşacaklar...
Elbette Reis’e danışacaklar...
- “Ne yapalım bu Kıbrıs’ı.”
- “Bağlayalım gitsin...”
- “Tahsin bey de çok ısrarlı...
- “Hatırı kalır...”
* * *
Vaziyet bu sonuçta...
Masaya da yatırıldık ya...
Elimizden ne gelir...
Soyunup da beklemek dışında (!)