Meclis Başkanı Seçimi, CTP ve CTP Karşıtları…
Meclis Başkanı seçimi uzun uzadıya gitti, defalarca oylama turları yapıldı, UBP dört defa aday çıkardı, yasalara aykırı bir sonuca illaki de “Yasaldır” deyip ısrar edildi; o yasal olarak seçilmemiş kişi meclis başkanı imiş gibi havalara büründü, yasal geçerliliği olmayan icraatlar da yaptı.
Bütün bu süreçte CTP demokrasi adına, yasaların uygulanması için meclis içinde mücadele verdi… Sonunda CTP’nin mücadelesi galip geldi, CTP’nin gösterdiği yola girildi; yasal olarak seçilmeyen kişi görevden öyle veya böyle bir gerekçe ile ayrıldı. UBP aynı kişiyi yeniden aday gösterdi, yasalara uygun olarak seçildi… Devamında da meclis başkan yardımcısı ve divan heyeti seçildi… Haftalarca süren bu seçimi Bertan Zaroğlu bir TV programında bir ağa ile işçisinin ‘Biz bu dışkıyı niye yedik” fıkrasıyla en güzel ve en anlaşılır şekilde özetledi… Ancak, süreç içinde CTP’ye sağdan-soldan çok saldırı oldu; yurttaşın da kafası karıştı… CTP kurulduğu 1970 yılından beri yılmadan, yıkılmadan, yalpalamadan verdiği demokrasi mücadelesine yeni bir başarı hikayesi ekledi ve yasaları ihlal edenler, yani demokrasiyi keyfiyet rejimine dönüştürmek isteyenler kaybetti… Tuhaftır ki CTP’ye saldıranlar, eleştirenler arasında demokrasi hassasiyeti olanlar da vardı?!
Sürecin kazananı CTP marifetiyle demokrasi oldu da kaybedenler kim? Faiz Sucuoğlu, Zorlu Töre ve Ziya Öztürkler partili milletvekilleri tarafından gönüllü ve istekli desteği bulamadılar; karizma ve imajları çizildi… Kutlu Evren bir tur oylamada kaybedince adaylıktan çekildi; imaj çizildi, karizma fazla hasar görmedi denilebilir… UBP Başkanı ve Başbakan Üstel partisinin milletvekillerinin desteğine sahip değil; otoritesinin olmadığı belli oldu. Seçimi sonuçlandırmak için UBP’lilerin zapt-ı rapt altına alınması başarısı da TC CB Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a ait… Dolayısıyla Üstel’in Ankara hükümeti destekli görev yapabildiği de yeniden ispatlandı. Ve meclis başkanlık seçiminin en büyük kaybedeni de Üstel oldu.
Kaybedenler arasında başka kimler var?! CTP’nin meclisten çekilmesini isteyenler ve bu konuda ısrarla CTP’yi eleştirenler de itibar kaybında… CTP’nin mecliste kalarak demokrasi kavgası verebileceği ve sonuç alabileceği ispatlanmıştır. Ve CTP bu demokrasi kavgasını verirken kendilerini demokrasi havarisi olarak takdim eden birçok CTP karşıtı unsurlar, Bağımsızlık Yolu hariç, CTP’yi kıyasıya eleştirmişti. Meclis başkanlık seçiminde varılan sonuç bu kesimlerin de siyaseten yenilgisi oldu. Ve “CTP prim yapıyor” hissine kapılmış olmalılar ki “Ama Ziya Öztürklere CTP’lier de oy verdi” diye gerçek dışı söyleme sarıldılar… Rakamlar ortada ve kendinden izahlı olmasına rağmen bu söylemden CTP’yi yermeyi, kendilerini aklamayı murat ettiler zahir…
Bu da yetmedi, bu çevreler KKTC kuruluş yıldönümü kutlamaları için gelen TC CB Yardımcısı Yılmaz ile CTP Başkanı Erhürman’ın görüşme yaptığını söyleyerek, Erhürman’ın imajını çizmeye kalkıştılar… Erhürman kendisi gerekli yanıtı verdi. Bu türden eleştiri yapanların özgüven eksikliği vardır galiba; yani karşı görüşte olan biri ile görüşüldüğünde hemen onun safına geçiliyor sanıyorlar… Siyaset yapıyorsunuz, hep benzer siyasette olanlarla görüşmezsiniz; farklı ve karşıt siyasi görüş, duruş ve ideolojide olanlarla da görüşme yapmak, bir ülkeyi yönetmek iddiasının siyasi eylemidir. Kıbrıs sorunu çözüm sürecine garantörler olarak Türkiye, Yunanistan ve İngiltere de taraftır ve eğer CTP karşıtları Kıbrıs Türk liderliğine seçilmişse o görüşme masasına Türkiye de var diye oturmayacak mı?!
Kıbrıs Türk halkının bugününden ve geleceğinden sorumlu olan, sorumluluk almak iddiasında ve yarışında olan siyasiler bilmelidir ki, temsil ettikleri halkın hak ve çıkarlarını azamide koruyabilmek ve alabilmek için siyaset yapıyorlar, yaptıkları süreçlerde de benzer ve farklı düşünenlerle birlikte siyaset yapıyorlar ve başarı birilerine küserek, onları dışlayarak elde edilemez. Ve bugün olmadık şekilde ve içerikte CTP’ye saldırmak da gelecekte “Solun işbirliği” önerisi ile seçimlere girmenin zeminini ve haklılığını ortadan kaldırmaktadır. İlginç olan da, böyle bir işbirliği talebi genellikle CTP ile siyasi yakınlık duyan ama doğru olmayan çıkışlarla CTP’yi eleştirenler tarafından önerilmektedir. Bu son gelişmelere bakıldığında herhalde onlar CTP ile seçim işbirliği heveslisi olmayacak, olacaksa eğer, CTP de olumlu yaklaşmayacaktır; siyasette ileriye bakamayanlarla, gündelik siyaset yapanlarla seçim işbirliği zor zanaattır…
Meclis başkanı seçiminde yaşanan süreç UBP’nin iç kargaşasının eseri idi; sonuçları da ak koyun – kara koyunun ortaya çıkmasına yaradı…