Meclis Başkanlığı seçimini bile krize çeviren Hükümet’in, ülke sorunlarını çözme kabiliyeti yoktur
Ülkemizde dağ gibi sorunlar varken, Hükümet kılını kıpırdatmamaktadır. Önce UBP’ de yaşanan kurultay süreci, sonra Hükümet’in Meclis Başkanı seçimini krize çevirmesi, ülkeye büyük zaman kaybettirmektedir.
UBP, kendi gösterdiği adayları, parti içindeki dağınıklık ve kişisel çıkarlar yüzünden seçtiremiyor. 50 yıllık Meclis tarihinde böyle bir durum yaşandığını düşünmüyorum.
Hükümet’in 29 vekili olmasına rağmen, 11 günde yapılan 14 oturumda ve 4 kişiyi aday göstermesine rağmen, Meclis Başkanını bir türlü seçememesi büyük tepkilere yol açmıştır. Bu şekilde bir Hükümet yapısı ülkeyi nasıl yönetecek? Yönetemediği aşikardır.
Meclis Genel Kurulu’nda, geçtiğimiz Cuma günü yapılan seçimde aday olan Ziya Öztürkler, ilk 4 turda 26 oyu alamadı, 5.tur oylama sonucunda ise, Meclis Başkanı Zorlu Töre, 26 kabul, 23 ret oyu ile seçilmiştir diyerek, seçimin sonuçlandığını ilan etti.Bunun üzerine, CTP sonuca itiraz etti.
Son tur oylama sonucunda, 3 oyun geçersiz olduğunu vurgulayan Cumhuriyetçi Türk Partisi yetkilileri, Meclis Başkanlığı seçiminin tamamlanmadığını belirttiler.Bu bağlamda, Başbakan’ın da hukuk görüşü alacağı öğrenildi.
Meclis İç tüzüğüne göre, seçim için, Milletvekillerine, üzerinde birbirinden ayrılmış olarak “Kabul”, “Ret” ve “Çekimser” yazılı kelimeler ile, bu kelimeler altında boş kareler bulunan birleşik oy pusulası ile mühürlü birer zarf verilir.
Milletvekilleri, kapalı oy verme yerinde, “X” işareti taşıyan mührü birleşik oy pusulası içerisindeki karelerden birine vurmak suretiyle oyunu kullanmaktadır.
Meclis Başkanlığı seçiminin son oylamasında, Basına da yansıyan ve geçersiz olduğu düşünülen oy pusularından gördüğümüz üzere, karenin dışına çıkan veya iç tüzükte belirtilen şeklin dışında kullanılan oyların geçersiz olacağı Muhalefet ve birçok Hukukçu tarafından da ifade edilmektedir.
Oy pusulasında birden fazla mühür veya işaret varsa, oy veren kişi, bilerek bunu yapmış ve oyunu geçersiz kılmak istemiş olabilir.Bu durumda da, oyu geçersiz sayılmaktadır.
Muhalefet’ in de itiraz ettiği, tartışmalı seçim sonucunun, Meclis Divan kurulu kararı ile belirlenmesi gerekmektedir.Ancak, Pazartesi (Bugün) İsias davası için Meclis heyeti Adıyaman’da olacağı için, Meclis Başkanlığı seçimi haftaya ertelendi.
Öte yandan, aylardır, bütün bu yaşananlar, Hükümet’in ülkedeki sorunların çözümüne odaklanmasını engellemiştir. Halk, ülkedeki sorunların çözülmesini ve kaliteli hizmet almayı beklemektedir.
Yüksek enflasyon, pahalılık ve geçim derdi, halkı perişan etmiştir. Özellikle dar gelirliler geçinemediği için, kredi kartları vasıtasıyla borçlanarak, hayatını sürdürmektedir.
Mal ve hizmetlere devamlı zam yapılması, asgari ücreti ve diğer maaşları kısa sürede eritmekte ve satın alma gücü günden güne azalmaktadır. Hükümet‘in piyasa denetimlerinde yetersiz kalması da, pahalılığı tetiklemektedir.
Sosyal yardım ve engelli maaşları, asgari ücretin altında olduğu için, gıda harcamalarına bile yetmemektedir. Açlık sınırı, Eylül ayı sonu itibarıyla 27,144 TL dir.
KKTC Maliye Bakanlığı Ağustos sonu verilerine göre, son 5 yılda, ülkedeki fakirleşmeden dolayı, yoksul ve muhtaç maaşı alan kişi sayısı yaklaşık yüzde 20 artarak, 4,239 kişiye ulaştı.
Yanlış ekonomi politikaları ve tasarruf yapılmamasından dolayı, Ağustos sonu itibariyle, bütçe açığı 4 milyar 122 milyon TL'ye ulaştı.Yapılan devlet borçlanmaları, bütçe açıklarını daha da büyütecektir.
Narenciye Üreticileri ve sektörün tüm paydaşları çok zor bir sezon geçirmiştir. Bu kesimlerin kayıpları giderilmelidir.
Ülkemizin birçok bölgesinde, yaşanan elektrik kesintileri, vatandaş ve işletme sahiplerini isyan ettirmiştir.Elektrikte sorunlar çözülmeli, KIB-TEK, uzmanlar tarafından yönetilmelidir.
Birçok devlet okulunda, depreme dayanıklılığının tamamlanmaması sonucu konteyner sınıflarda eğitimin yapılacak olması, hem öğrenci velilerinin, hemde sendikaların tepkisini çekmektedir.
Et fiyatlarındaki artış nedeniyle, vatandaşların önemli bir kısmı et ihtiyacını daha ucuz olduğu için, Güney den karşılamaya devam ediyor.Üreticiler, desteklerin artırılmasını beklemektedir.
Devlet hastanelerinde sürekli yaşanan ilaç eksiklikleri, yollardaki alt yapı eksiklikleri nedeniyle ölümlü trafik kazalarının çoğalması, aklıma gelen ülkedeki diğer sorunların başlıcalarıdır.
Ülkemizde bu kadar sorun varken, Halkın esas gündemi, ne kurultay, ne de meclis başkanlığı seçimidir.Esas gündem, pahalılık, fakirleşme ve geçim derdidir.
Buna rağmen, Hükümet, hayatı ucuzlatmak için, gerekli tedbirleri almamakta, sorunları sadece seyretmektedir. Tüm sektörlerde sorunlar var. Fakat, bunlarla ilgilenecek yetkililer ortada yok. Halkın refahı ve kaliteli hizmet alması için, erken seçim olmazsa olmazdır.