Meclis'te SERT eleştiriler
CTP Milletvekili Özkan Yorgancıoğlu, yasa tasarısının geçirdiği aşamaları anlattı. Asım Akanoy "irade hiçleşecek" derken, Doğuş Derya "Asimilasyon istiyorlar" diye çıkıştı
TC Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Dışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması Yasa Tasarısı’nda Meclis’teki konuşmalar
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, “T.C Hükümeti ile K.K.T.C Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Dışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Antlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin(Onay)Yasa Tasarısını” görüşmeye devam ediyor.
Yorgancıoğlu: Oylamayalım
CTP Milletvekili Özkan Yorgancıoğlu, yasa tasarısının geçirdiği aşamaları anlattı.
CTP-DP döneminde söz konusu metnin imzalanmış şekilde önlerine geldiğini ve endişelerini paylaştıklarını söyleyen Yorgancıoğlu, o dönem bazı düzenlemeler yaptıklarını, daha sonra tasarıyı Meclis’ten geri çektiklerini kaydetti.
Yorgancıoğlu, TC’nin katkılarına ihtiyaç olduğunu ancak katkıların yapılış biçimlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Yorgancıoğlu, Anlaşmanın bugün tartışılması ancak oylanmaması ve ihtiyaçlara yönelik ek bir protokol hazırlanmasını önerdi. Bunun toplum yararına olacağını, aksi halde oylamanın gerginlik yaratacağını ifade eden Yorgancıoğlu, ek protokol yapılıp bu oylamanın yapılmasını önerdi.
Akansoy: İrade hiçleşecek
CTP Gazimağusa Milletvekili Asım Akansoy da, bugün anlaşma ile ilgili yapılan tartışmanın sıradan bir tartışma olmadığını ifade ederek, tartışmanın toplumun varlığı ile doğrudan bağlantılı olduğunu vurguladı.
Toplumun ileriye taşınması açısından önem taşıyan bu tartışmalar çerçevesinde Yorgancıoğlu’nun önerisinin dikkate alınmasını isteyen Akansoy, hükümetten böyle bir beklentisi olduğunu söyledi.
Akansoy, geçmiş dönemde su protokolü ile ilgili Meclis’te yapılan tartışmaları anımsatarak, nasıl o anlaşma adım adım uygulanıyorsa gençlik koordinasyon ofisinin de aynı durumda olduğuna, imzalanması durumunda anlaşmanın adım adım uygulanacağına işaret etti.
Anlaşmanın geri çekilerek ek protokolle yeniden Meclis’e getirilmesini isteyen Akansoy, bugün burada halkın egemenliğini de tartıştıklarını kaydetti. Akansoy, bu adımın iradeyi hiçleştirmeye yönelik olduğunu söyledi.
Ülkenin, demokrasinin, halkın ayaklar altına alınacağı uygulamalara girildiği sürece siyasete güvenin de azaldığını, halkın sandığa gitmediğini savunan Akansoy, “Bu yasa geçtikten sonra egemenlik kayıtsız şartsız halkın olmayacaktır” dedi.
Hükümeti eleştiren Akansoy, gençlik koordinasyon ofisi anlaşmasının içeriğine de değinerek, bu anlaşmanın imzalanması durumunda kararları alma yetkisinin devredileceğini, kültür alanında düzenlemelere gidileceğini, içeriğin sadece gençlik ve spor ile kısıtlı kalmayacağını anlattı.
Bu anlaşmanın 5 yılı kapsadığını, 6 ay içerisinde itiraz edilmesi durumunda feshedilebileceğini, ancak başlatılan projelerin devam edeceğini, hükümetin değişmesi durumunda da bu projenin veya anlaşmanın devam ettirilmek zorunda kalınacağını anlatan Akansoy, bu durumun kabul edilebilecek bir konu olmadığını söyledi.
Akansoy, TC Yardım Heyetinin de artık ülkede demokratik yapıya zarar verdiğini, her kesimin, kulüplerin muhtarlıkların aranıp ofise destek vermesi için kullanıldığını ifade ederek, bu anlaşmanın bir demokrasi yarası olduğunu savundu ve karşı olduklarını vurguladı.
Şahali: Güven vermiyor
CTP Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali de, hükümetin salonda olmadığını ileri sürüp hükümeti eleştirerek, konunun geçmişte gündemden düştüğünü ancak yeniden gündeme getirildiğini ifade etti. Şahali, ülkede son 10 yıldır gençlik ve spor bakanlığı kurulmadığını, ancak Türkiye’den bir bakanlığın koordinasyon ofisinin ülkede kurulmak istendiğini söyledi.
Türkiye’nin anlaşmalarının hep “işbirliği” anlaşması olarak imzalandığını ancak KKTC ile imzalanacak anlaşmanın koordinasyon ofisi anlaşması olduğunu ifade eden Şahali, su konusunda bu yıl içinde yaşananların çok öğretici ve tarih dersi niteliğinde olduğunu kaydetti, önüne gelen anlaşmayı imzalayan devletlerin geleceğini kuramayacağını dile getirdi.
Şahali, Türkiye’den gelen anlaşmaların müzakere edilmesinin ülkeye bir şey kaybettirmeyeceğini, aksine ülkeye çok şey kazandıracağını söyleyerek, su anlaşması, Ercan ihalesi gibi anlaşmaları örnek olarak gösterdi.
Türkiye’de yaşanan gelişmelerin ülkeyi de çok yakından ilgilendirdiğini, Türkiye’yi de en az Türkiyeliler kadar önemsediklerini ifade eden Şahali, Türkiye’de son dönemde kültür ve gençlik anlamında yaşanan gelişmeler ve değişimlerden duydukları rahatsızlıkları dile getirdi.
Şahali, bugün Meclis’te görüşülen anlaşmanın uzlaşılarak ve gerekli ek protokol yapılarak Meclis’ten geçirilmesinin daha doğru olacağını belirterek, bu anlaşmanın uygulayıcılarına güvenmediğini ifade etti ve eleştirilere kulak verilmesini, gerekli düzenlemelerin yapılmasını istedi.
Uluçay: Çıkmazlar büyüyecek
CTP Gazimağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay da, bu önemli anlaşmanın Meclis’ten oybirliği ile geçmesi temennisinde bulunarak, bunun için de anlaşmanın ülkeye ve yasalarına uygun bir şekle getirilmesinin esas olduğunu vurguladı.
Uluçay, teknik ve hukuki açıdan bazı sıkıntıları olan anlaşmanın değiştirilmesi için komite çalışmalarında da ortaya koyduğu önerileri burada da ortaya koymak istediğini ifade ederek, anlaşmanın hayat bulmasından sonra değil öncesinde olası sorunları ortadan kaldırmak istediklerini söyledi.
Daha yolun başındayken bu anlaşmanın geri çekilmesini ve yeniden ele alınıp ülke koşullarına uygun hale getirilmesinin daha doğru olacağını söyleyen Uluçay, sıkıntıların bugünden giderilmemesi durumunda ileride daha büyük sıkıntılar yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Ülkede TC Yardım Heyeti ile birlikte zaman içerisinde kurulan sistemin nasıl sıkıntılı olduğunu bu sıkıntıları yaşayanların yakından bildiğini ifade eden Uluçay, hükümetin bu sistemi ele alıp değiştirebileceğini, bu anlaşmayı da yeniden müzakere edebileceğini kaydetti.
“Anlaşma TBMM’den geçti” diye yeniden ele alınıp değerlendirilemeyeceği gibi bir konu olmadığını, bunun Türkiye’ye de anlatılıp yeniden ele alınabileceğini ifade eden Uluçay, bu anlaşmadan geri dönülebileceğini, bunun ne KKTC Meclisi ne de TBMM açısından sorun olacağına inanç belirtti.
Uluçay, ülke sporu, tesisleri, sahalarının geliştirilmesi için bütçeye ihtiyaç olduğunu, bu bütçenin her yıl da ülke bütçesi içerisine konduğunu ifade ederek, kimsenin bu yatırımların ülkeye gelmesinin önüne geçmediğini, karşı olmadığını kaydetti.
Mevcut sistemde zaten bunun hayata geçirilebileceğine işaret eden Uluçay, ülkede koordinasyon ofisinin açılmasının daha büyük sorunları, çıkmazları getireceğini savundu.
Derya: Asimilasyon istiyorsunuz
CTP Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya da, hükümeti oluşturan partilerin kendilerini “milliyetçi, egemenliğe sahip çıkan” olarak nitelediğini, ancak her hükümet dönemlerine “KKTC KKTC” dedikleri devletin içini boşalttığını savundu.
Bu partilerin her hükümete geldiğinde ülkenin kurumlarını “peşkeş” çektiğini, şimdi de gençlik ve spor alanı başta olmak üzere diğer ülke değerlerinin “asimile” edilmek istendiğini savunan Derya, bu anlaşma ile kimden ülkeyi düzenleme talebi istendiğini sordu.
Derya, Meclisin “noter” gibi görüldüğünü, ancak ülkede her kurumu ve alanı kalkındırabilecek gücün ve uzmanlığın olduğunu ifade ederek, koordinasyon ofisi açılmasını eleştirdi, anlaşmanın geçmesinin ardından “birkaç gün bağıracaklar sonra unutacaklar” diye düşünüldüğünü söyledi. Derya, ancak hükümetin eylem yapan, geleceğine sahip çıkan gençleri görmesini istedi.
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’nin tek tek muhtarları, kulüpleri arayarak ofise destek istediğini, gençler arasında ayrımcılık yaptığını ve yetkilerini aştığını iddia eden Derya, hükümetin de buna göz yumduğunu savundu.
Soyer: Para değil dostluk
CTP Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer de, bugün yapılan tartışmanın toplumda da yapıldığını, toplumda bir tepki oluştuğunu, toplumun geleceğine değerlerine sahip çıktığını ifade ederek, bu tartışmaların çok olumlu sağlıklı olduğunu söyledi.
Soyer, anlaşmanın iki ülke arasındaki dostluk ilişkisini geliştirmek için yapıldığını ancak içeriğinin böyle olup olmadığının tartışıldığını ifade ederek, örnek olarak “güzel, ciddi ve ihtiyaç olan” su projesi ile ilgili süren tartışmaları gösterdi.
“Dostluk ilişkisine” dayandırılarak getirilen koordinasyon ofisinin de dostluğu artırmak yerine zedelediğini savunan Soyer, bu anlaşmanın 5 yıllık olarak görüldüğünü, ancak sürekli olduğunu, çünkü içeriğine göre sürekliliği olduğunu söyledi.
Soyer, anlaşmanın onaylanmasının ardından değiştirilmesinin de çok zor olacağına işaret etti.
Anlaşmanın iki ülke sporcularının spor müsabakası yapması veya ülke sporcularının Türkiye’deki yarışmalara katılmasının önünü açmadığını, sadece Türkiye’nin spora mali katkı yapması için bu anlaşmanın ortaya çıktığını ifade eden Soyer, ülkede hiçbir alanda yatırım için gerekli araştırmaların yapılmadığını söyledi, örneğin üniversite, yurt gibi yatırımların neye göre izinlendirildiğini sordu.
Anlaşmanın ülkede birçok alanda sıkıntı yaratabileceğini dile getiren Soyer, Türkiye’nin de KKTC’nin manevi değerlerine hassas davranması gerektiğini, para ilişkisinden değil, dostluk ilişkisinden yürünmesi gerektiğini vurguladı.
Soyer, ofise neden diplomatik bir misyon yüklendiğini de sorarak, bu ofisin Türkiye ile ilişkilerde neyi getireceğini merak ettiğini belirtti, bu diplomatik misyonun büyükelçilik ve yardım heyeti ile ilişkisinin ne olacağını sordu.
Bu anlaşmaya yönelik eleştirilerin dikkate alınmasını ve bu yönde iktidarın bir erdem göstermesini isteyen Soyer, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilip güçlendirmesinin de bundan büyük yarar sağlayacağını söyledi.
Angolemli: Hata yapılıyor
TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli de, koordinasyon ofisi konusunda bir hata yapılmaya doğru gidildiğini, ancak bunun önüne geçilmesi için gençlerin sesini yükselttiğini ve bir mücadele ortaya koyduğunu dile getirdi.
Angolemli, devletin kurumlarını bir bir elden kaybettiklerini, devletin makamlarının da kaybedildiğini, suyun da artık elde olmadığını, elektrik, limanlar, telefonun sırada olduğunu, bugün gençlik ve sporun tartışıldığını ifade ederek, tüm bunların ardından Rumların Türkiye’yi muhatap almasını eleştirdiklerini söyledi ve “devlet nedir” diye sordu. Angolemli, “Yıllarca kendi kendimizi yönetmenin mücadelesini verdik. Eğer hedef başka bir şeyse ortaya konsun. Çünkü bizim yöneticilerimiz Türkiye yetkilileri ile masaya oturduğunda tartışmadan her şeye evet diyor” dedi.
CTP-DP hükümeti döneminde güdeme gelen anlaşmanın bugün CTP tarafından eleştirilmesini anlayamadığını belirten Angolemli, hükümetin bu anlaşmayı sırf bütçe düzeltmek için onaylamak istediğini savundu. Bu anlaşma ile devletin elinden gençlik ve spor bakanlığının kayıp gittiğini savunan Angolemli, anlaşmanın içeriğini okudu ve değerlendirmelerde bulundu, bu anlaşma ile devletin bu kurumunun da devredileceğini söyledi. Angolemli, bu anlaşma ile bütün yurtların da verileceğini, KKTC’nin ise proje sağlamak ve çalışmalara destek vermekten sorumlu olacağını ifade ederek, anlaşma ile ofise ve çalışanlarına birçok ayrıcalık tanındığını anlattı.