1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Meclisten içeri
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Meclisten içeri

A+A-

Bu bir “gelişmemiş demokrasi” sorunu mu bilemiyorum.
Çünkü şunu çok net görüyorum.
"İşte bizim adayımız" diyenlerin çoğunluğu dahi, elini kavrayarak göğe saldıkları insanın, aslında Kıbrıs sorununa ilgisi, bilgisi, derinliği, enerjisi, anlamında bu görev için uygun olmadığını düşünüyor.
“Oy vermek” için adayın kapasitesi ile seçileceği görevin örtüşüp örtüşmediğini umursamıyor bir çok insan…

*  *  *

Geçenlerde bir dostum dedi ki, “Dünyaya bak, hep de deli dedikleri seçiliyor…
Sözüm meclisten dışarı…

*  *  *

Kıbrıs gibi “düğümlü” bir coğrafyada gerçekten çok daha “yaratıcı” bir lidere ihtiyacımız var.
Bilgili, kültürlü, donanımlı olacak…
O da yetmez…
Yurtsever olacak aynı zamanda…
Kıbrıs’ı yurt bilecek önce…
Kendi memleketini sevecek.
Temiz olacak, iyi olacak, dürüst olacak ama yetmez…
Yürekli olacak yürekli…
Uzlaşmasını da bilecek…
Siyasi iradeyle, cesaretle, kararlılıkla yürümesini de…
Biliyorum bunların çoğu göreceli kavramlar ve “terazisi” de yok.

*  *  *

Benim çözemediğim şu…
“Bu sorumluluğu üstlenemez” dediği birisine insan niye oy verir?
“Hayatta bu görevi yapamaz” dediği birinin yanında nasıl durur, nasıl alkışlar?

*  *  *

Ahhhh!
“Bu görevi yapamaz” denen onca insan makam sahibi yapılmadı mı?
Çok!
Hem de ne çok…
“İyi insandır” diye…
“İyi partilidir” diye…
“Bizdendir” diye…
“Düzen bu” diye…
“Sırası gelmiş” diye…

*  *  *

Seçilenler böyle yönetiyor ya…
Seçenler de aynı formülü uyguluyor çoğu zaman…

*  *  *

Seçimlerin aslında “araç” olduğunu unutuyoruz bazen…
Bir “yurt” kurmak yerine hepimize, kimilerine “koltuk” kurmayı deniyoruz.
Ne koltuk, ne de o koltuklara kurulanlar “memleket” yerine geçiyor.

*  *  *

“İnadına” oy veriyoruz kimi zaman…
Kimi zaman “aşkına…”
En fazla da “çıkarına…”
“Yayaya şaşaşa” bir siyaset meydanı bu…
Sonrası mı?
Manzara ortada!

*  *  *

Sözüm meclisten içeri…

Bu yazı toplam 1802 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar