Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Genel Başkanı Tahir Gökçebel, yazılı açıklamasında, medyanın susturulmaya çalışıldığını, bunun son örneğinin de Kartal Harman ve Taner Ulutaş’ın ADA TV ile ilişkilerinin kesilmiş olduğunu belirtti.

Gökçebel’in açıklamasının tam etni şöyle;

         “Ülkemizdeki rejimin Polis Devleti, Dikta Rejimi olduğunun yavaş yavaş somut göstergelerini yaşamaktayız. Polis her alanda baskısını arttırmıştır, şiddet kullanmaya başlamış, ekmek, aş iktidarın silahı haline getirilmiştir. Eğitim demokratik, çağdaş olmaktan çıkarılmış, muhafazakarlaştırılmıştır. Hukukla hak arama, parası, dayısı olanın başvurabileceği bir duruma getirilmiştir. Meclis halkın onaylamadığı yasaları yapan, değiştiren,  hükümet ise tüzük, yasa, Anayasayı tanımayan duruma gelmiştir. Haklar bir bir ortadan kaldırılmaya başlanmıştır. Sendikalar susturulmaya veya yandaş hale getirilmeye uğraşılmaktadır.

         Demokrasinin 5. ayağı olduğu söylenen medya ya susturulmaya, ya da yandaş yapılmaya çalışılmaktadır. Medyanın büyük bir çoğunluğu erk, iktidar yanında yer almakta, gerçek gündemlerin, yolsuzlukların, rüşvetin, hukuk dışı uygulamaların deşifre edilmesini sürekli atlamakta, görmezlikten gelmektedir. Bazı cesaretli medya ve kişilerin ise gelir kaynakları kesilmekte, tehdit edilmekte, silahla susturulmaya çalışılmakta veya Ada TV’de olduğu gibi işten atılmaktadır. Alınan talimat gereği doğruları söyleyen elemanlar giyotine yollanarak, zevahir kurtarılmaya çalışılmaktadır. Sn. Kartal Harman’ın Ada TV’deki programından kovulması, Sn. Taner Ulutaş’a şantaj yapılmasının nedeni bellidir. Haspolat Meslek Lisesi’nde ilahiyat alanının açılmasına karşı olmaları, taraf olmaları ve halka düşüncelerini cesurca aktarmaları birilerini rahatsız etmiştir. Bu baskıyı yapan Sn. Hükümet yetkilileri midir, Elçilik yetkilileri midir bilemiyoruz ama bunun faşizan bir baskı olduğunu, toplumdan gerçekleri saklama, toplumu susturma, itaat etmeye zorlama anlamı taşıdığını biliyoruz.

         Bu tür uygulamalar Hitler Almanya’sında da yaşanmıştı. Orda da devletin bir dini, milleti oluşturulmuş, binlerce Yahudi kesilmiş, toplum baskı, şantaj ve tehditle susturulmuş, demokrasi bitirilmişti. Tüm bunların sonucunda yaşanan felaketi hatırlatıyoruz. Akan onca kana rağmen tarihin akışının değiştirilemediğinin sonunda bu kişilerin de mutlaka hesap verdiğini anımsatıyoruz.

         Sn. Kartal Harman’ın yürekli, cesur, aydın duruşunu bir kez daha yürekten selamlıyoruz. Eşeği dövemeyip semerini dövmeye çalışanların tuttuğu yolun doğru olmadığını haykırıyoruz ve bu politikanın sahiplerini şiddetle kınıyoruz.”