1. YAZARLAR

  2. İbrahim Özejder

  3. Medya uyuşturucu kullanımını özendiriyor mu?
İbrahim Özejder

İbrahim Özejder

Medya uyuşturucu kullanımını özendiriyor mu?

A+A-

 

• YDÜ İletişim Fakültesi master öğrencisi Kerem Kadiroğulları’nın araştırması, uyuşturucu kullanımında medyanın sanılandan fazla bir rol oynadığını ortaya koyuyor

• ‘Uyuşturucu ile Mücadele Konusunda Medya Mutabakatı’nın imzalanması olumlu bir adım

‘Uyuşturucu ile Mücadele Konusunda Medya Mutabakatı imzalandı’…
30 Ocak 2015 tarihli Yenidüzen gazetesinde yer alan haber, şimdiye kadar uyuşturucu  sorunu konusunda atılan en olumlu adımlardan birini duyurdu.
Başbakanlık Uyşturucu ile Mücadele Komisyonu ile medya örgütleri arasında imzalanan Mutabakatta kısaca, uyuşturucu ile ilgili haberlerin, kişilik haklarına saldırı oluşturmayacak ve uyuşturucu kullanımı teşvik etmeyecek şekilde verilmesi tavsiye ediliyor.

Demek ki teşvik ediyor
Mutabakatın verdiği mesaj açık: Medya uyuşturucu kullanımını teşvik ediyor. Bu (sadece haberlerle sınırlı olsa da) son derece değerli bir saptama. Gazetelerimiz her gün uyuşturucu kullanan ve satan haberleriyle dolup taşıyor. Bol fotoğraflı bu haberlerin medya etik ilkelerine ne kadar uyduğu bir yana, uyuşturucu kullanımını nasıl etkilediği de önemli bir sorundur.
Konu Kuzey Kıbrıs’ta yeterince incelenmiş değil; ancak başka ülkelerde yapılan araştırmalar, abartılı, ayrıntılı, bol fotoğraflı uyuşturucu haberlerinin, uyuşturucuyu normalleştirdiğini ve kullanımını özendirdiğini ortaya koyuyor. Umarız imzalanan mutabakat, uyuşturucu haberlerinin tartışılmasını sağlar ve uygulamaya da yansıyacak olumlu sonuçlar doğurur.

Sorun Toplumsaldır
Okur temsilcisi sayfasındaki bir yazımızda, ‘uyuşturucu ile mücadele protokol haberciliğine kurban gitmesin’ diye uyarı yaparken, ayni zamanda konunun polisiye boyutundan çok, toplumsal boyutunun daha önemli olduğunu vurgulamıştık.
Bir başka deyişle, ülkemizde çocukları ve gençleri uyuşturucu batağına çeken çok sayıda faktör bulunuyor: Darmadağın aile ilişkileri, dibe vuran eğitim sistemi, barlar ile araba kulanımı arasında sıkışan sosyal hayat ve tabii ki Medya.
Bahsedilen faktörler gençleri sadece uyuşturucuya yöneltmez; onların sosyalleşme süreçlerini de bozar, özgüvenlerinin, özdisiplinlerinin ve üretici - yaratıcı becerilerinin gelişmesini de engeller.

Medya uyku saatinden fazla süre
Sadece medyayı ele alırsak, gün içinde uyku saatinden daha uzun bir süreyi internet, tv, akıllı telefonlar v.s. ile geçiren bir gencin, bundan etkilenmeyeceğini düşünmek mümkün değil. Öncelikle bu araçlara bağımlılığın, öteki bağımlılıkların yolunu açtığını bilmemiz gerekir. Bu arada insani ilişkilerde yarattığı boşluk, tabii ki kişiyi bunalıma yönlendirir, kaçış eğilimlerini kışkırtır ve rahatlatıcı yöntemleri cazip kılar.
Bunlar sadece medyanın varlığından kaynaklanan sorunlar. Bir de medya içerikleri var ki, çok izlenen medya içeriklerinin içki, sigara ve uyuşturucu ‘teşviki’ ile dolu olduğunu görüyoruz.

UYUŞTURUCU SEKTÖRÜ FİLM FİNANSE EDERSE

Medya uyuşturucu ilişkisi öğrenci araştırmalarının da konusu oluyor. Bunlardan birinden, YDÜ İletişim Fakültesi master öğrencisi Kerem Kadiroğulları’nın araştırmasından bahsetmek istiyorum. Kerem Kadiroğulları, ‘Uyuşturucu ve Sigaranın Popüler Kültür Ürünlerinde Kullanımı ve Etkileri’ adını taşıyan araştırmasında daha çok sinema içeriklerini inceledi ve ilginç verilere ulaştı.
Kadiroğulları, popüler(çok izlenen) filmlerin, hatta çok masum görünenlerin bile çoğunun uyuşturucu kullanımını içerdiğini saptadı ve bunun bir tesadüf olamayacağı sonucuna vardı.
Kerem Kadiroğulları’nın değerli araştırmasında elde ettiği bulguların özeti şöyledir:
1. Finansörlük: Sigara ve alkol endüstrisi, film sektörüne akıl almaz paralar akıtıyor. Yasal olamamasına rağmen, uyuşturucu sektörlerinin bile dolaylı yöntemlerle sinemaya sponsorluk yaptığı tesbit edildi.
2. Açık-gizli reklamlar: Madde ve markaların filmler içinde açık veya gizli yöntemlerle tanıtımı yapılıyor.
3. Uyuşturucu zevke eşlik eder: Cinsellik ve başka zevk sahneleri filmlerde yaygın şekilde uyuşturucu ile birlikte işlenir. ‘Cinsellikten daha çok zevk almak için uyuşturucu kullan’ mesajı veriliyor.
4. Özgürlük gibi sunulur: Filmlerde uyuşturucu, sigara, alkol kullanımı, ‘özgürlük girişimi’ veya ‘özgürleşme’ temalarıyla içiçe geçiriliyor.
5. Uzun Sahneler: Uyuşturucu kullanımı ile ilgili sahneler gereğinden fazla uzun tutuluyor, ayrıntılı ve törensel bir hava yaratılıyor.
6. Sosyalleşme: Bazı filmlerde uyuşturucu kullanımı sosyalleşmenin aracı gibi sunuluyor.
7. Eleştiri yok: Uyuşturucu kullanımı içeren filmlerin, aslında eleştirel bir rol oynadığı ve uyuşturucunun zararları, kullananların felakete sürüklendiği mesajını verdiği, bu nedenle de izleyenleri uyuştutucudan uzak tuttuğu iddia edilir. Finansman, içerik ve etkileri incelendiğinde bu iddianın bir efsaneden ibaret olduğu ortaya çıkıyor.

Ne yapmalı
Mevcut tablo karşısında ne yapılması gerektiği hem bu yazının konusu değil, hem de bir kaç cümle ile özetlemek doğru olmaz. Ama en azından şunu söyleyebiliriz:
Eğitim sistemi, anne baba-çocuk ilişkisi, gençlere sağlanan sosyal olanaklar ve medya ile ilişki biçimi ayni kaldığı sürece, uyuşturucu ile mücadelede yol almak mümkün değil.

Bu yazı toplam 4024 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar