1. YAZARLAR

  2. İbrahim Özejder

  3. Medyada Savaşı Müslüman Hristiyan Çatışması Diye Sunmak
İbrahim Özejder

İbrahim Özejder

Medyada Savaşı Müslüman Hristiyan Çatışması Diye Sunmak

A+A-

 

• Müslüman ülkelerdeki Hristiyan nüfus azalıyor, Hristiyan ülkelerdeki Müslüman nüfus artıyor

Tarihi dinler çatışmasıyla açıklamaya çalışan düşünceler hala etkin.  Sayısız medya içeriğinde bazen açık, fakat daha çok gizli mesajlarla, bütün çatışmaların kaynağının müslüman - hristiyan rekabeti olduğu vurgulanır.

İslam kaynaklı propagandaya göre Ortadoğu’daki kan gölü, haçlıların müslümanları yoketme planının tarihsel uzantısıdır.  Ayni şekilde Suriyeli mültecileri reddetmenin yolunu arayan Batılı siyasiler de “müslüman karşıtlığı”nı dervreye sokuyor. Bu propagandanın özellikle müslüman toplumlarda önemli bir destek bulduğu ve köktendinci şiddete ciddi insan malzemesi sağladığı gerçeği inkar edilemez.


Dini farklılıkların dünyanın her yerinde zaman zaman çatışmalara yolaçtığı doğru. Ancak bugün dünya siyasetine dinin yön verdiğini iddia etmek saflık veya art niyetle açıklanabilir. Küresel sermayenin, neo liberalizm şiarıyla din, dil, ırk, coğrafya ayırımı yapmadan, dünyada kar elde edeceği her şeye saldırdığını, gerektiğinde savaş çıkardığını, gerektiğinde barış yaptığını anlayabilmek için elimizde sayısız bilgi var. Bunlardan sadece birini, Ortadoğu’daki Hristiyan nüfusun değişimini incelersek, bölgedeki savaşın Müslümanları yok etmeyi amaçlayan bir Hristiyan oyunu olmadığını anlayabiliriz.

Ortadoğu’da Hristiyan nüfus azalıyor

Karmaşanın eksik olmadığı Irak’a baktığımızda 2003 yılında 1.5 milyon olan Hristiyan nüfus, katliam ve göçlerle bugün 300 bine geriledi. Suriye’de % 10 olan Hristiyanlar iç savaş başlayınca ükleyi ilk terkedenler oldu.  Lübnan’da hristiyanlar bir zamanlar nüfusun yarısından fazlasını oluşturur iken, bugün sayıları % 35’e geriledi. Osmanlı imparatorluğu’nda bugünkü Türkiye sınırları içinde 16.128.361 kişilik nüfusun, 2.738.361’i (%17)sadece Rum ve Ermenilerden oluşan hristiyanlardan oluşuyordu.(Vikipedi-TSK verileri) Türkiye bugün, Suudi Arabistan ve Arabistan’dan sonra dünyada en az Hristiyan nüfusa (100.000 civarı-%0.2) sahip 3. Ülkesi.

Batı’da Müslüman nüfus artıyor

Öte yandan Hristiyan Batı ülkelerindeki müslüman nüfus ise giderek artıyor. Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya gibi ülkelerdeki müslümanlar yaşadıkları ülkelerden kaçmak niyetinde de gözükmüyorlar. Tam tersine Ortadoğu’da savaştan kaçan müslümanlar en çok büyük hristiyan ülkelere gidiyor(veya gitmek istiyor)

Evet, Ortadoğu’daki savaş Hristiyanlar içinse, bu bölgedeki Hristiyan nüfus neden azalıyor? Neden katlediliyor, göç ettiriliyor, yoksullaştırılıyor bu insanlar? ABD ve Batılı devletler neden koruyamıyor bu insanları? Süper güçlerin Hristiyan yöneticileri, neden Irak’taki, Suriye’deki müslümanları koruyamıyorlar? Savaş’ta neden Hristiyanlarla değil de ülkelerine Ortaçağ karanlığını yaşatan, bağnaz Müslüman Suudi şeyhleriyle işbirliği yapıyorlar?

Barış gazeteciliği göreve

Hem olaylar, hem de rakamlar dünyayı dönüştürücü dinamiğin din çatışması olmadığını ortaya koyuyor. Din çatışmasına meşruiyet kazandırmaya çalışan sinsi bir medya dili var. Çatışma ve kanlı oyunların gerçek sebeplerini gizlemeye çalışan bu dil, bilinçli bir siyasetin ürünüdür.

Bu tuzağı da açığa çıkarmak, Barış gazeteciliğinin görevlerinden biridir.

 

-----------------------------------------------------------------

Bauman Sosyal Medya Kullanıcılarını Uyarıyor: Tuzak

Sosyal medyaya sayısız olumlu anlamlar yüklüyoruz; sansürü kırıyor, herkes sesini duyurabiliyor, çoksesliliği sağlıyor, sosyal ilişkiler kurduruyor, direniş örgütlüyor  v.s. Hatta ‘Arap Baharı’ başladığında Mısır’daki ayaklanma facebook devrimi diye adlandırılmıştı.

Sosyal medya hayatımızı gidererk daha fazla kuşatırken, ona yüklenen anlamların ne dereceye kadar doğru olduğu da tartışılıyor. Ünlü filozof Zygmunt Bauman’a göre sosyal medya bir tuzak.

İnsanların sosyal medya aracılığıyla yaptıkları, “klavye aktivizmi” denen protestolara karşı hep şüphecisiniz ve internetin bizi ucuz eğlenceyle aptallaştırdığını söylüyorsunuz. Sosyal ağların insanların yeni afyonu olduğunu söyleyebilir miyiz? sorusuna Bauman şu yanıtı veriyor:
“… Cemaat ile ağ arasındaki fark şu: sen bir cemaate aitsindir, ama ağ sana aittir. Dizginler elindeymiş gibi hissedersin. Dilersen arkadaş eklersin, dilersen silersin. İlişkin olan önemli insanların kontrolü senin elindedir. Sonuç olarak insanlar kendilerini biraz daha iyi hisseder, çünkü bireyci çağımızın büyük korkusu yalnızlık, terk edilmişliktir…

İnternet sosyal beceri kazandırmaz

Ancak internette arkadaş ekleyip çıkarmak o kadar kolaydır ki, insanlar sokağa çıktıklarında, işe gittiklerinde, mantıklı bir etkileşime girmeleri gereken çok sayıda insanı bir arada bulacakları herhangi bir yerde gerekli gerçek sosyal becerileri edinmeyi başaramazlar. Harika bir insan olan Papa Francis, seçildikten sonra ilk röportajını İtalyan gazeteci ve ateistliği kendinden menkul Eugenio Scalfari’ye verdi. Bu bir işaretti: Esas diyalog sizinle aynı şeylere inanan insanlarla konuşmak değildir. Sosyal medya bize diyalog kurmayı öğretmiyor, çünkü anlaşmazlıktan kaçınmak çok kolay. Ancak insanların çoğu sosyal medyayı bir araya gelmek veya ufuklarını genişletmek için değil, tam tersine, kendilerine kendi seslerinin yankıları olan sesleri duyacakları, kendi yüzlerinin yansıması olan yüzleri görecekleri bir konfor alanı yaratmak için kullanıyor. Sosyal medya çok kullanışlı ve keyifli bir tuzak.”

Kaynak: T24 (http://t24.com.tr/haber/bauman-sosyal-medya-cok-kullanisli-ve-keyifli-bir-tuzak,326167)

 

------------------------------------------------------------------------

Cem Karaca Hayranlarına Müjde

Cem Karaca hayranlarının nüfusa oranının en yüksek olduğu ülkenin Kuzey Kıbrıs olduğu söylenir. Bunu Cem Karaca’nın oğlu da bir konuşmasında teyit etmişti.

O zaman büyük sanatçının hayranlarına bu sayfalardan bir müjde vermek gerekir. Habere göre Cem Karaca’nın 43 yıl önce kaydedilen ve hiç yayınlanmayan bir kaydı, yakında albüm olarak piyasaya çıkacak.

Haberde,  kaydı 1973 yılında İzzet Öz’ün yaptığı ve Cem Karaca’nın Moğollarla birlikte katıldığı kaydın bugüne kadar yayınlanmadığı belirtiliyor.

Ayrıntılar linkte(http://www.radikal.com.tr/kultur/cem-karaca-ve-mogollardan-43-yil-sonra-yeni-album-1502455/)

Bu yazı toplam 3567 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar