Medyadaki pislikleri 'ayıklayacak' mıyız?
Medyamız gerçekten çok kirlendi.
Üzülerek görüyorum ki 'patronlaşan' medyamız giderek çirkinleşiyor.
Kulağımıza gelenleri yazabilsek, elimizde kanıt olsa yer yerinden oynayacak.
İsim isim, “gazeteci” maskeli şahıslar neler çeviriyor neler…
Kimi zaman bir yere atanabilme adına çirkefleşebiliyorlar.
Çoğu zaman da maddi kaygılarla birilerinin maşası olabiliyorlar.
Ve ne yazık ki bir çoğu da siyasiler tarafından korunuyorlar.
Geçmiş hükümet döneminde çok rastladık.
Köşesini satmış…
Parayla bir işadamına saldırmış.
Kendine kamudan kaynak çıkarmak için neler yapmış.
Özel bir üniversitede çocuklarını beleşe eğitim alabilmek için rakip üniversiteye günlerce saldırmış.
Ve daha neler neler…
***
Yine eski iktidar döneminde…
İktidar partisinin kuklası herifler nasıl sataştılar muhaliflere…
Ağza alınmayacak dilde kelimelerle…
Kimileri 'tamamen duygusal' kaygılarla internet siteleri de açtı bu adamların…
Şimdi bu siteler de kendi kişisel çıkarlarına göre yayın yapılarlar.
Etik mi?
Pehh, o da ne?
Birkaç tuşla sizi rezil ediyorlar, parayı basarsanız vezir!
Üzüntüm o ki, git gide de itibar görüyor bu yaratıklar.
Sivil toplumdan, siyasetçilerden vs…
Adamın bir köşesi, bir internet sitesi, ya da bir TV programı var diye yağlanıyor, ha bire…
O yağlandıkça, cepleri de ballanıyor, duyuyoruz, görüyoruz.
Habercilik kaygıları yok.
Gazeteciliği 'araç' olarak kullanıyorlar kendi cepleri uğruna…
Peki bu gidişe ne zaman dur diyeceğiz biz?
Ne zaman ki biz gerçek gazetecilerle bu çirkefleri bir birinden ayıracağız, ne zaman ki, bu güne kadar çevirdiği çeteleşmelerini ifşa edeceğiz ve ne zaman ki ötekileştireceğiz o zaman temizlenecek medyamız…
Pisliklere ilgi gösterdiğimiz sürece bu devran dönecek diye düşünüyorum.
Ta ki, biz tepki koyana kadar…
---------------------------------------
Dır dır
Çok gerginiz, çok…
Konuşurken, sohbet ederken, siyaseti masaya yatırırken…
Geriliyoruz…
Sakin sakin konuşamıyoruz.
İletişimlerimizde, diyaloglarımızda kavga ediyoruz.
Gerginliğimiz her yere yansımış.
Sokakta zabıta ile…
Evde eşimize…
Trafikte polisle…
TV izlerken, haberlerle…
Gazete okurken sayfalarla…
Bir sohbette bir birimizle didişiyoruz.
Hiçbir şeyden memnun değiliz.
Ancak memnun olmadıklarımızı değiştirmek için de hiçbir şey yapmıyoruz.
Sadece dır dır ediyoruz.
Her şeyi siyasetten, partilerden bekliyoruz.
Özür dilerim ama, evimizin önünü süpürecek takatimiz yok.