1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Medyaya aktarılan kaynak tartışıldı
Medyaya aktarılan kaynak tartışıldı

Medyaya aktarılan kaynak tartışıldı

 “Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı kaynaklarından medyaya aktarılan kaynak” Meclis’te konuşuldu, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, YENİDÜZEN Gazetesini gündeme getirdi.

A+A-

Ayşe GÜLER

 “Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı kaynaklarından medyaya aktarılan kaynak” Meclis’te konuşuldu,

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, YENİDÜZEN Gazetesini gündeme getirdi.

Arıklı, geçen hafta Maliye Bakanı’na ‘yandaş medya’ oluşturabilmek için medya organlarına ne kadar para aktardıklarını sorduğunu anımsattı.

Arıklı en kısa sürede bu sorusuna yanıt beklediğini kaydetti.

Medyanın sürekli siyasilere iş insanlarını eleştirdiğini dile getiren Arıklı, bazı kesim medyanın kendisinin kirli ilişkiler içinde olduğunu ifade etti.

 Kıbrıs Türk basının içinde bulunduğu sıkıntılara işaret eden Arıklı, yıllardır iktidara gelen her siyasi partinin kendine bağlı basın yayın organlarını dolaylı ya da direk olarak desteklediğini söyledi.

Ulusal yayın yapan televizyon kanallarının Türk-Sat’a ödemesi gereken tutarın devlet tarafından ödendiğini söyleyen Arıklı, devlet düşmanlığı yaptığını söylediği televizyon kanallarına da bu desteğin verildiğini kaydetti. Bu desteklerin yapılmasıyla ilgili kriterlerin örneğin çalıştırılması gereken personel sayısının belirlenmesi gerektiğini söyleyen Arıklı hangi medya kuruluşlarına destek verildiğini öğrenmek istedi.

Bunun üzerine yerinden söz alan DP Genel Başkanı Serdar Denktaş konuyla ilgili Bakanlar Kurulu’ndan geçen kararı aktardı.

Denktaş bu karar uyarınca 3 yıldan fazla yayında olan ve parti logosu taşımayan gazetelerin desteklendiğini anlattı.

“YENİDÜZEN, parti gazetesi”

Bunun üzerine Arıklı, YENİDÜZEN Gazetesi’nin ‘parti gazetesi’ olduğunu savundu, parti bunun sadece logo ile anlaşılamayacağını dile getirdi.

Denktaş ise YENİDÜZEN Gazetesi’nin CTP’ye destek verdiğini ancak gazetedeki kadronun Cenk Mutluyakalı sayesinde bunu aştığını ifade etti.

Usar da eleştirdi…

CTP Milletvekili Sıla Usar da yerinden söz alarak Arıklı’nın sözlerini eleştirdi.


Sucuoğlu: “İstihdam destekli refakatçi projesi için 698 bin 362 TL harcandı”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sucuoğlu Arıklı’nın bahsettiği medya kuruluşlarına yapılan desteğin yerli istihdamı destekleme tüzüğü üzerinden yapıldığını hatırlattı.

İstihdam Destek Merkezi ödemeleri konusunda verileri paylaşan Sucuğlu istihdam destekli refakatçi projesi için 698,362 TL harcandığını kaydetti.

İlgili projeyle ilgili Bakanlık kararını okuyan Sucuoğlu alınan kararla gelinen noktada refakatçilere hasta yakınlarının ödeme yaptığını kaydederek harcanan yaklaşık 700 bin TL’nin nereye harcandığını sordu.

İlgili dönemde Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı görevi yürüten TDP Milletvekili Zeki Çeler de ilgili tutarın eğitmenlere lokasyona eğitim alacakların yol harcırahına ve harçlığına harcandığını anlattı.

Sucuoğlu da başlanan noktaya gelindiğine göre bu paranın neden harcandığını sordu. Bunun üzerine Çeler bunun ilgili kişileri bu programa katılmaya teşvik etmek amacıyla yapıldığını anlattı.

Sucuoğlu daha sonra yerli istihdamı destekleme tüzüğü vasıtasıyla verilen destekleri sektör bazında açıkladı.

Hamzaoğulları:İskele Karpaz 3’e bölünerek, hizmet verilmeli”

 bölgeler olmak üzere 3’e bölünerek hizmet verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Genel Kurul’da daha sonra CTP İskele Milletvekili Biray Hamzaoğulları “İskele İlçesi ve Karpaz Bölgesi’nde Eğitimde Olması Gerekenler” başlıklı konuşma yaptı.

İskele Karpaz konusunda yapılması gerekenler konusunda her gelen hükümetle görüşmeler gerçekleştirdiğini söyleyen Hamzaoğulları, İskele Karpaz’a İskele Merkez-Orta Karpaz ve Ziyamet’ten yukarı olan bölgeler olmak üzere 3’e bölünerek hizmet verilmesi gerektiğini dile getirdi.

İskele Merkez’de Bekirpaşa Lisesi’ndeki öğrenci sayısının 900’ün üstünde olduğunu dile getiren Hamzaoğulları, ilgili binada 4 okulun tek çatı altında bulunduğunu kaydetti. Önceki hükümetin bu konuyla ilgili gerekli girişimleri yaptığını dile getiren Hamzaoğulları, kolej bölümünün başka bir binaya açılması konusundaki projenin hangi noktada olduğunu sordu.

İskele Merkez’de köylerde bulunan okullardan birinin özel eğitim okulu haline getirilmesi gerektiğini kaydeden Hamzaoğulları, orta Karpaz’da bulunan Mehmetçik Ortaokulu’nun altının “küçük krallıklar yüzünden boşaltıldığını” söyledi.

Hamzaoğulları, bu okulun liseye çevrilmesinde fayda olduğunu söyledi.

Kumyalı İlkokulu’nun tek başına kaldığını dile getiren Hamzaoğulları, İskele’de Sanayi içine bir okul yaparak, ortaokuldan sınav açılması kaydıyla bölgeden he teknik mühendisler çıkarılabileceğini dile getirdi. Hamzaoğulları Ziyamet Köyü’ndeki halı saha konusuna eğilmek gerektiğini dile getirdi.

 

Çavuşoğlu: “Merkezileşmeyen okulların verimliliği ölçülmeli”

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu, gelinen aşamada dünyada uygulanan iki model olduğunu söyledi. Ya her küçük yerleşim yerinde bir okulla ya da merkezi okullarla hareket edilebileceğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu uzun yıllar köy okullarında eğitimlerin sürdüğünü anımsattı.

Ardından merkezileşmeye gidildiğine işaret eden Çavuşoğlu, bu merkezileşmenin faydalı olduğunu söyledi.

Merkezileşmeyen okulların verimliliğinin ölçülmesi gerektiğini, merkezi okulların altyapı kapasitesinin de ölçülmesi gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, bu konuda yıllardır hem bir siyasetçi olarak hem devletin ekonomik yapısını düşünen biri olarak hem de bir eğitimci olarak çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

Tek okulda tek öğretmenle büyüyen biri olarak fırsat eşitliği adına tüm yerleşim yerleriyle bu konuyu ele alacaklarını, konuyu masaya yatıracaklarını anlattı.

Çavuşoğlu, merkezileşme konusunda hem duyarlılık hem de bu adımı atabilecek iradenin bulunduğunu söyledi, konuyu bilimsel olarak inceleyeceklerini dile getirdi.


Hasta refakatçi sistemi gündeme geldi:

İncirli: “Hasta ve hasta yakınları Türkçe bile bilmeyen kişilere mahkum kaldı”

Daha sonra CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli “Yataklı Tedavi Kurumları’nın Önemli İhtiyacı, Hasta Bakımı” konusunda güncel konuşma yaptı.

Ülkede yataklı tedavi kurumları altında çalışan hastanelere işaret eden İncirli yaklaşık 1500 yatakta hizmet alan hastalar bulunduğunu kaydetti. İncirli bunlar yanında engelli ve yaşlı yurttaşlar da bulunduğunun ancak bunu başka bir konuşmada ele alacağını söyledi. Yatan hastaların refakatçiye ihtiyaç duyduğunu dile getiren İncirli, mevzuat gereği hasta yanında olması gereken kişilerin bulunmadığını kaydetti.

Hal böyle olunca hastaların ve hasta yakınlarının Türkçe bile bilmeyebilen, bazen ciddi rakamlar isteyen ve işini doğru yapıp yapmadığı bilinmeyen kişilere mahkum kaldığını söyleyen İncirli, dörtlü koalisyon döneminde bu konuda adımlar atıldığını dile getirdi.

Yerli istihdamı destekleme tüzüğüne işaret eden İncirli bu tüzüğün amacının bugün başka konuşmalarda da ele alınan istihdam destekli refakatçi projesiyle uyumlu olduğunu anlattı. Bakan Sucuoğlu’nun dediği gibi başlanan noktaya dönülmediğini dile getiren İncirli refakatçi eğitimleri için gerekli altyapının hazırlanmış durumda olduğunu, gerekli ekipmanın alındığını ve bunların kullanılmaya devam edilebileceğini anlattı.

Bunun önemli bir proje olduğunu kaydeden İncirli bugüne kadarki eğitimlerde 80 kişinin eğitildiğine işaret etti.

Kıbrıs Türk halkının kendi hastasına kendi yakınlarına bakmak istediğini ama hem günün koşulları gereği bunun mümkün olmadığını hem de devletin bu kişilere bakma yükümlülüğü olduğunu söyledi.

İncirli ancak verilen bu emek heba edilirse başlanan noktaya dönülmüş olacağını vurguladı.

İncirli, Medya Destek Programı’nın 2017 yılında Bakanlar Kurulu’ndan geçtiğini, belirli kriterlere sahip olan yerel gazetelere destek sağlandığını belirtti.

Yerel gazetelerin rekabet konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını, gazetecilerin işsiz kaldığını vurgulayan İncirli, “Biz gazetecilerin işsiz kalmasını istemiyoruz. Basılı gazetelerin, internet gazeteleri baskıları altında kan kaybetmelerini istemiyoruz” dedi.

İncirli, YENİDÜZEN Gazetesi’ni okuyan her okuyucunun siyasi parti gazetesi olmadığını çok açık şekilde gördüğünü aktardı.

Pilli: “Uygulama yasal değil”

Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli, hasta refakatçilere yönelik uygulamanın yasal olmadığını, devamının mümkün kılınmadığını belirtti.

Pilli, yasal zemini olmamasından dolayı çeşitli sorunları da beraberinde getirdiğini kaydetti.

Hastaların mağdur olduğunu, hastanelerde çeşitli sorunlar yaşandığını ifade eden Pilli, hasta refakatçilerinin alacaklarının kaldığını dile geldi.

Pilli, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde görevli 20 refakatçiden yalnızca 2’sinin kaldığını söyledi.

“Düşünce doğru. Benim daha da güzel düşüncelerim var ama yasal mevzuata uymadan olmaz” diyen Pilli, alt yapı ve yasal mevzuatın yapılması gerektiğine işaret etti.

Pilli, ciddi emek harcanmasına rağmen sistemin oturtulmadığını, mevcut eski sistemin devam ettiği kaydetti.

Pilli, “Herkes konuşur. Konuşmak başkadır, yapmak başkadır” dedi.


Polis örgütü tartışıldı

Şahiner: “Polis örgütü hantal yapıya büründü”

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, Polis Genel Müdürlüğü’nün kamuoyu gündeminde yer aldığını kaydetti.

Şahiner, polis örgütünün insan hakları temelinde yasaları ve tüzükleri revize edilmesi gerektiğini ifade ederek, moral çöküntüsü olduğunu söyledi.

Siyasi kurumlarının da bu konudaki söylemlerine dikkat edilmesi gerektiğine değinen Şahiner, günün ihtiyaçlarına cevap veremediğini, hantal bir yapıya büründüğünü dile getirdi.

Şahiner, poliste son yıllarda farklı birimlerin de açıldığını ancak personel eksikliği yaşandığını kaydetti.

Polis bünyesinde yasama olarak bazı eksiklikler olduğuna değinen Şahiner, bu konudaki yasal düzenlemeye bakılması gerektiğini söyledi.

Şahiner, poliste 700’ün üzerinde personel açığı bulunduğunu, araç ve teçhizat yönünde de ciddi eksiklerinin bulunduğunu belirtti.


 

Deniz, plajlar konuşuldu…

Özdenefe: Denizlerin durumu nedir?

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, yaz aylarının gelmesi ile deniz ve plajların sıklıkla kullanılmaya başlandığını kaydetti.

Özdenefe, sosyal medyada balon balıklarının saldırısı ile ilgili yer alan haberlere değinerek,

Tarım Bakanlığı’nın belirli noktalarda halka ve balıkçılara daha sağlıklı ve doyurucu bilgi vermesi gerektiğine değindi.

Akdeniz’de balon balıklarının ciddi tehlike oluşturduğunu söyleyen Özdenefe, AB’nin balon balıklarının sayılarının azaltılması için çeşitli tüzükleri olduğundan bahsetti.

Özdenefe, Girne bölgesinde son yıllarda hem aslan hem de balon balıklarının arttığını, bu durumun dalgıçlar için ciddi tehlike oluşturduğunu kaydetti.

Mağusa açıklarında yakalanan iki köpek balığına da işaret eden Özdenefe, bunların tedirginlik yarattığını söyledi.

Özdenefe, bu dönemde orfoz balıklarının yakalanması, avlanmasının yasak olduğunu belirtti.

Özellikle Girne bölgesindeki denizlerin durumunu soran Özdenefe, Sağlık Eski Bakanı Filiz Besim tarafından geçtiğimiz yıl numune alınarak, test edildiğini, bilgilerin ne zaman yayınlanacağını belirtti.

Özdenefe, denizlerdeki kirlilik ile ilgili bakanlık sayfasında herhangi bir veriye rastlamadığını sözlerine ekledi.

Anayasanın 38. maddesi kapsamında, 100 metrelik kıyı şeride girmesinin kimse tarafından engellenemeyeceğini kaydeden Özdenefe, girişlerde ücret talep edilemeyeceğini belirtti.

Özdenefe, “ Bazı tesisler vardır yatırımlar yapılıyor. Ama bu hizmetlerden yararlanmayı tercih etmeyen bireylerin engellenme ile karşılaşmadan girebilir” dedi.

Pilli: “Denizlere yapılan denetimlerde, bir iki yerde sorun çıktı, tekrar numune alındı”

Sağlık Bakanı Ali Pilli, insan sağlığını ilgilendiren denetimlerin artırılacağını söyledi.

Pilli, özellikle Mayıs- Eylül arasında bu tip denetimlerin yapıldığını, bir hafta önce tüm deniz ve havuzların denetlenmesi için direktif verdiğini kaydederek, “Bir iki yerde bazı sorunlar çıktı. Tekrar numune alındı. Sonuçlar daha çıkmadı. Çıktıktan sonra açıklama yapacağım” dedi.

Gıda denetimlerinin de önemli olduğuna değinen Pilli, içme sularına yönelik denetim aralıklarının daraltılması gerektiğini söyledi.

Pilli, bu konudaki denetim sonuçlarının şeffaf şekilde yayınlanacağını da ifade etti.


Büyükoğlu: “Yenikent’teki Polis Karakolu bitti, acil girişim yapılmalı”

HP Milletvekili Hasan Büyükoğlu, Batı bölgesinde yaşayan insanların hayat pahalılığı, işsizlik, kamudaki hantal yapı gibi konularda şikayet ettiğini belirtti.

Büyükoğlu, kamu kurum ve dairelerinin daha iyi hizmet vermesi gerektiğini dile getirdi.

Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı Yenikent’teki Polis Karakolu ve Polis Okulu’nun her şeyinin tamamlandığını söyleyen Büyükoğlu, Başbakan’ın bu konuda acil bir girişim yapmasını istedi.

Büyükoğlu, bölgedeki gamini ocaklarının taşınması için çalışmaların devam ettiğini, yılsonu gibi tamamlanacağını öngördüğünü kaydetti.

 Güzelyurt hastanesi konusundaki kararlılığın devam etmesini de isteyen Büyükoğlu, narenciye sektöründeki sıkıntılara da değindi.

Pilli: “Güzelyurt Hastanesi rüyalarıma giriyor”

Sağlık Bakanı Ali Pilli, Güzelyurt Hastanesi ile ilgili bilgi verdi, “Güzelyurt Hastanesi rüyalarıma giriyor. Bölgede ciddi sıkıntılar var” dedi.

Göreve geldiği günden beridir bu konudaki sorunları aşmak için çalıştığını kaydeden Pilli, hastanenin yapısal sorunları olduğundan bahsetti.


İş yaşamı, Meclis’te tartışıldı.

 

Çeler: “Denetimler sürüyor mu?”

Çalışma Eski Bakanı, TDP Girne milletvekili Zeki Çeler, yabancı işçilerin çalışma koşullarından öte, denetimlerin devam edip etmediğini sorarak, Pazar günleri inşaat yasağının devam ediyor olmasına rağmen bazı işyerlerinin faaliyet gösterdiğini, bu durumun huzursuzluk yarattığını kaydetti.

“İş Hayatı ve Yabancı İşçiler” konusunu gündeme getiren Çeler, “Denetimlerde nerelerin Pazar günleri çalıştığı, kayıt dışı işçi denetimlerin açıklanmasını istiyorum” dedi.

“ Görevden gittiğimizde helva döküp, kına yakanlar var. Ersan bey döneminde kara listede olan, insan kaçakçılığı gibi icraatlarda bulunan, bu insanların kayıt dışı kalmasına neden olanlar var” diyen Çeler, yabancı uyruklu kişilerin part time iş bulunacağı, burs alınacağı iddia edilerek, Türkiye, İngiltere, Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı ile birlikte broşürler dağıtılarak ülkeye getirildiğini açıkladı.

Çeler, söz konusu kişilerin ülkeye geldiklerini hem AB ülkesi olan Kıbrıs’a geldiklerini zannettiklerini, burs alacaklarını sandıklarını söyleyerek, “Bu durum, hem sağlık hem insaniyet namına kötü bir reklam oluyor. Bunların önüne geçmek için hızlı davranılması gerekiyor” dedi.

Görevde oldukları dönemde özel sektörün de kontrol mekanizması altında olduğunu, şikayet ve dilekçelerin takip edilmesine özen gösterdiklerini söyleyen Çeler, bunun devam edip etmediğini sordu.

Çeler, ülkedeki sulhun giderek yok olduğunu belirterek, özellikle çalışma izni ile gelen yabancı ve TC uyruklu vatandaşların yasa ve kurallarını bilmeyerek, kültürel ve sosyolojik yapısını tam anlamıyla içselleştirmeden kurallara uymadığını belirtti.

Sucuoğlu: “Yabancı işçi konusundaki rant giderek artıyor”

Çalışma Bakanı Dr. Faiz Sucuoğlu, Çeler döneminde denetimlerle ilgili olan hassasiyetlerin bıraktığı yerden devam ettiğini ifade ederek, görevli kişilerin sahada olduğunu aktardı.

Sucuoğlu, inşaatlara ilgili zaman zaman ihbarlar geldiğini, bu konuda gerekenin yapıldığını kaydetti.

Yabancı işçi konusunda ciddi rantların giderek arttığını ifade eden Sucuoğlu, getirilen bazı işçilerin Kıbrıs’ın güneyine kaydırıldıkları yönde bazı ihbarlar geldiğini belirtti.

Sucuoğlu, özel sektörde çalışma konusunda bazı düzenleme ve katkılar olduğuna değinerek,  bunun yeterli olmadığını, artırılarak devam edeceğini ifade etti.

Sucuoğlu, “Denetimleri yasal çerçevede uygulama konusunda en ufak bir sapma söz konusu değil” dedi.


Şahali: “HP, bonkör bulduğu girişime neden sessiz kaldı?”

CTP Mağusa Milletvekili Erkut Şahali, 4’lü Koalisyon döneminde ‘hükümetin küçük ortağı’ Halkın Partisi’nin ülkeyi sarsan hayvancı eylemlerinde hükümetin yaptığı girişimi ‘bonkör’ bularak eleştirdiğini söyledi, “bu hükümet döneminde henüz bir gerilim yokken ilave 10 milyon TL açık yaratan karara neden sessiz kaldı?” diye sordu.

Şahali, ülkenin ekonomik açıdan bulunduğu durum dikkate alındığında son derece ciddiyetle idare edilmesi gereken bütçe ile karşı karşıya kalındığını kaydetti.

900 milyon TL’lik bütçe açığı öngörüsü ile yürürlüğe girdiğini hatırlatan Şahali, pek çok yaşamsal alanda açıkların gün gibi ortada olduğunu belirtti.

“Mali Disiplin ve Hükümetin Bu Konudaki Tavrı” ile ilgili konuşan Şahali, süt fiyatları ile bütçe arasındaki ilişkiye değindi, sütün maliyet bedeline bağlı artırılmasının zaruriyet olduğunu aktardı.

 “10 milyon TL ilave ek bütçe açık için başka başka yerlerden mi tasarrufa gidilecek?” diye soran Şahali, “Bütçe disiplininden bahsediliyorsa, protokol çalışmaları sırasında ortaya çıkacak ürün Kıbrıslı Türkler açısından zor hazmedilecek noktaya gelebilir” dedi.

Şahali, 160 milyon TL’lik doğrudan gelir desteği ödeneğinin yetersiz olduğunu ifade ederek, henüz, kuru ziraata yönelik doğrudan gelir desteği ödemelerinin açıklanmadığını belirtti.

Akaryakıt fiyatlandırılmasıyla ilgili hükümetin fiyatlandırma yapmamasına işaret eden Şahali, “Bu, 1 Temmuz itibariyle girilecek enflasyon dönemi içerisinde fiyatlandırma ödeneğinin 6 ay sonraya ertelenmesini sağlayan manevra mı? ” diye sordu.

 

Amcaoğlu: “Reel bütçe açığı 851 milyon 500 bin TL değil”

Maliye Bakan Olgun Amcaoğlu, Şahali’nin bütçe disiplini konusundaki hassasiyetine hayran olduğunu söyledi.

Amcaoğlu, reel bütçe açığın 851 milyon 500 bin TL olmadığını belirtti.

“Bütçe bir bütündür. O yıla ait yapılan kurgulama neticesinde gelir-gider kalemlerinin öngördüğü harcamalarla yol çizilebilir” diyen Amcaoğlu, “bütçe uygulamasında protokollerin çabucak hayata geçmesi için finansman kaynaklarının ağırlıklı şekilde kullanılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

“Bütçe yüzde 30 oranında büyüdü”

Yeniden söz alan Şahali, 2019 yılında Doğrudan Gelir Desteği’nin 160 milyon TL olduğunu, sektörlere ne şekilde taksim edileceğinin yılbaşında yapılmış olması gerektiğini kaydetti.

Şahali ayrıca 2018 yılına göre 2019 bütçesinin yüzde 30 oranında büyüdüğünü sözlerine ekledi. 

 

Oğuz: “İş bilmezsek gideriz”

Tarım Bakanı Dursun Oğuz, geçmiş hükümet döneminde ülkedeki arpa fiyatının aylarca belirlenemediği dile getirdi.

Oğuz, Şahali’nin açıklamalarına atıfta bulunarak, “Bu senin yüzünden oldu. Bir haftada bu sorunu çözümleyebilirdin. Zamana oynadın. Süt fiyatı belirlenmesi için ille eylem mi olması gerekiyor? Neden rahatsız oldun?” diye sordu.

Oğuz, sütle ilgili belirlenen fiyatın ‘sanayicinin değil, halkın fiyatı’ olduğunu savundu.

Fiyatlandırmada denge kurulduğu kaydeden Oğuz, “Bu ülkenin kaldırılabileceği fiyat budur. Yukarısını ne üretici ne sanayici kaldırabilir. 30 kuruşun bile hesabını soruyorlar” dedi.

“Ülkede sessiz sessiz işler oluyorsa, eylem olmuyorsa neden rahatsız oluyorsunuz?” diyen Oğuz, “Bu kadar iş bilmez değiliz. İş bilmezsek gideriz” şeklinde konuştu.

Ülkede reforma ihtiyaç olduğunu da vurgulayan Oğuz, “Bunu yapabilir miyiz bilmiyorum. Ama yapmamız gerekiyor” diye konuştu.

Oğuz, ülkedeki ekonomik olayların siyaseti de etkilediğini sözlerine ekledi

Erhürman’dan Oğuz’a:Reform ihtiyacı varken, bu topluma sürekli zaman kaybettiriyoruz”

Yerinden söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Reform yapılabilir mi yapılamaz mı çizgisine gitmeyin. Reform yapılması gerekiyorsa bu konularda başlayın. Hazırladığınız projeleri getirin, üzerinde hep beraber konuşalım. Reform ihtiyacı varken, bu topluma sürekli zaman kaybettiriyoruz. Siz reform ihtiyacı vardır ama söz veremem diyorsunuz” dedi.

Oğuz da Erhürman’a cevaben “Bazı konularda reform yapacağız” şeklinde konuştu.

Bazı komitelerin başkan ve başkan vekilleri değişti

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun bugünkü toplantısında bazı komitelerin başkan ve başkan vekillerinde değişikliğe gidildi.

Buna göre, Sayıştay Komitesi Başkanı CTP milletvekili Salahi Şahiner, Başkan Vekili HP milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu oldu.

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’nın Girne-Lefkoşa anayolunda meydana gelen sel felaketinin oluşum nedenleri ve sonucunda yaşanan can kayıplarıyla ilgili yol ve trafik güvenliği konusunda ihmalin olup olmadığıyla ilgili Meclis Araştırma Komitesi’nin Başkanlığına UBP Milletvekili Özdemir Berova, Başkan Vekilliğine CTP milletvekili Fikri Toros getirildi.

Bu haber toplam 2694 defa okunmuştur
Etiketler : , ,