1. YAZARLAR

  2. Konuk Yazar

  3. Mehmet Seyis:Bu Hırsızlığı Daniskasıdır. Değilse “Değil” deyin.
Konuk Yazar

Konuk Yazar

YENİDÜZEN

Mehmet Seyis:Bu Hırsızlığı Daniskasıdır. Değilse “Değil” deyin.

A+A-

 

MEHMET SEYİS

 

Merağımı mazur görün. Duydukça ve okudukça basından hırsızlık olaylarını daha da merağım artıyor;
“Hırsızlık” tanımının kapsamı nereden başlar, nerede biter? diye.
Bakkaldan-Marketten süt, ya da bir ekmek çalınırsa parasız aç kalındığında bu hırsızlık!!! “Aç idi, napsın yani” demiyor kanun.
Çalışanının İhtiyat Sandığı ve Sosyal Sigortasını yatırmamak nedense ayni kapsama girmiyor, bu “yatıramadıydı” oluyor.
Patron-İşveren işçi maaşının %4-5 i kadar ihtiyat sandığına, bir o kadar da sosyal sigortaya yatırılmak üzere bordrodan kesiyor.
Bir o kadar da “İşçilik gideri” olarak muhasebelendirdiği miktarı bu fonlar için yatıracak diye gider olarak gösteriyor.
Yani aslında bu da işçinin parası. Ama yatırmıyor… Bu hırsızlık değil mi yani şimdi?
Hırsızlık. Hem de hırsızlığın dik alası, daniskası bu işte…
Bir daha düşünün lütfen bu konuyu;
Bu işçinin emeğini çalmaktır. Öyle değil mi?
Bu işçinin parasını çalmaktır. Değil mi yani?
Bu işçinin geleceğini çalmaktır. Değilse “Değil” deyin.
Eee tamam eminim ki vicdanen ayni düşünürük da bu durumda yasalar ne der?
Yasalar çalıştırdığı işçinin yatırımını yapmamayı suç olarak addeder ve bu konunun takibini ilgili dairelere görev eder.
İlgili daireler normal olarak Çalışma Bakanlığı bünyesinde, yani görev Hükümette ve onlar adına Çalışma Bakanlığında… Peki mevcut durum ne?
Mevcut durum işçisinin yatırımını yapmak abestle iştigal haline gelmiş ve yatırmayan patronlara “Hoop nedir ama yaptığınız?” diyen makam yok.
İşverene hesap sorması gereken daireler, bu suçun cezasını yatırımı yapılmayan çalışana kesiyorlar bir de üstüne üstlük.
İşçi hasta olmuş hastaneye gidecek, yatırımı yok diye hastane kartı çıkmıyor. Gidip para ödeyerek bakınıyor.
Hasta ya, yazılan ilaçları sigortası yatsa ücretsiz ya da %20 ödeyerek alacak ama yatırım yok alamıyor. Onu da ödemeli.
Oysa sigorta yatırımlarının bir kısmı sağlık içindi. Hani hasta olmadan birgün hasta olursak diye peşin ödenen para idi.
Kesildi ama işveren yatırmadı. Yok bunun doğrusu çaldı’dır “İşveren Çaldı”.
Emekli yaşı gelen işçiye “eksik yatırımın var işverenin yatırmadıydı zamanında onun için emekli olamazsın” diyorlar.
Sayın müdürüm, değerli memur kardeşim ben kayıtlımı idim? Eveet.
Efendim!!! Benim maaşımdan kesintiler de yapıldı mı? Evveet.
Yani “Kıymetli yöneticim; neden benim patronuma yatırımlarını yapmadığı için yaptırım uygulamadınız diye sorsam. Cevap Yok.
Peki “Benim Suçum Ne” buna da cevap veren yok, ama işçiye ceza var.
Sayın bakanlarım siz ne diyeceksiniz bu konuda. Bir hükümet gider diğer hükümet gelir. Bu konuda da bir laf kalabalığıdır gider.
Ama hava da kesmeden başkaları göreve gelir bu konu sanki en önemsizmiş gibi yine asılı kalır.
Sonuç; bizim yatırım gene yok. Patrona gene birşey olduğu yok. Mağdur gene biz, olan gene bize oluyor.
Sayın Asım Akansoy. Evet daha çok yeni bakansınız ama, daha iddialı başka konulara, işverenlere teşvikli projelere hiç girmenizi tavsiye etmem.
Yeni birşeyler yapmadan önce olması gerekenler yapılmalı. İnanın ki bu işçi için belki de en önemli sorun. Göz göre göre çalınıyorlar.
Bu hırsızlığın daniskasıdır. Değilse “Değil” deyin.

Bu yazı toplam 4089 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar