‘Mekik diplomasisi’ni reddettik mi?
Çok önemli bir bilgi var, bizimle paylaşılan.
Önemsiyorum çünkü paylaşımı yapan ‘sıradan’ biri değil...
Meseleye taraf diplomatlardan...
***
Müzakere masası çöktü, biliyorsunuz.
Kıbrıslı Türk liderliği bu ‘sonuç’tan mutlu olduğunu ‘kışkırtma’ siyasetiyle ortaya koyuyor.
***
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin yeni Kıbrıs Özel Danışmanı Eide ise bu dönemi ‘mekik diplomasisi’ ile değerlendirmek istiyor.
Yani...
Liderler bir araya gelmese de..
Norveçli diplomat Espen Barth Eide, her iki liderle ayrı ayrı ve ‘içeriğe’ dair ‘gayrı resmi’ görüşmeler yapacak...
‘Sofra’ yeniden kurulana kadar ‘aş’ı yoğurmayı deneyecek.
***
Geçtiğimiz hafta içerisinde ‘yabancı’ bir diplomat, Birleşmiş Milletler Kıbrıs Özel Danışmanı’nın bu yöndeki hevesini Kıbrıslı Türk ‘görüşmeci’ye aktarıyor...
Ancak...
“Böylesi bir mekik diplomasisi istemiyoruz” yanıtını alıyor...
***
Dediğim gibi bu bilgi önemli bir diplomatik kaynaktan aktarıldı...
Çok daha geniş açıklamasını, liderliğimiz yapacak.
***
Şu anda ‘müzakere’ yok!..
O halde ‘karartma’ da yok demektir...
Hani ‘şeffaflık’ diyorduk...
Nasıl ki parti toplantılarında ‘mülkiyet’ üzerinden korku salarak “masada şu köyü istediler, bu kenti istediler” konuşmaları yapılıyorsa...
Kıbrıs sorunu ‘kışkırtma’ siyaseti üzerinden seçim masasına ‘meze’ oluyorsa...
Lütfen, hem yabancı büyükelçiler
hem de diğer diplomatlarla yapılan görüşmeleri de açıklayınız.
***
Birleşmiş Milletler Kıbrıs Özel Danışmanı’nın ‘mekik diplomasisi’ yönünde bir girişimi var mı?
Böylesi bir girişim Kıbrıslı Türk liderliği tarafından değerlendirildi mi?
***
‘Kıbrıs sorunu’ yerine mahcubiyetle ‘konusu’ demek ya da ‘barış’ı anmadan ‘anlaşma’ hecelemek bir yere kadar...
Ne olur biraz da ‘samimiyet’...