(Hukukçu)

Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… Bunu yapabildiğim gün her şey çok farklı olacak

Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Fotoğrafçı olmak isterdim

Benim gündemimi en fazla meşgul eden… Toplumsal ve siyasi konular

Kayıtsız kalamadığım şey… Haksızlık

En büyük pişmanlığım… Hukuk bitirdikten sonra, belli bir süre boyunca, Kıbrıs şartları nedeniyle, avukatlıktan başka bir şey yapmanın mümkün olmadığını düşünmem/sanmam

En büyük sevincim… Ailem

Hayatımın dönüm noktası… Lisans eğitimim için Ankara'ya gitmem

Beni en çok etkileyen yazar… Oğuz Atay

Başucumdaki kitap… Tehlikeli Oyunlar - Oğuz Atay

En keyif aldığım müzik… 123 - Dilara Sakpınar

En son izlediğim film… The Circle (Tom Hanks, Emma Watson) - Teknoloji ve sosyal medyanın gelişmesinin özel hayat, özel hayatın gizliliği ve etik gibi konuları ne derece etkilediğine dair bir filmdi

Kendim için son aldığım şey… Fotoğraf makineme lens

Dolabımdaki en gereksiz şey… Gereksiz bir şey yok

Benim için alınabilecek en güzel hediye… Bir şeyin satın alınması değil de hediyeyi veren kişinin kendisin yapmış olduğu bir şey, kimilerine çok basit gibi görünse de beni çok mutlu eder

Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Keşke bu kadar "kararsız" olmasaydım

Kendimde beğendiğim özellik… Disiplinli olmam. Gerçi bu bazen en beğenmediğim özelliğim de olabiliyor; işte yine karar veremedim

Olmasa da olur… "Keşke olmasaydı" diyebileceğim var ama "olmasa da olur" diyebileceğim bir şey yok gibi

Olmazsa olmaz… Sağlık, kedim Yumak ve empati

En iyi yaptığım yemek… Bu soruyu alengirli bir yemek ismi vererek yanıtlamak isterdim ancak cevabım klasiklerden fırında tavuk patates

Hayalimdeki dünya… Kapitalizmin esiri olmaktan kurtulduğumuz bir dünya

Aşk benim için… Mafya gibi bir şey; bir kez karıştınız mı isteseniz de çıkamıyorsunuz

Onunla çok tanışmayı isterdim… Ruh ikizim

Görmek istediğim yer… Peru-Machu Picchu

Mutlaka yapmak istediğim… Akademik yayın yapmak

Son olarak söylemek istediklerim… Madem Oğuz Atay dedim, son olarak onun romanından bir alıntı ile bitireyim: "Önce konuşur sonra düşünür" dedi yavaş bir sesle. "Hepimiz gibi." Önce düşünelim, sonra konuşalım...